Sakladım traducir español
4,086 traducción paralela
Aşağıda bir kadının üzerine sakladım!
Lo escondí en una mujer de abajo.
John'dan sakladım.
Los escondí de John.
Bir manyağın yazdığı mektupları sakladım diye hayatımı mahvetmeye devam edecek miyiz peki?
¿ Cambiarán más mi vida por ocultar unas cartas de un loco?
Fişleri sakladım.
Guardé mis recibos.
Hayır. Hepsini sakladım. Wade'in Haven'dan gitmesini sağlayacak mısın?
¿ Harás que Wade se vaya de Haven?
Annemin anlamayacağını biliyordum böylece en sevdiğim beslenme çantama kafasını sakladım ve suya attım.
Sabía que mi madre no lo entendería, así que escondí su cabeza en mi fiambrera favorita y la lancé al agua.
Onu çok büyüleyici bulduğum için kaptan ve mürettebattan sakladım.
"La encuentro fascinante y la he ocultado del capitán y de la tripulación".
Bu sırrı onu korumak için senden sakladım.
Se lo oculté para protegerla.
Yalan söyleyip nereye gittiğimi sakladım. Aslında hayatımı değiştirecek bir görüşmeye gittim. Çünkü söylemeye korktum.
Te mentí y no te dije a donde iba, que era una entrevista que podría haber cambiado mi vida porque soy una cobarde.
Onu senden sakladım.
Y te lo oculté.
Bunca yıl hep sakladım.
Llevo guardándolo todos estos años.
Buraya gelmeden bir tanesini sakladım bana gerçekten teşekkür etme ihtimaline karşın.
Me tomé una antes de venir por si querías agradecérmelo de verdad.
Evet, haberim vardı. Onu senden sakladım.
Sí, sé sobre él y yo te lo oculté.
Bir süredir bunun üzerine çalışıyordum ama her ihtimale karşı bunu sakladım, malum birisi, bunun üzerinde hassas olabilirdi.
Lo llevaba planeando un tiempo, pero lo he mantenido en secreto no vaya a ser que cierta persona fuera a criticarme por ello.
- Merak etme, hepsini sana sakladım.
No te preocupes, las he estado guardando para ti.
Pasadena şehrinin bir yerine altın bir para sakladım. Av süresince karşınıza toplam 10 bulmaca çıkacak.
En algún lugar de la ciudad de Pasadena, he escondido una moneda de oro. ¡ Os enfrentaréis a un total de diez puzles!
Yirmi yıl boyunca onları sakladım, birkaç on yıl daha başarabiliriz gibime geliyor.
Les he mantenido ocultos durante dos décadas, estoy seguro de que podremos desaparecer unas cuantas más.
Kim bilir, ben mi sakladım yoksa onlar mı öğrenmek istemedi?
No sé si soy yo escondiéndolo bien o mis padres los que lo hacen.
Bu ilişkiyi kendime sakladım. Çünkü bu benim işim.
Mantuve esta relación en secreto porque... es asunto mío
Çöl kartalı silahını sakladım.
Deberías haber traído el Aguila Desierta.
Bunca zaman boyunca sakladım.
Lo guardé todo este tiempo.
Hepinizden ufak bir şey sakladım Daniel'den bile.
Os he estado guardando un pequeño secreto, incluso a Daniel.
Çünkü bırakmadım, sakladım.
Porque lo guardé. Mirad. ¡ Oye!
Diğer cinayetlerle ilgisi olmayan bir şeyi benim senden sakladığımı öğrendiğinde bana suçlu dedin.
Eso es gracioso, cuando te oculté cosas que no tenían nada que ver con otros asesinatos, me llamaste delincuente.
Bunu benden sakladın mı?
¿ Me lo ocultaste?
- Sakladığın morfin var mı?
¿ Estás segura de que no queda más morfina?
Bu çipi üzerine sakladığım kadın.
Es la mujer a la que le puse el chip.
O adama 20 yıldır söylüyorum,... James'in parayı nereye sakladığını bilmiyorum, tamam mı?
Llevo diciéndole a ese hombre durante 20 años que no sé dónde escondió James el dinero, ¿ vale?
"Sakladığım 840.000 $'ı yakın zamanda Riley'in bulduğuna inanıyorum."
"Tengo razones para creer que Riley ha descubierto recientemente dónde escondí los 840 de los grandes."
Burada, zulme uğradığımız, gerçek mizacımızı sakladığımız bu yerde tıkılıp kalmak zorunda değildik.
No teníamos que estar atrapadas aquí, fuimos perseguidas, donde tuvimos que esconder nuestra verdadera naturaleza.
Yatağımın altına yasa dışı ürünler sakladığımı mı düşünüyorsun?
¿ Cree que escondo artículos ilegales bajo la cama?
Hazır buradayken başka ne sakladığına bakmalıyım.
Mientras esté aquí debería ver qué más esconde.
- Hayır, sakladığım falan yok.
- Sí.
- Sırrımı sakladığın için teşekkürler James.
- Gracias por guardar el secreto, James.
Ama artık sakladığım yeri bilen, güvenebileceğim biri var, lazım olursa diye.
Pero ahora alguien en quien confío sabrá donde me escondo, por si acaso.
Korkarım su perisinin sakladığı sırlar da onunla birlikte öldü. "
"Me temo que cualquier secreto que la Naiad guardara, ha muerto con ella".
Ben için sakladığım evraklar vardı ya.
¿ Viste esos papeles que estaba guardándole a Ben?
Benim bir çocuğum öldü. Ama sen hayatta olanı benden sakladın mı?
Tuve un hijo que murió.
Ve şeker ayıcığını nereye sakladığımı bilemezsin.
Y no quieras saber dónde escondí el osito de gominola.
Masamda, elinde içeceği ve özel durumlar için sakladığım çikolatayla birlikte eğleniyor.
Está en mi escritorio, disfrutando de un buen vaso de agua con gas y algo de chocolate que estaba guardando para una ocasión especial.
Yani Joo Goon bildiği halde bunu sakladı mı?
Entonces... ¿ el Amo Joo sabía todo sobre esto y no dijo nada?
Hala kenarda sakladığım bir miktar para var ve Federaller onu alacak.
Todavía tengo algunos ahorros y la policía va a llevárselo.
Peki Ken'i iyice sakladın mı?
Entonces, ¿ cómo de bien enterramos a Ken?
Sadece onu hırpaladım dedi. Ve parayı koruma altına alıp sakladığını söyledi.
Simplemente le pegó y guardó el dinero para que estuviera seguro.
Bu bankanın merhum Edward Kessler'ın şahsi eşyalarını sakladığı haberini aldım.
Tengo entendido que este banco guarda los artículos personales de Edward Kessler, finado.
Bunca zaman bunu benden sakladın mı?
Es solo, que cada una ha estado ocupada con sus cosas.
Sakladığı anahtarı göstermişti, ben de onu eve bırakmıştım.
Sacó la llave escondida y me pidió que le llevara a casa.
Odamdaki döşeme tahtalarının altına sakladığım altın paralarım var.
Tengo algunas monedas de oro ocultas bajo las tablas del piso.
Storybrooke'da gölgenin giremeyeceği tek yere... Sihrimi sakladığım yere...
Al único lugar de Storybrooke donde la sombra nunca podrá llegar... el sitio donde guardo mi magia.
Şerefsizin teki odama gizlice girip Barney için sakladığım Gretzky fotoğrafının üstüne mürekkep dökmüş.
Algún bastardo se ha colado en mi habitación... y ha esparcido tinta por toda la foto de Gretzky... que le estaba guardando a Barney.
Sanırım bir şeyler sakladığımı düşünmeye başladı.
Creo que se está empezando a Creo que estoy ocultando algo.
sakla 24
sakla onu 19
saklan 141
saklanıyorum 16
saklanıyor 39
saklanın 104
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18
sakla onu 19
saklan 141
saklanıyorum 16
saklanıyor 39
saklanın 104
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18