Salad traducir español
50 traducción paralela
Acı değil, Tuzlu değil
No es amarga, salad o picante..
Ömer Salad, Aidid'in baş siyasi danışmanı ve Abdi Hasan Avale, iç işleri bakanı.
Omar Salad, el principal asesor político de Aidid y Abdi Hassan Awale, ministro del Interior.
"Salata suyu" diye bir şey var.
- Que tienen? - Algo llamado Salad Water Importado de Corea.
Tamamıyla.
Creo que la Salad Water ayudó.
Brelly'deki salata barı değil.
Éste no es el salad bar de Brelly's.
Sonra konuşuruz anne. - İyi günler. - Evet, tamam.
Vale, en el Salad Bowl a la una.
Birde Salad Bowl'da.
No, está con el bebé.
Cathy, Salad Bowl'da Donna'yla buluşacakmış.
Ah, oye. Cathy estará en el Salad Bowl.
Cathy, Salad Bowl'da. Anneme bir şeyler almasını söyleyecektim.
Cathy está en el Salad Bowl.
Mel Gibson'ın The Salad of the Christ on Christian Carrot Theater filmine dönüyoruz.
Nosotros volvemos con La Ensalada de Cristo en el Teatro de la Zanahoria Cristiana de Mel Gibson.
Başını saladığın için kimse seni ele geçirmeyecek.
Nadie te molestara después de esto.
El mi saladı?
¿ Así que te saludó con la mano?
"Saladım"?
¿ "Proveído"?
diskoya gittim. mekan aşırı kalabalıktı. Mini-Travolta'nın kalçalarını bir hücrede saladığı yerde.
Vine hasta en el disco donde había un maldito atasco donde mini Travolta esguince de caderas en una cárcel
Belki Blaze Salad salağını gönderirlerdi.
Quizá enviarían a Blaze "carajo" Salad.
"Soğan salatası."
"Onion, onion salad"
Caesar Salad diyecektin.
Ibas a decir "Ensalada César".
İsmi de Caesar Salad.
- Que se llama Ensalada César.
Son durum güncelleştirmesine göre, Binler Adasında sebze yetiştirmeyi bırakmış.
Oh, y de acuerdo actualizacion de su último estado, Salad plantation queda en las afueras de Mil Islas.
Evet, aynı şekilde Senyor Selad.
Oh, si. Claramente, Sr. Salad.
Kıç yalamak için ( Salad tossing ) havasında olan var mı?
¿ Alguien tiene ganas de dejarse montar a la antigua?
Bay Salad!
¡ Sr. Ensalada!
"Kanal başkanı Merc Lapidus ani aldığı bir kararla görevinden İSTİFA etti." Kanalın sahibi Elliot Salad...
El presidente de la cadena Merc Lapidus ha decidido dimitir del puesto, con efecto inmediato ", dijo el director Elliot Ensalada,
Bunu ona Salad Plantation'dayken ayakkabılarını geri giysin diye söyledik.
Tuvimos que contarle eso para que se pusiera otra vez los zapatos en Salad Plantation.
- Afrika saltası.
¿ African salad?
Bütün Somali futbol takımına yetecek kadar miktarda "Afrika Salatası" çiğnemişsin.
Has masticado suficiente African Salad para alimentar a un equipo entero de fútbol somalí.
Hey, sana kale salad aldım.
Oye, tengo que una ensalada col rizada.
Kale salad.
Ensalada de col rizada.
Ne oldu? - Bu kelime "salad" tüm hesaplarımın şifresi ; kişisel belgelerimin, şirketimin, işlerimin.
- La palabra, "ensalada" es la contraseña a todas mis cuentas portafolio personal, corporativo, el trabajo.
Salad King'de geçerli.
"El Rey de la Ensalada"
Green Salad'da.
Green Salad.
Neredeki Green Salad?
¿ Green Salad de dónde?
Atölyemin yanındaki Green Salad.
Green Salad junto a mi estudio.
Bana Elliot Salad'ı bağla.
Tráeme Ensalada Elliot.
Elliot Salad 1. hatta.
Elliot Ensalada en una.
Elliot Salad ile öğlen yemeği için hazırlık yapmamız lazım.
Teníamos que hacer la preparación para nuestro almuerzo con Elliot Ensalada.
Elliot Salad senaryonuzu okudu.
Elliot Ensalada ha leído vuestro guión. Le ha gustado mucho.
Elliot Salad'tan bahsediyoruz.
¡ Es Elliot Ensalada!
Nasıl Elliot Salad'a hayır derim ki?
¿ Cómo voy a decirle que no a Elliot Ensalada?
Elliot Salad senaryoyu okumuş ve şimdi de o yapmak istiyor.
Eliot Ensalada ha leído el guión y ahora quiere hacerlo.
Bay Salad.
¡ Sr. Ensalada!
İçeri girdim. Polk Salad Annie'yi dinlettim.
Y entré, y el puso "Polk Salad Annie."
Polk Salad Annie'yi çok severim.
Amo "Polk Salad Annie"
Polk Salad Annie'yi Elvis söyledi, değil mı?
Grohl : Elvis hizo "Polk Salad Annie," ¿ No lo hizo?
- Elliot Salad'a kim söyledi sanıyorsun?
¿ Quién crees que le habló a Elliot Salat de él? - ¿ Qué?
"Polk Salad Annie."
"Polk Salad Annie".
"Beyin Salatası Operasyonu" albümünü anlatacaktım.
Ahora iba a hablarle de "Brain Salad Surgery", de Emerson, Lake amp ; amp ; Palmer.
Just Salad'a git lütfen, en yoğun oldukları saatte, öğlen birde mesela.
Necesito que vayas a Just Salad a eso de la 1 p.m., que es la hora pico.
Salata.
Salad...
O zaman Dave Grohl'a söyle salata kaşığımı geri versin.
Bueno, dile a Dave Grohl que necesito mi salad spinner ( escurridor de verduras ) de vuelta.