Sally traducir español
6,066 traducción paralela
Sally hatırlamıyor ama, babana bir saat vermiştim.
Ahora, Sally no recuerda pero yo le di un reloj a su papá.
Adım Sally Draper.
Me llamo Sally Draper.
Sally, çok özür dilerim.
Sally, lo lamento mucho.
Sally büyümüş görünse de aslında hâlâ bir çocuk.
Sally luce tan mayor, pero en realidad sigue siendo una niña.
- Sally.
Sally.
Sally, Buraya gel.
Sally, ven aquí. Hola.
16A'da oturan Mitchell Rosen, 17B'den Sally Draper'ı tanıtmaktan mutluluk duyarım.
Mitchell Rosen, 16A, quiero que conozcas a Sally Draper, 17B y todos dan hacia el norte.
Sally'lerde kalacağım.
Me quedaré a dormir donde Sally.
Tanışıyor musunuz?
¿ Conoce a Sally y...
Sally ve...
- Soy Julie.
Şampuan kokuyorsun.
Sally, ¿ no estás lista?
- Sally, hâlâ hazırlanmadın mı? - Duşu önce misafire bıraktım.
- Dejé ducharse primero a la huésped.
Sally, gel buraya!
¡ Sally, vuelve!
Sally, kapıyı aç.
Sally, abre la puerta.
- Sally, beni duyuyor musun?
Sally, ¿ puedes oírme? Sí.
NEW YORK BÖLGE SAVCISI
FISCAL DE DISTRITO DEL CONDADO DE NUEVA YORK. SRTA. SALLY BETH DRAPER.
Sally Draper konuşuyor.
Habla Sally Draper.
Sally uzaklaştırılmış.
Suspendieron a Sally.
Sorun sadece Sally değil, yani- -
Y no es sólo lo de Sally, es...
Koyun dışında Sally'nin Yeri adında bir barda.
En un sitio llamado Sally's no muy lejos de la cala.
Sally'nin Yeri'ne hoş geldin.
Bienvenido a Sally's.
- Sally Wheet.
- Sally Wheet.
Yalan söylemiyorum Sally.
No miento, Sally.
- Sally.
- Sally.
Sally ile yalnız olarak konuşmak istiyorum, lütfen.
Me gustaría hablar con Sally a solas, por favor.
Sally, benim için doğru şeyi yapmanın zamanı geldi.
- ¿ Señor? Sally, es hora de que haga lo correcto.
Bu sabah beni gördüğün için teşekkür ederim, Sally.
Gracias por verme esta mañana, Sally.
Sally tekrardan hemşirelik derecen için kutlarız seni.
Sally, una vez más, felicidades por tu título en enfermería.
- Sally'di değil mi?
- Sally ¿ verdad?
Koca memeli Sally kalemi yerden almak için eğildiğinde bile.
Ni siquiera cuando la tetona de Sally dejó caer su bolígrafo.
Ve Sally, sana borçlandım.
Y, Sally, te debo una.
Sadece şu Sally'i söyledi. Ateşli bir kadınmış.
Sólo mencionó a Sally, dijo que era terrible.
Ama seks yaptıktan sonra When Harry Met Sally'deki Meg Ryan gibi görünüyordun ki... o da... rol... yapıyordu.
Pero cuando tenemos sexo, te ves exactamente como Meg Ryan en esa escena de Cuando Harry Conoció a Sally cuando... ella... lo... finge.
Üniversite 1. sınıf Sally Lennon adında bir kız Brassard Üniversitesi Müzik Festivali'nde tecavüz edilip öldürülmüş.
Una universitaria novata llamada Sally Lennon fue violada y asesinada en el festival musical de la Universidad de Brassard.
Sally'nin cesedi hayvanlar tarafından parçalanmış olarak bulunmuş.
Y el cadáver de Sally fue encontrado devorado por los animales.
Sally Lennon, kız kardeşiniz.
Sally Lennon, su hermana pequeña.
Aklıma Sally'e olanları getirdi.
Era lo mismo que le había pasado a Sally.
Sally ile Küba'ya gideceğim.
Iré a Cuba con Sally.
Sally?
¿ Sally?
Ve biri sana onun Sally Hershberger Downtown'da takıldığını mı söyledi?
¿ Y alguien te ha dicho que va a Sally Hershberger Downtown?
Sally Webber nörobiyoloji sınıfında kitapları masadan yere düşürdüğünde hani?
¿ Cuando Sally Webber hizo que los libros se cayeran de la mesa en neurobiología?
Seni ve Sally'i evin tapusuyla ilgilenmesi için dört gözle bekliyordum. Bu işi size bırakıyorum.
Espero veros a ti y a Sally llevaros el título.
Sally ve Daniel Douglas birer dayanak, onlarla vakit harcamanın sana ne kadar acı verdiğinin hiçbir önemi yok.
Necesitamos la base. Sally y Daniel Douglas son la base, sin importar el dolor que te cause pasar tiempo con ellos.
Sally, senden sadece biraz ekmeği bölmeni ve şu son dört günkü sıkı çalışman için teşekkür etmek istemiştim.
Qué encantador. Sally, querría hacer las paces contigo y agradacerte tu duro trabajo durante estos últimos cuatro años.
Pekala, teşekkür ederim, Sally.
Bueno, gracias, Sally.
Bu onuru evde Sally bahşediyor.
Sally haz los honores en nuestra casa.
- Sally
Sally.
Sally az önce buraya geldi mi? Bay Draper, evde olduğunuzu bilmiyordum.
¿ Sally pasó por aquí?
Sally'nin onları araması lazım.
Sally tiene que llamarlos.
Sally...
Sally.
Sally...
Sally...