Salty traducir español
45 traducción paralela
Bir kokteyl.
Un Salty Dog.
Katilin kim olduğunu bildiğini söylediğinde, Toganou-san endişelendi.
"Entonces, un Salty Dog, pior favor." ¿ Por qué haría ella algo tan peligroso?
Zebco kardeşler, Smithwick ve tuzlu kopek karidesi- -
Los hermanos Zebco, Smithwick y Salty Dog Shrimp...
... tuzlu kopek karidesi.
... Salty Dog Shrimp.
İsmi Salty'di.
Su nombre era Salty.
Hançer Ağız arkadaşım Salty'yi öldürdü ve senin iki katın balıkçıydı.
Sangre mató a mi amigo Salty. Y él era dos veces mejor pescador que tú.
Ben Salty.
- Salty.
Salty mi?
¿ Salty?
You're sweet as wine, salty as the sea.
"Dulce como el vino, salada como el mar".
Salty'e gittik ve kimliğim sonuçta çalıştı.
Fuimos al Salty's y mi identificación falsa finalmente funcionó.
Votka kokteyli içti.
Ella tomó un "Salty Dog"
Çarşambaları, Tuzlu Kaptan'ın Fileto Balığı...
Miércoles : Dedos de Pescado de Captain Salty.
Salty, bize bir yelken yap!
Salty, dame una vela.
Tuzlu.
Salty.
Mr. Salty gibi aptalca bir gülümsemesi var ama şeker çocuktur.
Él tiene las gafas de bobalicón, hechas como Mr.
- Ben de öyle sanıyordum ama- -
Salty pero es un chico agradable. Bueno, yo también pensaba eso, pero...
Gözyaşları yüzünden tuzlu.
Salty con lágrimas.
Kabuklu, tuzlu karıcığım.
"My crusty, salty wife"
İşte geldi, huysuz ayı, "Dansa eşle gidemeyen Bay Salty."
"Porque no tiene pareja para el baile"
Old Salty'e ne oldu öyle?
¿ Qué le ha pasado al viejo Salty?
Tuzlu Köpeğin Şekerli Kulübesi'nin ev yapımı dondurmasıyla serinlemeyi unutmayın.
No olviden refrescarse con el helado artesanal de la repostería de Salty Dog.
Demek ihtiyar Salty'nin dairesi burası.
¿ Así que este es el departamento del viejo Salado, entonces?
Salty Sellers.
El Salado Sellers.
Pepper, Salty, kıçınızı kaldırın!
¡ Pepper, Salty, muevan sus traseros!
Tuzlu ve Biberli, bayanlar ve baylar!
¡ Salty y Pepper, damas y caballeros!
Salty yok artık.
Ya no es Salty.
Artık Salty'nin cesedi kokmak üzere, ama o yatağının başından bile ayrılmıyor.
El cuerpo de Salty está a punto de oler. y no se va a mover de esa cama.
Salty uykusunda öldü ruh ikizinin tam yanında.
Salty murió mientras dormía, al lado de su alma gemela.
Salty domuz gibiydi.
Él gruñía.
Salty'nin onu için doldurduğu boşluk yeniden onu buldu.
Era un viejo vacío que Salty llenaba para ella.
Ee, Hollywood için ayrıldığında biz ne yapacağız? Hmm? Yani, Ma Petite, Salty, ve sonra da sen.
Bueno, ¿ qué harás cuando te vayas a Hollywood? Quiero decir, ¿ Ma Petite, Salty, y ahora tú?
Ma Petite ve Ethel, şimdi de Salty.
Ma Patite y Ethel, ahora Salty.
Deniz Kurdu.
Ol'Salty.
Nasılsın Deniz Kurdu?
¿ Cómo le va, Ol'Salty?
"Kaçırılmış Fırsat" Salty Dog'daki striptizcimin adıydı.
"Oportunidad pérdida" era mi nombre de stripper en el Salty Dog.
Salty "Çuval" Johnson.
Salty "Sack" Johnson.
Salty DDT'leriyle ünlü.
Salty es famoso por su DDT.
Salty nerede bu arada?
De hecho, ¿ dónde está Salty?
Evet, Bash, Salty ile yürümedi.
Sí, Bash. Salty no funcionó.
O zaman Toganou-san bu yüzden mi Ayako-san'ın oturma odasında kalmasında ısrar etti?
El coctél que Kazuyo-chan bebió era un Salty Dog. Salty Dog = Perro Salado = Coctél hecho con Vodka o Gin meclado con jugo de Toronja. ¿ Qué con eso?
Salty Dawg'da benimle bir bira içmeye gel.
- Tomate un cerveza conmigo