English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Sanmam

Sanmam traducir español

5,146 traducción paralela
Onlardan bir şeyler çıkarabileceğini sanmam.
Pues, dudo de que estén en sus cabales.
Sanmam.
Lo dudo.
Aidan'a karşı bir şey yapacağını sanmam.
No creo que tenga nada en contra de Aidan.
Beni hatırlayacağını sanmam.
No sé por qué querría acordarse.
Aldatacağını sanmam.
No creo que la engañara.
Maggie'nin buna pek sevineceğini sanmam.
No... No creo que a Maggie le guste mucho eso.
Ben asla böyle olabileceğini sanmamıştım...
Nunca creí que podrías ser...
Ama o yollara sapmak isteyeceğini hiç sanmam.
Pero no creo que quieras hacer eso.
Hayır, sanmam.
No, no lo creo.
Hiç sanmam Lana.
No lo creo, Lana.
Başka seçeneğim olduğunu sanmamıştım.
No sentí que fuera una opción.
Sanmam, bence...
LO SÉ, CREO.
Sanmam, o kadar akıllı değil.
No es posible, no es tan inteligente.
Sanmam.
La verdad es que no.
Hiç sanmam.
- Es poco probable.
Gideceğini sanmam.
- ¿ sabes? - Desafortunadamente.
Lockhart liste başı ve Evan'ın yanında kaç kişi götüreceğini umursadığını sanmam.
Lockhart es el primero de esa lista, y dudo que a Evan le importe cuanta gente se lleve con el.
Sanmam.
Probablemente no.
Çiçekçiye bir giderim ama bir sonuç vereceğini sanmam.
Voy a investigar al florista. No creo que sirva.
Bunu o yollamış olsa bile izini sürebileceğimiz bir şey bırakmış olacağını sanmam.
Y si él hizo esto, dudo que haya dejado datos para encontrarlo en el florista.
- Beni fark edeceğini sanmamıştım.
No creí que lo habías notado.
Bütün bu zahmete sırf Tanrı'yla sohbet etmek için katlandığını sanmam.
No creo que se tome tantas molestias sólo para hablar con Dios.
- İma ettiğinizi sevdiğimi sanmam.
- No sé si me gusta lo que insinúa.
Peder, bu etkinliğin para için olduğunu söylediğinizi biliyorum ama bu konuda ciddi olduğunuzu sanmamıştım.
Padre, ya sé que ha dicho que se trataba de recaudar fondos pero no creo que lo dijera en serio.
Şey, senin hikayenin, bizim medeni mutluluğumuza faydası olacağını sanmam.
Pues no creo que tu aventura haya contribuido nada a la felicidad marital.
Onu da umursadığını sanmam. Kızın bir-iki tahtası eksik.
No estoy seguro de que se preocupe por él siquiera.
Kimseye söylemediysen, ki söylediğini sanmam hâlâ yarın saati yerleştirip bütün bunlara son verebilirsin.
Si no se lo has dicho a nadie, y no creo que lo hayas hecho puedes volver a dejar el reloj mañana, y todo habrá terminado.
Hiç sanmam.
No lo creo.
Bunun ilk cinayeti olduğunu sanmam.
Dudo que este haya sido su primer asesinato.
Hannah McKay'in kimseye bağlı hissedeceğini sanmam.
Dudo que Hannah McKey se sienta obligada con alguien.
Sanmam ama sorarım.
Lo dudo, pero preguntaré.
Buna dayanabileceğimi sanmam.
Yo no tendría las agallas.
- Sanmam.
- Lo dudo.
Hiç sanmam.
Whoa! No.. no lo creo.
Sanmam, intihar etmeyecek kadar kendini seviyor.
No, ella es muy egocéntrica como para suicidarse.
Adamın Philadelphia'da gizli bir eşi ve bebeği varmış. Sana bir dost olarak güvendiğini pek sanmam.
Bueno, tenía una esposa y un bebé en secreto en Phili, así que no estoy completamente seguro que confiara en ti como un amigo.
Bize ondan bahsetmedi ve bildiğim kadarıyla ona da bizden bahsettiğini sanmam.
No nos dijo sobre ella, y no creo que le dijera sobre nosotros, por lo que sé.
- Hiç sanmam.
- Lo dudo.
Sanmam.
Dudo.
Olası ama hiç sanmam.
- Es posible, pero lo dudo.
Jürinin umursayacağını da sanmam.
Es difícil de imaginar que le importe a un jurado.
- Theo'nun kabul edeceğini sanmam.
No creo que Theo acepte eso.
Bu onun için iyi olurdu ama olacağını sanmam.
Eso sería bueno. Pero no contaría con ello.
Orada pek ziyaretçisi olduğunu sanmam.
Dudo que alguien lo visité ahí.
Mantıken konuşuyorum, hâlâ birinin hükümeti ele geçirmeye çalışacağına kimsenin inanacağını sanmam.
No creo, de forma razonable, que nadie pueda creer todavía que alguien se va a apoderar del Gobierno.
Anladığını sanmam, ki bu bana uyar.
No creo que realmente se de cuenta, lo que está bien.
İblis'in umursayacağını sanmam.
seguro que a Satán no le importa.
Bu benim kararım değil ama senin bu olaya bakmana izin vereceklerini sanmam Reagan.
Danny, ¿ qué haces aquí?
- Sanmam.
- Pero seguramente han existido personas con las que te costó más... - Lo dudo.
Çok seviyorum seni. # Sanmam ki benden başkası # Benim gibi sevsin seni
Te quiero muchísimo.
- Söyleyeceğini sanmam.
- No dirá nada, ¿ verdad?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]