English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Satin

Satin traducir español

248 traducción paralela
Buraya geldi ve oteli satin aldi.
Así que vino aquí y compró el Hotel.
BununIa özgürIügünü satin aIirsin ama beni birak, kendi kaderimi beIirIerim. "
ÉI comprará tu libertad pero deja que yo decida mi destino ".
YOLDA YİYECEK SATIN ALMASI İÇİN
SE LE CONFÍA EL DINERO
Bu yörede Satin, Montmartre de Lucille Montparnasse'de ise, Georgette veya Madeleine.
Satin en este barrio, Lucille en Montmartre y en Montparnasse, soy Georgette o Madeleine.
Bunun bir dolari on dolarlik vaat satin alir.
Con un dólar de ésos compra diez de conversación.
Aptallik edip onu satin almaya kalkistin!
¡ Tú y tu estúpido intento de comprarlo!
Skull Çiftligi'nin kapilarini açip... paranin satin alabilecegi en iyi yiyecek ve içecekleri sunmak üzere... sizi davet edecegiz.
Vamos a abrir las puertas de Skull... y a invitarles a comer y a beber lo mejor... que puede comprarse con dinero.
Bu akºam senin çiftligini satin aliyorum.
Esta noche voy a comprarle el rancho.
Satin Jack Sabin, burada olsaydı... bu fikrinize katılmazdı, efendim.
Satin Jack Sabin, podría no estar de acuerdo con Ud, si viviera, Señor
Satin Jack'in onunla karşılaşması gerekti.
Satin Jack peleó con ella.
DÜNYA TARİHİNDE PARANIN SATIN ALAMAYACAĞI TEK BİR ŞEY VARDIR :
" EN TODA LA HISTORIA DEL MUNDO, SÓLO HAY UNA COSA QUE EL DINERO NO PUEDE COMPRAR :
Truvalilar Helen'i geri verdiklerinde, kolay satin alinamayacagimizi onlara ögretecegiz.
Cuando los troyanos nos hayan entregado a Helena, les enseñaremos que no somos fáciles de comprar.
Bölge serifini de satin aldi.
Controla al sheriff del condado.
Pergola'yi satin aldi.
- Se ha comprado el "Pérgola".
Elnett Satin saç spreyi sayesinde saçım gün boyunca canlı ve yumuşak oluyor.
Mi peinado se mantiene gracias a una nube de "Elnett".
Amcamin bir banka mudurunden satin aldiği sehir disinda bulunan bir arazide kaliyorduk.
Vivíamos fuera de la ciudad... en una propiedad que le había comprado al director del banco.
Annem kayak icin dagda ev satin almis. Benimle gelemk istermisiniz?
Mi madre tiene una cabaña en las montañas, ¿ alguien quiere venir?
Satin ve Velvet.
Satin y Velvet.
Satin, gardiyanları dışarıda tut.
Rápido. - Satin, distrae a los guardias.
BÜYÜK FİLM STÜDYOSU, GELECEK AYIN SONUN KADAR KARA GEÇMEZSE, ENGULF VE DEVOUR TARAFINDAN SATIN ALINACAK.
"iA menos que muestren ganancias a fin del mes que viene... o el estudio sera tomado por ENGULLE Y DEVORA!"
- Ve saten limon.
- Y Lemon Satin.
- Saten limon.
- Lemon Satin.
Uzak diyarlara adamlar gönderip kütüphane için kitap satin aldirtiyorlardi.
Enviaban agentes a comprar bibliotecas.
Japonya'da insan, her daim, alanlar arasindaki ayrimin inceligine hayran kaliyor o kadar ki, bir solukta bir heykel üzerine düsünüp, sisme bir bebek satin alip bereket tanriçasina ufak bir sunuda bulunabilirsiniz, ona vitrinlerinde sürekli eslik edenlerden...
Como siempre, en Japón, uno admira el hecho de que los muros entre los distintos reinos sean tan finos que se puede, en el mismo suspiro, contemplar una estatua, comprar una muñeca hinchable, y dar a la diosa de la fertilidad la pequeña ofrenda que siempre acompaña sus figuraciones.
O heykel ömrümde satin aldigim ilk seydi.
Esa estatua es lo primero que compro en mi vida.
Aslinda bu heykeli satin almislar.
Habían comprado la escultura.
Bailey Boy önde gidiyor, ikinci sırada Darling Kim Mama's Problem üçüncü, hemen arkasında Satin Lover B
En primer lugar va Bailey Boy seguido de Darling Kim. Mama's Problem tercero y Satin Lover detrás.
- Ben ona para yatırmadım. Ve ilk dönemeçte Darling Kim, Bailey Boy ve Satin Lover var.
En la primera curva, Darling Kim, Bailey Boy y Satin Lover.
Kulüp binası virajına gelenler Darling Kim, Satin Lover ve Dr. Ayakkabı!
¡ Se acercan a la curva, Darling Kim, Satin Lover... -... y Doctor Calzado!
'SATIN ALINAMAZ'SÖZLERİ
"INCORRUPTIBLES" PROMETE NESS
# Birkaç arkadasim "Tete d'Or" u satin almami söyledi.
Varios amigos me dijeron que comprara "Tete d'Or".
Hevesimi, anlasilmaz yapitlar üretmek yerine elbiseler, sapkalar satin almaya saklasaydim keske. Hayir Camille.
Debí comprar vestidos, sombreros, en vez de... permitirme la pasión por los edificios dudosos.
MICHAEL, FİL ADAM'IN KEMİKLERİNİ SATIN ALACAK
MICHAEL COMPRARÁ LOS HUESOS DEL HOMBRE ELEFANTE
SATIN AL
COMPRAD
ZAFERE GİDEN YOLU KORUYUN ULUSAL TAHVİL SENETLERİ SATIN ALIN
- Gracias, compañero.
Ama alïmlï bir zenci kancïk, genelde parmaklarï için satïn alïnmaz.
Pero a una buena zorra negra rara vez la compran por sus pulgares.
Su andaki soru, 170 saglïklï zenciyi yakalayïp, veya satïn alïp gemime teslim edebilir misiniz?
La cuestión es : ¿ puede capturar o comprar 170 negros sanos y traerlos hasta el barco?
Ama satïn alïrken gece oynasmalarïnï düsünmez.
Pero no compra pensando en la brega nocturna.
Sahip onu gemiden satïn aldï.
El amo le compró al llegar.
Bu yükselen fiyatlarla onlarï kim satïn alabilir ki?
¿ Quién puede permitírselos, con lo caros que están?
O halde sahip, bizi de onunla satïn, lütfen.
Entonces, amo, véndanos con ella.
Seni satïn aldïm.
Te compré.
- Sahip bana hep, eger evlenmek istedigim birini bulursam, onu satïn alacagïnï söylemisti.
- El amo siempre me decía que si encontraba una chica para casarme, la compraría.
- Belki de onu satïn almam!
- ¡ Quizá no la compre!
Seni satïn aldïklarïnda, onlara ruhunu bedavaya vermissin.
Cuando te compraron, les diste tu alma gratis.
O kuslarï, kendi kendimi satïn alana kadar dövüstürecegim.
Haré peleas hasta que pueda comprar mi libertad.
Marcellus'un yaptïgïnï yapïp kendimizi satïn almak seni, beni, çocuklarï ve Kizzy Ana'yï yaklasïk 6000 $ tutacak.
Bueno, hacer como Marcellus y comprar nuestra libertad, la de los niños y la de Mamá Kizzy cuesta casi 6.000 dólares.
Seni, kuslarïmï egitip bakman için satïn almak istiyorum.
Quiero comprarte para que prepares mis gallos.
Kendimi satïn almak icin ne kadar biriktirdigim de önemli degil.
No importa cuánto ahorre para comprar mi libertad.
Beni plantasyondan satïn aldïgïnda, buraya getirdi.
Cuando me compró en la plantación, me trajo aquí.
Satïn alïnmak için çok yaslï o tatlïm.
Es demasiado vieja para que nos den algo por ella.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]