Sauce traducir español
250 traducción paralela
Poulain artıkları şu tarafa atar. Bu yüzden balıklar da orada toplanır.
Tiran la basura en un sauce desmadrado en la orilla.
Irmağın üstüne sarkmış bir söğüt ağacı var şurada, gümüş yaprakları sularda akseden.
Hay un sauce a la orilla de un arroyo cuyas ramas refleja la cristalina corriente.
Önce bir yavru köpek alırsın, sonra... uysal bir kızılderili bulursun ve bir söğüt dalı kesersin.
Te haces con un cachorro y entonces... contratas un indio pacífico y cortas una vara de sauce.
Ağlayan Söğüt neden üzgünsün?
¿ Por qué estás tan triste, sauce llorón?
İşte, bu hediyeyi al. Bu ağlayan söğüt yaprağı.
Toma, llévate este regalo, esta hoja de sauce llorón.
Hoşçakal, Ağlayan Söğüt!
Hasta la vista, sauce llorón.
Söğüt üfürürüm, Pakala güler, kuşların şarkısını, Stejer'in iniltisini...
El murmullo del sauce, la risa de Pakala, el canto de los pájaros, los gemidos de Stejar...
- Sadece sana yardım etmeye gelmiştim.
Vengo a ayudarte a recoger sauce.
# Rüzgar söğütleri kucaklıyor
El viento abraza el sauce
Söğütten yapılmış. Gerçek koku veren.
Está hecha con ramas de sauce.
Dediğin gibi, sağdaki vadinin ağzındaki sık söğütlüğe.
Junto al sauce cortado.
"O Willow Waly" yi söylerken, ağaçta ağlayarak eşlik ediyor.
¡ Cantando, sauce llorón! Al lado del árbol que llora conmigo
"O Willow Waly" yi söylüyorum aşkım bana dönene kadar.
¡ Cantando, sauce llorón! Hasta que mi amado regrese.
Uzanırdık, aşkımla ben salkım söğüdün altında.
Mi amado y yo estábamos echados bajo el sauce llorón.
Ah söğüt, ölüyorum...
¡ Oh, sauce, me muero!
"O Willow Waly" yi söylerken, ağaçta ağlayarak eşlik ediyor.
¡ Cantando, sauce llorón! Al lado del árbol que llora conmigo.
"O Willow Waly" yi söylüyorum aşkım dönene kadar.
¡ Cantando, sauce llorón! Hasta que mi amado regrese.
Derdi ki : "Şu söğüt ağacına tırman."
Decía : "Trepa a ese sauce."
Meşeydi ama eğer o söğüt derse biz de söğüt derdik.
Era un roble, pero si el lo llama sauce, pues nosotros también.
Söğüdün dallarında bir iki saat kalırdık.
Nos sentábamos en el sauce como una hora o dos.
O kadar mutlu oldu ki sarhoş oldu ve bir elinde mum, diğerinde kuzucuğuyla... kızların peşinden koşup durdu.
Igual de alegre se hubiera puesto, si le hubiera dado a comer una manzana. Le dimos tanto de beber a Ivanko que se puso a correr detrás de cada chica, como una cabra al sauce.
Söğüt ve derinin şarkısıdır.
Es la canción del sauce sobre el cuero.
Kabuklu f ıstık, yastık.
Sauce llorón, colchón. La primera palabra.
Sonra filet de boeuf, sauce bordelaise alırız.
Luego,'filet de boeuf,'sauce bordelaise.
Başıma bela olmaya mı karar verdin?
¿ Se ha transformado mi sauce en hiedra venenosa?
yoksa hayallerimi süsleyen... o söğüt ağacının dibinde mi?
"¿ Está bajo el sauce... " Con el que he soñado?
'Salkım Söğüt'adında bir restoran var.
Será un restaurante llamado "El Sauce Llorón."
Salkım Söğüt Restoran
Restaurante "Sauce Llorón"
Salkım Söğüt Restoran'a bir taksi gönderin.
Por favor envíe un taxi al Restaurante Sauce Llorón.
Steshka yine bir söğüt ağacı hakkında şarkı söyleyecek.
Steshka volverá a cantar el romance sobre eI sauce.
Rüzgar söğüdü dalgalandırırken bir kız yastığına sarılır ve adamın adını bilmiş olmayı ister
Cuando el viento mece el sauce una chica se abraza a su almohada y desea saber su nombre
- Birkaç söğüt dalı.
- Con ramas de sauce.
Esnek söğüt fırtınayla boğuşmaz yine de ayakta kalır.
El dócil sauce no lucha contra la tormenta, y aún así perdura.
Willow.
Sauce.
Willow, kız arkadaşın var mı?
¿ Sauce, tienes novia?
- Adımın Willow olduğunu söylemiştin.
- Dijiste que mi nombre era Sauce.
- Willow, öyleyse!
- ¡ Sauce, entonces!
Willow.
¡ Sauce!
Willow....
Sauce...
Bu flütü yakınlardaki bir söğüt ağacından yaptım.
Hice esta flauta de un sauce que creció cerca de aquí.
- Söğüt.
- Sauce.
O hiç söğüde benzemiyor.
Eso no es un sauce.
- Söğüdü asla.
- A un sauce, no.
O tatlı şeyi şu söğüdün altına gömdük.
Enterramos a ese corderito junto al sauce.
O tatlï seyi su sögüdün altïna gömdük.
Enterramos a ese corderito junto al sauce.
"Görkemli ol, rüzgardan önceki söğüt gibi"
"Se flexible como un sauce ante el viento"
Dev ölü ağaç, alaçam. Küçük Kaliforniya kaba ağacı.
El sauce gigante, la picea... el pequeño árbol raiz californiano!
Varennes savcı vekili Sauce'un evindeler.
Se encuentran en casa de monsieur Sauce, el viceprocurador de Varennes.
Bay Sauce mum üretir, baharat ve sömürge ürünleri satar.
Monsieur Sauce fabrica cirios, vende especias y productos coloniales.
Evet.
Plumas de sauce, capas Inverness... champán seco y nieve sobre el suelo. Sí.
... salkım söğüdün altında.
Mi amado y yo estábamos echados bajo el sauce llorón.