Sayın bayım traducir español
181 traducción paralela
Sayın Bayım ; kızınızla ilgili olarak bir para meselesi hakkında sizinle konuşmak istiyorum.
Quisiera hablar con usted sobre un asunto financiero en relación a su hija. Estimado señor : Peter Warne
" Sayın Bayım gözlemlerim, sizin beyinsiz biri olduğunuz sonucuna vardırdı.
" Querido señor. Todo prueba que es usted un estúpido.
Neden derseniz sayın bayım, siz mesela, benim yaşıma gelebilirsiniz, yengeç gibi gerisin geri yürüyebilirseniz.
Pues vos seríais tan viejo como yo si cual cangrejo retrocedierais.
Sayın bayım, oyuncuların rahatı için gerekeni eksik etmeyin.
Aseguraos de que sean servidos.
Evet, sayın bayım. Kral gelecek mi bu şaheseri görmeye?
Y bien, señor, ¿ vendrá el rey a la obra?
Sayın bayım, üniversitede sahneye çıktığınızı söylemiştiniz, değil mi?
¿ Fuisteis actor una vez, decís?
Sayın bayım! Eğer Alman olsaydık, çoktan keskin nişancı ateşi altında kalmıştık.
Si fueramos el enemigo, estariamos ahora bajo el fuego.
Biz de, sayın bayım, sizi tutmuyoruz.
Por eso no lo retenemos, señor.
Ama sayın bayım, bu tersine bir dünya olur.
Eso sería el mundo al revés.
Hayır, sayın bayım, ne düşünürseniz düşünün, insanlığı ilerletecek olanlar, en ustası olsa dahi, yankesiciler değil.
Crea lo que crea, señor, ni siquiera los mejores carteristas traen el progreso.
Sayın bayım, geçmişinizi araştırdığınızı biliyorum Size yardım edebilirim
" Señor, sé que busca información sobre sus orígenes y el pasado de su familia.
- Doğru sayın bayım..
- Nemlig!
Daha fazla mobilya var, sayın bayım.
Pero más apropiada, honorable señor.
Daha fazla mobilya var, sayın bayım.
Es mucho más apropiada, honorable señor.
"Sayın Bayım, 3000 yaşından büyüğüm bir yatak sahnesi görmek istiyorum."
- Partido Sensato. 9.112. - Kevin Phillips-Bong.
"Sayın Bayım, 3000 yaşından büyüğüm bir yatak sahnesi görmek istiyorum."
Querido señor : Tengo más de 3.000 años y me gustaría ver... cualquier escena con dos personas en la cama.
Sayın bayım, güzel bir sohbet maksadıyla sizi meşgul etmeme müsaadeniz var mı?
¿ Puedo dirigirme a usted, señor mío, con una conversación decente?
Buna tecrübe derler, sayın bayım.
¡ La experiencia!
Ama ızdırap, sayın bayım...
Pero la indigencia, estimado señor,
Ben neden çalışmıyorum, sayın bayım?
¿ Por qué no sirvo al estado, estimado señor?
Sayın bayım, stüdyo seyircinizin son parodiyi benim gibi tasvip etmemesine memnun oldum.
Me alegra saber que el público del estudio también está indignado.
Gördüğünüz gibi, sayın bayım, taşınma sırasında bazı sandalyeler kırılmış.
Tal y como puede ver, señor, se han roto unas sillas durante el transporte.
Sayın Bayım. En sert biçimde protesto ediyorum.
Querido señor, protesto enérgicamente.
Sayın bayım Sizi ne çok seviyorum
Querido señor, cuánto le amo,
Sayın bayım Büyümle zaptetmek için Size neden bakmalıyım?
Querido señor, le miro mientras mi mirada pueda hechizarle.
Sayın bayım Sebebini söyleyin
querido señor, por qué, querido señor.
Sayın Yargıç... Davanın yasal ayrıntılarını Bay Ramsey'e bırakıp size James Allen'ın bir insan olarak nasıl biri olduğunu aktaracağım.
Su Señoría dejaré los detalles técnicos y legales del caso al Sr. Ramsey y presentaré la historia de James Allen como ser humano.
Açıkçası, sayın senatörler... Bay Allen ofisime girip... Jeff Smith'in tapusunu gösterdiği zaman çok şaşırdım.
Francamente, mis queridos senadores cuando el Sr. Kenneth Allen apareció en mi oficina y dijo que Jefferson Smith estaba hecho para el puesto no lo tuve claro.
Bu şimdi bize büyük bir haz vermektedir. Bunu gerçekleştiren Western Union'un Baş Mühendisi... Sayın Bay Edward Creighton'u sunarım.
Es para mí un gran placer presentarles al ingeniero jefe de la Western Union, el Sr. Edward Creighton.
Dün gece sizin evde kalmanızı sağlayamadığımız için özür dilerim,... Ama Bayan Sutton'ın sınırlı sayıda misafir odası var. Sanıyorum ki odalardan biri de dün gece de Bay Kane'e tahsisi edildi.
Siento que no pudiera quedarse en la casa, pero la Sra. Sutton tiene pocas habitaciones y el Sr. Kane estaba primero.
Sayın Yargıç, geçen hafta salı akşamı 8 : 13'te Bay Stone'un Bayan Manion'dan Plaza Sineması'na bilet satın aldığını ben ve iki güvenilir tanık gördük.
Su Señoría, a las 8 : 1 3 p.m. del martes de la semana pasada... observado por dos testigos de confianza y por mí mismo... el Sr. Store le compró una entrada para el cine Plaza a la Srta. Manion.
" Sayın Bay Hitchcock, ben 60 yaşındayım, 22 yaşında bir karım var.
"Estimado señor Hitchcock, soy un hombre de 60 con una mujer de 22"
"Sayın Bay Hitchcock, " reklamlarımız konusunda art niyetli ve saygısız " sözlerinize uzun süredir katlandik.
"Estimado señor Hitchcock, hemos sufrido sus comentarios sarcásticos e impertinentes acerca de nuestros anuncios mucho tiempo"
O gün, geldiğim de odanızı aratmıştım, sayın bayım.
Pero señor, cuando usted vino a verme, mandé registrar su habitación.
Bay Wormold... ajanım olarak, sizin yaşantınız da pek güvenli sayılmaz.
Sr. Wormold, como agente mío, su vida también es insegura.
Domuz gibi, sayın bayım, hepsi domuz gibi yaşıyor.
Como los negros, querido señor, viven como los negros.
Anlamalısınız Sayın Yargıç, o gün çok üzgündüm ve dürüst olmak gerekirse onu hiç fark etmedim özellikle de bayıldığım için, Sayın Yargıç.
Usted debe comprender, su señoría, que estaba muy molesto ese día, y honestamente no lo tuve en cuenta, especialmente porque me desmayé, su señoría.
Jürinin sayın bay ve bayanları, suçunun farkında olan kötü niyetli bu adamım önceden planlayarak cinayet işlemesine yol açan ve bunu korkakça tekrar tekrar yapan olaylar dizisinden hepinizin artık haberi var.
Y es así, señoras y señores del jurado, que ahora están familiarizados con la serie de eventos, que llevó a este hombre a cometer un asesinato con malicia sin reflexión previa, en la cobarde conciencia de su crimen,
Sayın bayım!
¡ Muy señor mío!
Ne yapıyorsunuz sayın bayım?
- ¿ Se ha cagado el señor? - ¡ No!
- Sayın Başkan. Maliye bakanım, Bay Timothy Souza.
Mi ministro de Economía, El Sr. Timothy Souza.
Sayın Yargıç, güzel kadınlara işkence etmeye bayılırsınız, bilirim ama birkaç dakika daha beklemenizi rica etmeliyim. Çünkü müvekkilimle baş başa görüşme fırsatım olmadı daha.
Bueno, Señoría, sé que le encantan las mujeres bonitas para torturarlas pero retrase un cuarto de hora el comienzo de su deleite porque no he podido entrevistarme con mi cliente a solas.
Bir kocakarı gibi konuşmaya başladınız bayım.
Say, cada vez te pareces más a una vieja.
Sayın müfettiş, Bay Klein yanımızda.
Inspector, estamos aquí con el señor Klein.
Bayım, tıp dünyasına bir nevi hizmet etmiş sayılırsınız.
Señor, usted ha contribuido al desarrollo de la medicina moderna.
Tebrikler, yeni sayımızın kapağı oldunuz Bay Caswell. - Yanılıyorsunuz.
Felicitaciones, serás nuestra proxima tapa, Sr. Caswell.
Sayın Hakim, mahkeme izin verirse, tanığımız Bay Bramlette birazdan burada olacak.
Sr. juez, con su venia... nuestro testigo, el Sr. Bramlette, no tarda en llegar.
Sayın Bay Vernon yaptıklarımız için cumartesiyi feda etmemiz gerektiğini kabul ediyoruz.
Estimado Sr. Vernon : Aceptamos que debimos sacrificar nuestro sábado como castigo.
Sayın Hakim, eğer mahkeme tutuklamaya karşı koyma suçunu düşürürse ve cezayı ertelemeyi kabul ederse Bay Lupik'in silahlı soygun suçlamasını kabule hazırım.
Señoría, estoy dispuesto a declarar al señor Lupik culpable del cargo de robo con intimidación, si se cambia el de agresión por resistencia a la autoridad y se le concede la condicional.
Bay Başkan sayın bakanı bu kadar demokratik olduğu ve mahkumlara demokratik bir hakları olan aç kalma haklarını verdiği için kutlarım.
Sr. Presidente, elogio al ministro por ser tan democrático que otorga a los presos el derecho democrático de morir de hambre.
Davalı hazır mı, Bay Levinsky Sayın Yargıç.
¿ Está listo el defensor, Sr? Levinsky, Señoría.
bayım 4005
bayim 32
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
bayim 32
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20