English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Scanner

Scanner traducir español

97 traducción paralela
Tarayıcı sağda.
El scanner está a la derecha.
Tarayıcı hatası, 7-7 delta bölgesi, onarıma geçti.
Falla del scanner, área 7-7 delta, en reparaciones.
Siz bir tarayıcısınız, ama farkında değilsiniz,... ve sizin ızdırabınızın tek kaynağı budur.
Es un scanner, pero no se ha dado cuenta. Y esa es la fuente de su agonía.
Eğer bu adam gerçekten bir tarayıcı ise onu merkezde istemiyorlar.
Si este tipo es un scanner, no lo quieren en la central.
O bir tarayıcı.
Es un scanner.
Yani Bay Keller, siz etkilemeye çalıştığımız kalabalığın önünde bizi küçük düşüren bu becerikli ve ölümcül suikastçının bir tarayıcı olduğunu mu söylüyorsunuz?
Sr. Keller, insinúa que este hábil y mortal asesino que nos puso en vergüenza frente a la comunidad que tratamos de impresionar es un scanner.
Yeraltında henüz tanınmayan bir tarayıcı ile irtibata geçeceğiz ve onların üzerine yollayacağız. Böylece onların içine sızmış olacağız.
Contactando a un scanner que la organización no conozca convertirlo para nuestra causa y enviarlo a que se infiltre en la organización.
Bana "Tarayıcı" dedin.
Me llamó un scanner.
Bir tarayıcıya verildiğinde ise, telepati akışını önlüyor.
Si se la das a un scanner, previene el flujo telepático.
Bir tarayıcı.
Un scanner.
Revok'un çetesinin bir üyesi olabilir de olmayabilir de.
Un scanner conocido que podría o no ser parte de la organización de Revok.
- Ben bir tarayıcıyım.
Soy un scanner.
Aranızda daha önce bir tarayıcıyı kapatan oldu mu?
Nadie nunca ha apagado a un scanner.
Tarayıcı devrede.
Scanner funcionando.
Ses altı tarama.
Un scanner con Infra-sonido.
— Çabuk ol, scanner yeniden çalışıyor.
- Rápido, corran el escáner.
Tüm bu karmaşık tarayıcılarımız ve lazer neşterler- - bizi konumuzdan uzaklaştırıyor.
Todos nuestros scanner y escalpelos de láser elaborados nos apartan de nuestros fines.
Aramalarını izlemiş olabilir.
Pudo usar un scanner.
Yani, tarayıcıdır.
O sea, un scanner.
Normalde telefon görevi görüyor ama küçük bir ayarlamayla bir tarayıcı oluyor
Acostumbran estar programadas para ser telefonos, pero, con algunas modificaciones, se transforma en un scanner.
Sonunda sayıyı dört daireye kadar indirdik 2. katta bu bina içinde ve özel ajan Mitch Gibson tarayıcı kullanarak yerini belirleyecek
Redujimos el área a cuatro apartamentos. Situados en el 2º piso, de este lado. El Agente Gibson usará un scanner celular.
Gaz biyolojik fonksiyonlarını Sadece bir biyolojik taramadan Algılanmadan geçmen için yeterli süreyle durduracak.
El gas detendra tus funciones biologicas solo el tiempo suficiente para evitar ser detectados por el bio scanner
Bir elektrostatik örgü.
Un scanner electroestático.
Karıştırma Güvenliği 3 Velka kilitleniyor.
Fijando el scanner de seguridad a 3-velka
Tarayıcıya göre, yaş : 30 civarı. Boy : 1.72
De acuerdo al scanner, cerca de 30 años, altura seis pies.
Şehirde 18.000 telefonu dinliyoruz. Otomatik bir tarayıcı anahtar kelimeleri bulmaya programlandı.
Estamos monitoreando 18.000 teléfonos en la ciudad, chequeando algunos con un scanner programado para detectar determinadas palabras claves.
Tamam, öğrendiklerimize göre Sakulos'ın bürosunun kapısında biyometrik bir giriş paneli var. Açılması için retina taraması gerekiyor. Biz de yüksek çözünürlüklü retina tarayıcıları yaptık.
Sakkoulas tiene un lector biométrico en la puerta de su despacho que identifica la retina antes de abrirse, así que tenemos un scanner de retina de alta resolución.
TARAMA BİTTİ - METAL YOK.
SCANNER COMPLETO
Av Köpeği, bizi frekans tarayıcıya bağla.
Retriever, grábanos en el scanner la frecuencia de radio...
Sadece ses için kullanılmaz- - scanner, 2 kanallı iletişim, telsiz, için falan da kullanılır.
No es sólo para voz- - escáner, radio de 2-vías, banda C.B., cosas así.
Elini tarayıcıya koy.
Pon tu mano sobre el scanner.
O, barkod okuyucunun ne olduğunu bile bilmiyor.
El no diferenciaría un scanner de un canil
Bu taramanın tamamlanmamasının nedeni hastanın acı çekmesiymiş... resim esnasında geçici halüsinasyonlar görmüş..
Scaners incompletos. Y el técnico escribió en una nota que este scanner debía repetirse porque el paciente había sufrido alucinaciones temporales durante la captura de la imagen.
İyi iş başardın... Herhangi bir anestezi sonuçlara etki edebilirdi. Daha önce yaptın mı bunu?
Hizo un buen trabajo... cualquier anestesia podría alterar el scanner. ¿ Ha hecho esto antes?
Tarayıcıdan biraz ses duyabilirsin.. aldırmamaya çalış..
Puedes oír un pequeño ruido del scanner, ignóralo...
CT'de hangi hasta Kovac'la birlikte?
Qué paciente de Kovac va al Scanner?
İzcileri Tomoğrafi'ye taşıyordu herhalde.
Ha subido a uno de estos scouts al scanner, creo.
Kendi tarayıcın ile onun tarayıcısını değiştirirsin.
Llevas tu propio scanner, reeplazas sus scanners retinales con el tuyo.
İki kişi sekiz adım geride olmalı.
Es un scanner doble, dos personas, a 8 pies de distancia.
Hallettim.
He desviado el scanner.
- Tarayıcılar temiz mi?
- ¿ El scanner muestra todo limpio?
Lütfen tüm giysilerinizi çıkarın ve tarayıcıya doğru ilerleyin.
Por favor, quítese toda su ropa y prepárese para el scanner.
A SCANNER DARKLY
UNA MIRADA A LA OSCURIDAD
Bu makineler çok aptal. Tarayıcıları sorunlu olur genelde- -
Máquina estúpida, debe ser un defecto en el scanner o...
Yaratığın radyoaktif enerjisini yakalamak için birkaç el cihazı hazırladım.
He calibrado algunos scanner para poder captar la lectura de energía radiactiva de la criatura.
- Tarayıcının bulgularını bana bildirin.
Déjame ver que es lo que el scanner dice.
Retinal tarama olumsuz.
El scanner de retina ha sido negativo.
Emin olmak için BT çekmemiz lazım.
Tenemos que hacer un scanner para estar seguros.
Diğer taraftan Edward'ın görsel mekanizması, görüntü tarayıcısı gibi çalışıyor. hızla paralel şekilde tarıyor ve sonra arşivliyor.
Ahora, el aparato visual de Edward, por otro lado, actúa más como scanner de imágenes, avanzando en barridos en paralelo, y después archivando.
tarayıcılarım benimle.
Debería haber traído un scanner conmigo.
İki hafta sonra bir kez daha inceleyeceğiz.
Y dentro de quince días le haremos un nuevo scánner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]