Self traducir español
278 traducción paralela
Olive Street tarafında self-servis bir asansör var.
Hay una entrada que da a un callejón lateral.
Kapıyı açık bıraktığını görüyorum Regan. - Nedir burası, self servis yeri mi?
¿ Qué es esto Regan, un lugar público, un autoservicio?
But now these days are gone l'm not so self assured
Pero ahora esos días se han ido, ya no estoy tan seguro.
But now these days are gone l'm not so self assured
Pero ahora esos días se han ido, ya no estoy tan seguro,
Saat 22 : 00'den sonra self servis başlıyor.
Después de las 1 0 : 00 lo ponen en automático.
... self-servis bir çiçek tezgahı.
Él podría invertir dinero en un asunto como ese.
- Hayır, burası self servis.
- No, aquí te sirves solo.
İngilizce bilmem ama, bana "self-made man" derdiniz herhalde.
Yo no hablo inglés, pero oí decir a mi padre "self-e-mede-men"
Self servis!
¡ Autoservicio!
Burası ekonomik self-servis istasyonu.
Bueno es el Self-Service económico.
Ekonomik self-servis istasyonu.
Bueno es el Self-Service económico.
Sybil, beyefendiyle tanıştırayım... kendisi az önce burada self-servis bölümünü açtı.
No es "haute cuisine" pero le llenará. Acaba de inaugurar el "self-service".
Buranın self-servisini öneririm.
- Si quiere calentarlo... - Ni hablar.
SELF SERVİS BAGAJ TESLİMİ
RECOGIDA DE EQUIPAJES
Burayı self servis bara dönüştürürüm ve seni götürürüm.
Convertiré esto en un bar de autoservicio y te llevaré.
It needs an act of self-destruction... an effort of the will.
Se necesita un esfuerzo de autodestrucción... un esfuerzo de voluntad.
Her şey self-servis.
Todo es autoservicio.
- Evet, selfservis o tarafta.
- Sí, aquí hay un self-service.
- Peki. - Tam servis mi self servis mi Harris?
¿ Servicio completo?
Yemek self servis mi?
Es una cena de auto servicio?
Self servis beyler.
Servíos.
- "Kendine Yardım" tarzında.
- Self-Help.
Her şey artık self-servis olacak.
Todo es venta directa.
Get down with your turtle self.
Ponte abajo con tu puro caparazón.
Self Servis
Autoservicio
Back to your old self again?
¿ Ya volvió a ser usted mismo?
Sadece self-servis yapılır!
Tú me debes... algo, chiquita.
Bütün dokümanlar işte orada, kendin bakabilirsin.
Todo lo del convenio está en esas cajas, así que si quieres, ya sabes self-service.
Basına sen sızdırırsan self servis olur.
Y si tú se lo das a la prensa, no será bien visto.
Self-sabotaj.
Autosabotaje.
Self magazine.
Revista Self.
Binbaşı Marco, bu iki kişilik ordu self-servis barda keşfe çıkacak.
Mayor Marco, este ejército de 2 hará reconocimiento en el bar.
Riverside Drive'da, self-servis bir benzincide durmuş.
Ha parado en una gasolinera de autoservicio en Riverside Drive.
Yakın zamanda SELF dergisinin kapağında yer alacak.
Acaban de ofrecerle la portada de self.
Mia çarşafları inceleyinceye kadar, bulduğumuz meninin self servis olup olmadığını anlamanın bir yolu yok.
Hasta que Mia procese las sábanas, no hay manera de saber si el sémen es el resultado de un "autoservicio".
Brooke Davis Chris Keller'ın Chris Keller'a self servis yapabileceğini düşünüyor... diğer bir ifadeyle gidip...
Escucha esto. Brooke Davis cree que Chris Keller puedo autosatisfacer a Chris Keller. En otras palabras, puedes ir a...
Bu self-servis dağ kulübeleri harika.
Esos chalets son magnificos.
Galiba burada self-servis var.
Supongo que es autoservicio.
Self-servis benzincideki kayıttan.
Esta es la filmación de Gas'n'Go.
"Yakışıklı Barmenler" in hepsini az önce kovduğum için bundan sonra içkiler self servis. - Kirk!
Como acabo de despedir a todos los barmans superguapos, desde ahora, la barra es self-service.
Onlar ilk DIY ( do it yourself ) gruplarından biridir.
Estuvimos entre los primeros bandas D.I.Y. ( Do It You Self - Haga usted mismo )
Geceleri self servis, gündüzleri tam servis yapacağım.
De día, servicio completo, y de noche autoservicio.
- Artık şunları alabilir miyiz? - Tabii ki de. - Onlarla işiniz bitti mi?
- Le recomiendo el "self-service".
SSDF : Evet. Strategic Self Defence Force
¿ Se ha transformado en algo que es visualmente indetectable?
Danny Self, daha munis Avrupa arıları yetiştiriyor.
Danny Self las conoce.
- Ama self servis.
- Pero son cafeterías
Zamanımı senin için heba edemem.
La vida no es un "self-service".
Her kelimeyi hissederim, kendine hizmetinden esnemiş, kendinden iğrenmiş, onu gizli kılan yalan söylemiş.
self-loathing lie to keep him in his closet.
Kendine güven için güzelliğin kullanılması.
beauty as self-esteem.
Kıtayı saran şelf buzulIarı, buzu Hoover Barajı gibi içinde tutuyor.
Los escudos de hielo que rodean al continente contienen al hielo como la represa Hoover.
Larsen B Şelf buzulu, 12.000 yıldır sağlam kaldıktan sonra 5 haftada çöktü.
Luego de 12,000 años de solidez la capa de hielo Larsen B colapsó en sólo 5 semanas.