Sen de gelebilirsin traducir español

Merhaba Tony, istersen sen de gelebilirsin.

Hola, Tony, entra si quieres.

- Miyoei, sen de gelebilirsin!

¿ Nos acompañarás?

Pekala, sen de gelebilirsin.

Bueno, usted también puede venir.

Sen de gelebilirsin.

Puede venir a vivir aquí.

Sen de gelebilirsin, işim bitince.

Puedes subir después de que baje.

Öyleyse sen de gelebilirsin Korski.

Por supuesto, puedes acompañarnos.

Sen de gelebilirsin.

Podrías venir.

Sen de gelebilirsin.

Tú puedes venir.

Sen de gelebilirsin.

Ya que estás. podrías venir.

Sen de gelebilirsin.

Puedes pasar.

Sen de gelebilirsin.

Y vosotras, a nosotros.

Sen de gelebilirsin.

Y tú te puedes venir.

O gelirse, sen de gelebilirsin.

Pudes venir sólo si ella viene.

Bitmiş! Sen de gelebilirsin, ama arka koltukta. Bir tane içeceğim çünkü.

Puedes venir aquí, pero atrás porque voy a fumar una pipa.

Hepsi şaşırdılar. Ralph, sen de gelebilirsin ama Gene evde olmayacak.

Ven si quieres, pero Gene no estará.

Sen de gelebilirsin, istersen.

Tú también puedes venir, si quieres.

Yani bu akşam sen de gelebilirsin mi demek istiyorsun?

¿ Quieres decir que debería ir a ese loft esta noche?

Sen de gelebilirsin.

Deberías venir.

Sen de gelebilirsin, dadı.

Tú también, niñera.

İstersen sen de gelebilirsin.

Descansa un poco.

Sen de gelebilirsin.

Podrías venir conmigo.

- Sen de gelebilirsin. İstersen.

- Si quieres podrías venir.

- Perşembe akşam yemeği olur mu? İstersen sen de gelebilirsin.

Tú también puedes venir, si gustas.

- Sen de gelebilirsin!

- ¿ Oíste eso? Tú también puedes venir.

Umarım sen de gelebilirsin.

"De veras espero que puedas venir"

Bundan büyük bir keyif aldın ve tek önemli şey de bu zaten. Yarın gidiyorum. Sen daha sonra gelebilirsin.

Tú lo estas disfrutando y eso es lo importante yo me voy mañana y tú te vas más tarde.

- Sen de gelebilirsin Gloria.

Vamos.

Sen de bizimle gelebilirsin.

- Acompáñanos.

Sen de gelebilirsin.

Si te parece bien, podríamos ir, ¿ de acuerdo?

Sen de yukarı gelebilirsin.

Puedes volver a subir.

Buraya gelmemi istemiyor hepsi bu. Ayrıca sen de davetlisin, gelebilirsin.

No quiere que venga aquí, que no es lo mismo.

Sen de bizimle gelebilirsin.

Ud. podría venir con nosotros.

Eğer şurdaki yaşlı Harriet'i sağmayı bitirirsen... içeriye gidip üzerimi değiştireceğim ve sen de benimle şehre kadar gelebilirsin.

Si terminas de ordeñar a Enriqueta, iré a cambiarme y te llevaré al pueblo.

Sen de bizimle Wiz'i görmeye gelebilirsin.

Puedes venir con nosotros a ver al Mago.

Elbette. Ama sen üstesinden gelebilirsin.

Por supuesto. ¡ Pero tú puedes acerte cargo de éso!

Sen de evime gelebilirsin.

Puedes venir.

İstersen sen de bizimle gelebilirsin Ralph.

Si quiere, puede venir con nosotros, Ralph.

- Tabi ki sen de gelebilirsin. - Gelemem.

Naturalmente.... te llevaremos encantados...

Eğer sen, çocuklar ve U-Y-U-Ş-T-U-R-U-C-U hakkında bir şeyler duymak istiyorsan diğer odaya gelebilirsin.

Te hablaré de los niños del crack... en otra habitación.

Tabi sen de kendi görevinden istifa edip, benimle bir yıldız üssüne gelebilirsin.

Y usted renunciar al suyo y venir a la base estelar conmigo.

Sen de benimle gelebilirsin.

Puedes venir conmigo.

İstersen sen de onlarla gelebilirsin.

Ven con ellos si quieres.

Sen gelebilirsin ama filtreli dostun dışarıda kalmak zorunda!

¡ Puedes entrar, pero tu amigo boca de chimenea se queda afuera!

Ben burada olduğum zamanlarda, sen de buraya gelebilirsin.

Puedes visitarme siempre que yo esté aquí.

Sen de benimle gelebilirsin.

Podrías venir conmigo.

İstersen sen de benimle gelebilirsin.

A menos que quieras venir conmigo.

Hayır, ama Joan, belki sen de benimle gelebilirsin.

No, pero quizá Joan pueda acompañarme.

- İstersen, sen de gelebilirsin. - İstemem.

Puedes venir si quieres.

Sen de benimle gelebilirsin ya da burada kalır dünyayı kurtarmaya çalışırsın!

Puedes venir conmigo... o puedes quedarte aquí e intentar salvar el mundo.

Yani, sen de bizimle gelebilirsin.

También tu puedes venir con nosotros.

Onun bu ülkeye girmesi yasaklanabilir ve sen de ciddi cezalar hatta hapis ile karşı karşıya gelebilirsin.

Él podría ser aislado en cuarentena, y usted podría enfrentar muchas multas y una posible sentencia de prisión.