Sentinel traducir español
282 traducción paralela
Bay Randall, ben Donovan, Sentinel'den.
Sr. Randall, soy Donovan de "The Sentinel".
Sentinel'in sevkiyat hakkındaki ipucunu nasıl bulduğunu hiç anlamıyorum.
No entiendo cómo "The Sentinel" se ha enterado de lo de su encargo.
Salinas Gözcüsü - Almanya'YLA SAVAŞ
Salinas Sentinel GUERRA CONTRA ALEMANIA
Onun arazisinin tapu dosyaları Sentinel İlçesi arşivinde kayıtlı.
Su título sobre la tierra está archivado en los registros de Sentinel County.
- Sentinel'e bir avukatla geleceğim.
Vendré a Sentinel con un abogado.
Willard'ın Sentinel'deki kurnaz bir yargıç tarafından salıverilmesini istemiyorum.
No quiero ver libre a Willard. Ningún astuto abogado de Sentinel.
Onu Sentinele duruşmaya götürelim.
Déjale llevar el juicio en Sentinel.
Bu haberler Sentinel'e ulaşırsa- -
Cuando se enteren de esto en Sentinel...
- Sentinel'e mi?
¿ Sentinel?
Sybil Sutton, Washington Sentinel.
Sybil Sutton, Washington Sentinel.
- Hellman, Tesota Sentinel.
- Hellman, del Tesota Sentinel.
Hellman, Tesota Sentinel'den.
Hellman, del Tesota Sentinel.
Danzig Sentinel'i okumalısın.
Deberías leer "La Vanguardia de Danzig".
Siz hiç "Nöbetçi" filmini izlediniz mi?
¿ Vio la película The Sentinel, Sr. Peterson?
Dün saat 19'da USS Lalo Zeta Alpha II'den ayrıldı... ve Sentinel Minor IV'e doğru nakliye seferine çıktı.
A las 19 : 00 horas de ayer el USS Lalo salió de Zeta Alpha II en una misión de transporte hacia Sentinel Minor IV.
100 Sentinel'imiz olana dek mutantlara saldırmama konusunda anlaştık sanıyordum!
¡ Acordamos no atacar a los mutantes hasta tener 1 OO centinelas!
Sentinel denen, deneysel robot polisler sayesinde püskürtüldü.
Este ataque se frustró con la ayuda de los policías robot experimentales llamados centinelas.
Sentinel-14 zarar gördü.
Centinela 1 4 dajado por mutante desconocido.
- Sentinel'i radarda tespit ettim.
- Tengo al centinela en el radar.
Sentinel programı da sırada olabilir.
Quizá siga el programa centinela.
Hiç Sentinel olmaz, hiç kamp olmaz, hiç yok etme olmaz miydi?
¿ Ningún centinela, ningún campamento, ninguna terminación?
- Yeni bir Sentinel mi?
- ¿ Un centinela nuevo?
Sentinel üretimi tamamlandı.
Creación de centinela completa.
Sentinel yakalamaya çalışırken o kıza alış veriş merkezinde yardım etmiştin.
Tú ayudaste a esa niña cuando el centinela intentó atraparla en el centro comercial de Salem.
Ayrıca Sentinel fabrikasına saldıranlardan biri değil miydin?
¿ También fuiste de los mutantes que atacó la fábrica de centinelas?
Baraj tamamlandığında binlerce Sentinel yaratacak gücümüz olacak.
Cuando la represa esté lista, tendremos energía para crear miles de centinelas.
Sentinel seni karşı konması zor biri yapacak.
Sus centinelas lo hacen un hombre difícil de rechazar.
Bay Sentinel!
¡ Monsieur centinela!
Tanrim, bir Sentinel!
Mes amis, ¡ un centinela!
Sentinel, Senatör Kelly'yi onun seçim bürosuna götür.
Centinela, regrese al senador Kelly a su centro de campaña.
Bu yeni Sentinel emirlerime uymuyor!
¡ Este nuevo centinela no obedece!
Binlerce Sentinel yapti!
¡ Construyó miles de centinelas!
Sentinel kokusu aldim!
Huelo a centinelas.
Sentinel'in manşetine bak.
Mira el titular del Sentinel.
Sentinel'deki iş meselesi mi?
¿ Del trabajo en el Sentinel?
Sentinel'deki işi nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes? Me lo dijo Bernie.
Bak Bernie. Sentinel'e iş görüşmesine gideceğimi biliyormuşsun.
Bernie, sé que sabes de mi entrevista en el Sentinel.
Çünkü Henry iş görüşmesine gidecek. Sentinel'de!
Henry tiene una entrevista en el Sentinel.
- Hiç de komik değil. Benim adım George Russell, New York Sentinel'denim.
El New York Sentinel "Las Noticias del Mundo"
Bu sizin için yeni bir şey değil elbette, ama bizim için... eh, biz Sentinel'iz.
Nada nuevo para ti, pero... Somos el Sentinel. Cubrimos el mundo.
Sentinel'i gözden mi çıkardın?
¿ Has eliminado al Sentinel?
Sentinel'de Bladden'ın masasından bilgi çaldım.
Del escritorio de Bladden en el Sentinel.
Sentinel'in muhabiri bile orada durmuş ağlıyor.
El tipo del Sentinel está llorando a lágrima viva.
Sentinel'den Paul Bladden altıncı hatta.
Paul Bladden, línea 6.
Umarım Sentinel'in burada köstebeği yoktur.
¿ Tienen un espía aquí?
Martha bize Sentinel'deki işten söz etti.
Martha nos contó lo del Sentinel.
New York Sentinel.
El New York Sentinel.
Sentinel işi yattı... çünkü yazı işleri müdürünün masasından bilgi çaldım.
Perdí el empleo en el Sentinel porque les robé una noticia.
New York Sentinel'den Donovan.
POR LA EXCLUSIVA SOBRE EL CONTENIDO DE LA CAJA NEGRA
"Tucker Ordway tarafından Little River kasabasında işgal edilen topraklar" "hakkında, gerekli tapu dosyaları olmadığından" "Sentinel ilçesi tarafından bu topraklar"
" Considerando que Tucker Ordway, de la localidad de Little River, en el Condado de Sentinel County, no hizo las reclamaciones requeridas de las tierras ocupadas por él, todas esas tierras serán restituida al dominio público y deberán abrirse al asentamiento y ocupación el día 17 de julio de 1892.
Bu bir Sentinel!
¡ Es un centinela!