Sevmek traducir español
2,106 traducción paralela
Diğer şeyleri sevmek istemiyorum.
Pero no me interesan otras cosas.
Ne yapacağımı bilmiyorum,... ama annemi veya, beni önemseyecek, her şeyi benim için kolaylaştıracak,... beni sevmek ve benimle birlikte olmak isteyecek,... zengin bir işadamını bu işe karıştıramam.
No sé que voy a hacer, pero no puede implicar a mi madre o ser ayudada por algún chico rico que sólo quiere amarme y estar conmigo y hacer que todo sea mucho más fácil.
Sence sevmek aptallık mıdır?
¿ Crees que el amor es una tontería?
Birini sevmek hârikulâde durumdur... şâyet günaha dönerse, hicâb verici olur.
Cuando haces el amor es bueno... Y si es un pecado, eso es una vergüenza!
- Birinin onu sevmek için çok fakir olması gerek.
- uno debe ser pobre para amarlo.
Varsayım olarak, birini sevmek ama sürekli yanında olmasını istememek normal midir?
Hipotéticamente, ¿ está bien amar a alguien pero no quererlo cerca todo el tiempo?
- Seni sevmek istiyorum
Quiero amarte. de veras.
# Seni sevmek istediğim gibi sevmiyorum #
I'm lovin'you Way I wanted to
# Seni sevmek istediğim gibi sevmiyorum #
I'm not lovin'you Way I wanted to
Ayrıca, beraber çalıştığın herkesi.. .. sevmek zorunda değilsin. Değil mi?
Además, no tienen que... gustarte todos con los que trabajas, ¿ cierto?
- Meesa onu sevmek.
- ¡ Misa encantan!
Sevmek mi?
¿ Amor?
Ben onu sevmek ve onure etmek istiyorum ve onunla ilgilenmek istiyorum.
Quiero amarlo y cuidar de él.
Beni gerçekten geri sevmek bu kadar zor mu?
¿ Soy tan difícil de querer?
Özgürce sevmek hakkına ne zaman sahip olacağız?
¿ Cuándo tendremos el derecho de amar libremente?
Don balığını sevmek mi?
Amando los dedos de pescado.
Don balığını sevmek mi?
Espero les gusten.
Majesteleri, eğer beni sevmek yerine bu hediyeleri tercih ederse ondan soğurum.
Majestad, yo lo despreciaría si él tuviera que aceptar tales regalos para poder amarme.
İzlemek, sevmek...
Observando, amando...
# Arıyorum, bekliyorum... # #... yeniden bir şeyler sevmek için. #
Mirando espera # # # Para que algo amor otra vez #
# Arıyorum, bekliyorum... # #... yeniden bir şey sevmek için. #
Mirando espera # # # Para que algo amor otra vez #
Zorlukları sevmek demektir.
Amar a los desafíos.
Sevmek için de, sevmemek için de yetersiz olacağın bir anneye sahip olmak, biraz paradoksal.
Eres incapaz de querer a tu madre,... pero no eres capaz de no quererla.
Michael'i sevmek, süngü savaşı gibidir.
Amar a Michael siempre es una guerra de trincheras.
Tüm insanoğlunu sevmek istiyorum.
Quiero amar a los seres humanos.
Seni sevmek benim için her şeye bedel.
Amarte vale más que nada en el mundo para mí.
Sanırım birini çok sevmek seni öldürebilir.
Creo que gustarle a alguien demasiado puede matarte.
Onu sevmek mi? Sevmek mi?
¿ Amarlo?
Bay Shue, "sevmek" fiilini nasıl çekiyoruz?
¿ Sr. Schue? ¿ Cómo conjuga el verbo "amar"?
Seni sevmek zorundayım.
Se supone que debo quererte.
Anlamadın mı? Bir tek kızı vardı, bir tek işi gücü onu sevmek.
Pues, "una hermosa hija nada más a la que amaba de verdad."
Birini sevmek, ona her şeyini vermektir.
Amar a alguien, - es darle todo a la otra persona. - Te visitaré seguido.
Ben seni sevmek için doğmuşum.
Yo he nacido para amarte.
Ben seni sevmek için doğdum.
Yo he nacido para amarte.
- Tamam. Duncan, 12 jüri üyesini senin otoyolda u dönüşü yapıp acil durum telefonundan chalupa ısmarlamaya çalışırken ki tek suçunun Amerika'yı sevmek olduğuna ikna ederken saygınlığa bu kadar önem veriyor görünmüyordun.
Duncan, tú no parecías tan íntegro el día que yo convencí a 12 de tus pares que cuando tú doblaste en U en la autopista e intentaste pedir chalupas del teléfono de emergencias tú único crimen real era amar a los EE.UU.
Birini çok fazla sevmek mümkün mü?
¿ Es posible querer a alguien demasiado?
Seni sevmek için buraya geldim.
Vine aquí a amarte.
Sevgi, birbirimizi sevmek önemlidir.
Amarnos unos a los otros.
Hatta beni sevmek zorunda da değilsin, fakat iki dünyada da yaşamışlığın verdiği benzersiz perspektifimi de görmezden gelemezsin.
Ni siquiera tengo que gustarte,... pero no puedes negar que tengo una perspectiva única,... habiendo vivido en 2 mundos.
Sevmek mi?
¡ ¿ Amor? ! Por favor.
Birini sevmek ayıp değil.
No hay nada de malo en amar a alguien.
Güçlü bir erkeği sevmek zordur.
Es difícil amar a un hombre poderoso.
Ama aşk... sevmek, birini sevmek, ona saygı duymak, iyi geçinmektir...
El amor es amar a alguien, respetarla, Pero el amor... Para llevarse bien...
Özgürlüğünü sevmek başka şey bunu korumak için birini öldürmek başka şey.
Una cosa es que te guste tu libertad y otra cosa es matar para protegerla.
Aynı anda sevmek mümkün.
Todo es posible simultáneamente.
Birazcık... Onu sevmek zorunda değilim. Sadece ameliyat odasına ihtiyacım var.
No me tiene que gustar, sólo necesito su O.R.
Çünkü biz evlenip çocuk sahibi olursak sen de torun sahibi olacaksın. O zaman beni sevmek zorunda kalacaksın.
No, porque si nos casamos y tenemos hijos serán tus nietos, así que tendrás que quererme.
Ben fosilleşmiş bir cheetosu yemeyi seviyorum diye... -... sen de sevmek zorunda değilsin.
Que yo coma bocadillos fosilizados no implica que lo tengas que hacer tú.
Sen "sevmek" mi dedin?
Has dicho... ¿ Amas?
" Ben onu çok sevmek.
" Yo amarla demasiado.
# # Sevmek istiyorum... # # # #... bana hanımefendi gibi davranacak birini. # # Anneciğim.
¡ Dios!