Sevmiyorum traducir español
5,687 traducción paralela
Ben de sevmiyorum.
A mí tampoco me agradas.
Ben sadece kulüpte dönüştüğüm kişiyi sevmiyorum.
Simplemente... no me gustaba en quien me estaba convirtiendo en ese club.
- Dişlerimi sevmiyorum.
¿ Por qué? No me gustan.
İkinci olarak bu hareketi de sevmiyorum.
Y en segundo lugar, no me gustan tus "comillas"
- Kontrolünü kaybettiğinde seni sevmiyorum.
No me gusta cuando pierdes el control.
Ben de senin içkili halini sevmiyorum ve ne içki arkadaşın ne de beyzbol arkadaşın olmak istemiyorum. Anladın mı beni?
No me gusta cuando bebes, ni quiero ser tu compañero de copas... ni tu compañero de béisbol, ¿ comprendido?
- Ben de sosisli sevmiyorum.
- No me gustan los perros calientes tampoco.
Ben bu oyunu sevmiyorum.
No me gusta este juego.
Bu kadını sevmiyorum!
¡ No me gusta esa señora!
Prensip olarak Joss ile aynı fikirde olmayı sevmiyorum ama bu konuda haklı.
Odio estar del lado de Joss como regla, pero creo que tiene razón en esto.
Yasaları sevmiyorum demek yeterli değildir.
No es suficiente decir que no me gusta la ley.
Oh, bu doğru, Palyaçoları sevmiyorum, sen mi?
Cierto, no te gustan los payasos, ¿ no?
Bu ben bu bokları sevmiyorum.
Esta mierda no me gusta.
Yolculukta Delta'nın ekipmanlarını kullanmayı sevmiyorum.
No me gusta el equipamiento que usa Delta en esa ruta.
Bunu yapmayı pek sevmiyorum.
No me gusta mucho hacerlo.
Onu hiç sevmiyorum.
No me gusta ese.
Bu işi zerre sevmiyorum. Lütfen.
Esto no me gusta nada.
Sert kapakları sevmiyorum.
No me gustan las tapas duras.
Anladım, Matt Damon'a benziyorsun. Nazik, komik, akıllısın ama seni sevmiyorum.
Lo pillo, te pareces a Matt Damon, eres mono y gracioso y listo pero no me gustas.
Scooter gelebileceğimi söyledi ama o tarz partileri hiç sevmiyorum.
Scooter me dijo que podría acompañarle. Pero no me gustan las fiestas hawaianas.
- Ama ben sevmiyorum.
- Pero no me gusta.
Seni artık sevmiyorum.
Ya no me gustas
O yatağı sevmiyorum.
Oh, no me gusta esa cama.
Çünkü seni sevmiyorum.
Porque no me agradas.
Abed, senin ve video teknolojisinin bu yönünü sevmiyorum.
No me gusta este lado de ustedes Y no me gusta que lado de la tecnología de vídeo.
Bak Jim, ikimiz de biliyoruz seni sevmiyorum.
Mira Jim. Ambos sabemos que no me gustas.
- Sevmiyorum.
No me gusta.
Onu sevmiyorum.
No la amo.
Seni sevmiyorum lan, derdim bu.
¡ No me gustas ni un carajo, ese es el problema!
Sizi hayal kırıklığına uğratmayı hiç sevmiyorum.
No me gusta desilusionarte.
He ben sevmiyorum yani? - Hayır ya.
Osea que, yo no amo a mi familia?
Seni yeteri kadar sevmiyorum.
No te amo lo suficiente.
Ama ben herkesin başına gelen şeylerin benim başıma gelmesini sevmiyorum.
Pero no me gustan las cosas que me pasan a mí que les pasan a todos.
Sorun o değil, ben kimseyi sevmiyorum.
No es solo eso. Yo no amo a nadie.
Benrahim bu kadar yakın olmayı sevmiyorum.
No me gusta estar tan cerca del útero.
Beni sevdiğin gibi ben seni sevmiyorum!
¡ No te amo como tú me amas!
Senin vurdumduymazlığını sevmiyorum.
- No me gusta tu continua indiferencia.
Hayır, yabancı patates sevmiyorum.
No, no me gusta la comida extranjera.
Evet dudakların düşündüğümden daha dolgun ve yumuşak ama yine de sevmiyorum.
O sea, sí, tus labios son mucho más suaves y llenos de lo que imaginé, pero aún así no me gusta.
Sevmiyorum.Ama kazanmak hoşuma gidiyor.
No me gusta. Pero me gusta ganar.
Bak, arkadaş kaybetmeyi sevmiyorum, anlıyor musun?
Mira, sólo no me gusta perder amigos, ¿ de acuerdo?
Onu sevmiyorum.
Yo no... la amo.
Sevmiyorum.
No me gusta.
Hiç sevmiyorum burayı. Başka?
Lo odio. ¿ Qué más?
Brandon'la senin her sabah gevrek yemenizi sevmiyorum.
No me gusta que Brandon y tú comáis cereales todas las mañanas.
Indiana'dan sırf orayı sevmiyorum diye dönmediğimi biliyorsun değil mi?
Sabes? la razón por la que volví de Indiana no es porque no me gustara, ¿ sí?
- Ben seni sevmiyorum.
Yo no te quiero.
- Ben seni sevmiyorum.
- Yo a ti no.
Kızları ağlarken görmeyi sevmiyorum o kadar.
Es solo que no me gusta ver llorar a las chicas.
Ama ben sevmiyorum!
¡ No te amo! ¡ Dios, estaba enferma!
Sevmiyorum.
No.