Simone traducir español
1,327 traducción paralela
Simone'u ben yaptım.
Yo he hecho a Simone. La he hecho yo.
- Simone'u sen mi yaptın?
- ¿ Tú has hecho a Simone? .
Pekala, "İyi Sabahlar, İyi Günler" e tekrar hoş geldiniz. Bir kez daha benzersiz oyuncu Simone ile beraberiz.
Estamos de nuevo en "Buenos días", y volvemos otra vez con la incomparable Simone.
Simone, aradan önce tartışmaya açık bir fikir ileri sürmüştün.
Antes de la publicidad estabas adoptando una postura polémica.
Simone'un diğer ünlüler gibi olmadığını zaten biliyorduk. - Oh evet.
Sabíamos que Simone no es como otros famosos.
Ne düşündüğünü biliyorum Simone. Bu sahte ve şişirilmiş bir dünya.
Sé lo que estás pensando, Simone, que éste es un mundo hipócrita.
Üzgünüm Simone.
Lo siento, Simone.
Simone'un trajik ölümünü anons etmek bana ait olan üzücü ve zorunlu görevim.
Es mi... triste... y solemne deber... anunciar... La trágica muerte de Simone.
Yeni filminde Simone'un rolünü bana vermek istedi.
Querría que yo sustituyera a Simone en su nueva película.
Deli bir adamdı. Simone bir esirdi.
Ella era su prisionera.
Simone'u öldürmüş olamazsınız çünkü Simone diye biri yok.
No ha matado a Simone porque no existe.
Şimdi, belki de Simone'u yaratmanıza yardımcı olan bu adamın kendisi de bir icattır.
Tal vez ese hombre que dice que inventó a Simone, es una invención también.
Simone diye biri yok!
¡ Simone no existe! Mire.
Adı Simone değil.
No es Simone.
Bir kıskançlık krizi sırasında Simone'u öldürdün. Sonra da vücudunu tekneden attın.
En un ataque de celos mató a Simone y tiró el cadáver del barco...
Simone'un vücudunu köpek balıklarının yediği düş. ünülüyor.
EL CUERPO DE simone DEVORADO POR tiburones
Simone'u hiç yakından görmedim. Ona dokunmadım. Fiziksel olarak hiç yanında bulunmadım.
Nunca vi a Simone de cerca, ni la toqué, ni la tuve delante de mí.
Ama Lainey. Simone'un gerçek olmadığına dair hiçbir kanıt yok.
Pero Lainey, no hay pruebas de que Simone no sea real.
Demek istediğim, Simone'un varlığına dair bir kanıt var mı peki?
¿ Hay pruebas de que lo sea? .
Simone gerçekten bir virüse yakalanmış olabilir.
Simone puede haber contraído un virus.
Uluslararası medya yıldızı Simone hayatta ve sağlıklı. Şimdi bir son dakika haberi.
Últimas noticias.
Simone bugünün baskısı olan "The L.A. Times" ı okuyor.
Simone leyendo la edición de hoy del L.A. Times.
Şey, ben düşündüm ki neden Simone'la birlikte Lainey ve benim yanıma yerleşmiyorsunuz?
He estado pensado... ¿ Qué tal si tú y Simone os mudáis con Lainey y conmigo? .
Şey, ben ve Simone hakkında.
Bueno, lo de Simone y yo.
Simone, herkesin aklındaki soru kısaca ve sadece "Neden?"
Simone, la pregunta en la mente de todos es simplemente... ¿ por qué? .
Simone Phipps. 42 yaşında.
Simone Phillip, 42. Parto en casa.
Zor ya da komplike bir doğum mu yaptın Simone?
- ¿ Complicaciones en el parto? - No, fue bien.
Çok kan kaybetmişsin Simone.
- Simone, has perdido mucha sangre.
Yaptıkların doğruydu Simone.
- Lo has hecho todo bien.
Göbek kordonunu hafifçe çekeceğim. Simone.
Voy a tirar suavemente del cordón umbilical.
On ikilik paket için Simone'la görüş.
Pregunta a Simone sobre los paquetes de doce.
Simone.
Simone.
- Simone'u görebilir miyim?
- ¿ Puedo ver a Simone?
Belki Simone ölmüştür.
Tal vez Simone esté muerto. - ¿ Simone?
Hafızası geri gelmiş. Kızına isminin Simone olduğunu söylemiş.
Recuperó la memoria, le dijo a tu hija que su nombre es Simone.
Bak anne, Simone kahvaltı hazırladı.
Mira Mamá, Simone hizo el desayuno.
Simone, ne yapıyorsun?
Simone, ¿ qué está haciendo?
Simone, ne oldu?
¿ Simone, que sucede?
- Simone nasıl?
- ¿ Cómo esta Simone?
Simone adında yaşlı bir adamdan söz edildiğini duydun mu?
¿ Ud. sabría tal vez, de un caballero mayor llamado Simone?
İsminin Simone olduğuna emin misin?
¿ Está segura que su nombre era Simone?
Simone ismi sanki bir dakika önce sana bir şey ifade etmiş gibiydi.
Me pareció que el nombre de Simone significo algo para Ud. hace un minuto.
Beni etkiledi çünkü bu hanımefendinin Simone adında bir kardeşi vardı.
Me sorprendió porque el hermano de esta señora se llamaba Simone. Pero no puede ser él.
Ama o olamaz. Simone yıllar önce öldü. Toplama kampında öldü.
Simone murió años atrás en un campo de concentración.
Simone bu sabah seninle gelmedi mi?
¿ No salió Simone contigo esta mañana?
- Simone benim. - Simone sen misin?
¿ Tú eres Simone?
Nasılsın Simone?
- ¿ Cómo estás, Simone? - Bien.
- Simone mu? - İçerdeki adam.
- ¡ El hombre de ahí!
Simone?
¿ Simone?
Simone
Simone.
Simone, bekle.
¡ Simone, espere!