Sims traducir español
304 traducción paralela
Ama Bağımsızlık Bildirgesi gibi küçük bir olayın Sims evindeki büyük olayla karşılaştırmanın ne önemi olabilir?
Pero, ¿ qué importancia podía tener la Declaración de Independencia... comparado con lo que ocurría en la casa de los Sims?
Johnny Sims 12 yaşına gelmişti.
Johnny Sims cumplió 12 años.
Peki ya sen Johnny Sims?
¿ Y tú, Johnny Sims?
Ellerini mi yıkıyorsun Sims?
¿ Lavándote, Sims?
Ellerini mi temizliyorsun Sims?
¿ Lavándote, Sims?
Ellerini mi ovalıyorsun Sims?
¿ Lavándote las manos, Sims?
Ellerinin kirini mi temizliyorsun Sims?
¿ Quitándote la roña, Sims?
Bayan Sims'i nerede bulabilirim?
¿ Dónde está la Sra. Sims?
Ben Sims'im, doktor!
¡ Soy Sims, doctor!
John Sims!
¡ John Sims!
Sonraki 5 senede Sims ailesinin başına iki ciddi olay geldi. Bir kız çocukları daha oldu... ve John'un maaşı 8 dolar arttı.
5 años después, tuvieron una niña y a John le subieron ocho dólares.
Sims'ler ise 500 dolar kazandılar, hem de hepsi tek seferde!
Y los Sims ganaron 500 dólares... ¡ de golpe!
Teeler. Bir sonraki nöbet Sen, Walt ve Sims'in.
Teeler, a ti y Walt y Sims les toca la próxima guardia.
Başımıza bir şey gelmesi kesin. Oh, Sims. Hep sızlanıp duruyorsun.
Seguramente tendremos muchos problemas.
- Bu tarafa Sims.
- ¡ Por aquí, Sims!
Adım, Sims. Endicott Sims.
Me llamo Sims, Endicott Sims.
Dışarıda, Sims adında bir avukat var.
Hay un picapleitos llamado Sims ahí fuera.
Bu, Dedektif McLeod, Bay Sims.
Detective McLeod, el Sr. Sims.
- Ne demeye çalışıyorsun Sims?
- ¿ Adónde quiere llegar? - ¿ Qué?
Babam Amiral Sims'le beraber Alman denizaltı gemilerini kovalamış.
Mi padre, con el Almirante Sims tras los alemanes.
Sims ve Mizzell nerede?
¿ Dónde están Sims y Mizzell?
Sims!
¡ Sims!
Zirvesine çık ve Sim'den gelecek işareti bekle.
Hágase en la cima y espere la señal de Sims.
Sims, South Fork Kasabasına vardığınızda eğer her şey yolundaysa aynanı Mizzell'in olduğu yere doğru yarım dakika şu şekilde sabit tutarak işaret ver.
Sims, cuando llegues a South Fork, si todo está bien... refleja tu espejo fijo hacia el de Mizzell en esta posición por medio minuto.
Sim ve Mİzzell'in işaretlerinden emin olmak için oraya gideceğim.
Yo iré hasta allá para asegurarme de Sims y Mizzell.
Sims saldırıya geçeceğiniz zaman işaret verecek.
Sims te hará señas de cuándo atacar.
Sims?
¿ sims?
Sims seninle görüşmek istiyor.
Creo que Sims quiere conversar contigo.
Simsle bu gece görüştük.
Sims me fue a ver.
Yüzbaşı Sims'le görüşebilirmiyim, lütfen.
Quiero hablar con el Teniente Sims, por favor.
Yüzbaşı Sims mi?
¿ Teniente Sims?
- Evet, evet, Sims yolladı.
- Sí, sí. Fue Sims.
Dinle, Olanları Sims'e anlatacaktım. Steve'in ağzından laf almak istedim ama o bana hiçbirşey söylemek istemedi. Senin hakkında birşey bilmiyordu.
Escucha, le iba a decir a Sims que confronté a Steve y que no me dijo nada porque no sabia nada de ustedes.
- Sims, beni dinleyebilirsin, değil mi?
- Sims, escúchame, por favor... - Silencio.
Bak, Sims, eğer bu bir çeşit şakaysa...
Mira, Sims, si esto es una broma...
Amiral Sims, General Mitchell.
El almirante Sims, el general Mitchell.
"Yüzbaşı E.V. Rickenbacker, " Kongre Üyesi Fiorello La Guardia, Amiral William S. Sims "?
El capitán E.B. Rickenbacker, el diputado Fiorello LaGuardia, el almirante William S. Sims.
Amiral Sims, Donanma, zeplini nasıl kullanıyordu?
Almirante Sims, ¿ qué filosofía sigue la Marina con su Fuerza Aérea?
Clayton ve Sims'i yanıma alacağım. Tamam mı?
Llevaré a Clayton y a Sims. ¿ De acuerdo?
- Sims! - Evet, efendim. - Tutuklusun.
Ha dicho : "Cazar búfalos en paz, estábamos tan tranquilos..."
Bütün görüntülerde roket tesisi olabilecek yerleri araştırmamızı. - Sims, bunu alır mısın?
Oh, quieren que encontremos cualquier tipo de instalaciones de cohetes.
- Roket tesisleri mi?
Sims, ¿ Podrias sostener esto? ¿ Instalaciones de cohetes?
Sims.
Sims.
Sims'le Leroy sana karşı zor kullanmaya çalışmışlar.
¿ Sims y Leroy intentaron usar la fuerza, Shaft?
- Çok teşekkürler Şef Sims.
- Muchas gracias, sargento Sims.
İsmim Sims.
Me llamo Sims.
Tek kelimesini bile anlamadım, fakat hazırda bir tercümanım var. Sims!
¿ Lo ha entendido, capitán?
Evet, efendim.
Ni una palabra, pero hay un intérprete de guardia. ¡ Sims!
Sims, sor bakalım burada ne arıyorlarmış, rezervasyonu neden terk etmişler.
Sí, señor.
- Emredersiniz, efendim.
- ¡ Sims!
Lütfen, Bay Sims.
Por favor, Sr. Sims.