Sinyor traducir español
683 traducción paralela
Dışarıya! Ve şimdi de sevgili dostlarım, Sinyor Ravelli piyano çalacak bizlere.
Ahora, amigos, el Signor Ravelli nos deleitara en el piano.
Sinyor bu sadece iş.
Signor, los negocios son los negocios.
- Şimdi, scusi, sinyor, Iütfen, scusi.
- Scusi, signor, por favor, scusi.
- İyi akşamlar sinyor.
- Buenas noches, señor.
Sinyor Lassparri'den.
Del Sr. Lassparri.
- Hayır sinyor, birkaç dakikası var.
- Aún no, señor, en unos minutos.
Bakar mısınız? Sinyor Lassparri'ye kartımı verir misiniz lütfen?
Muchacho, ¿ podrías darle mi tarjeta al Sr. Lassparri, por favor?
- Buyurun sinyor?
- ¿ Sí, señor?
Çok özür dilerim Sinyor Lassparri, ama bir randevum var.
Lo lamento, Sr. Lassparri, ya tengo un compromiso.
Çok özür dilerim sinyor.
Lo lamento en serio, señor.
Sinyor Lassparri'nin yerini söyler misiniz?
¿ Podría decirme dónde está el Sr. Lassparri?
Sinyor Lassparri, ne oldu?
Sr. Lassparri, ¿ qué pasó?
- Sinyor Lassparri.
- Sr. Lassparri.
Sinyor Lassparri çok ünlü bir aileden geliyor.
El Sr. Lassparri viene de una muy famosa familia.
Kanıtı karşımızda dikiliyor, Sinyor Barelli, büyük bariton.
Hoy estuvo ahí parado el Sr. Barelli, el gran barítono.
Ekselansları Sinyor Napaloni şu anda odasından ayrılıyor.
El signor Napoloni sale de su habitación.
Sinyor Matiste mantığın sesine kulak verecek.
El Sr. Matiste va a escuchar razones.
Bu arada, dün akşam Sinyor Ugarte'ye ilgi göstermiştiniz.
Por cierto, anoche mostraba interés por el Sr. Ugarte.
Sinyor Ugarte öldü.
El Sr. Ugarte está muerto.
- Bu Sinyor Ferrari'nın işi.
- Esto es un asunto para Ferrari.
Sinyor Ferrari, sırf sana çıkış vizesi almanın mümkün olduğunu söylüyor.
El Sr. Ferrari cree que es posible conseguirte un visado.
Kararımızı verdik, Sinyor Ferrari.
Nos hemos decidido.
Bu yüzden İtalya'ya, Sinyor Guardi'nin yanına gidiyorsun.
Por eso te vas a Italia con el Signor Guardi.
Belki Sinyor Guardi seni de teyzen gibi büyük bir şarkıcı yapar.
Tal vez el Signor Guardi haga de ti una gran cantante, como ella.
Sinyor Guardi, sizinle ciddi bir konuda konuşabilir miyim?
Signor Guardi, ¿ puedo hablarle en serio?
- Pekala Sinyor Anton.
- Muy bien, Signor Anton.
Denedim, Sinyor Guardi.
Signor Guardi, lo he intentado.
Chuck, Sinyor Tommaso Bozanni.
Chuck, Signor Tommaso Bozanni.
- Hey, Cuppicia. - Sinyor Monetti- -
Oye, Cuppicia.
- Sinyor Van der Zee, Juan Montalvo.
El señor Heinrich Van der Fick. Juan Montalvo.
- Sinyor.
Señor.
- Yuvanıza hoş geldiniz sinyor.
- Bienvenido a casa, señor.
Benimle değil sinyor.
No conmigo.
Annem bir çingene sinyor.
Mi madre es gitana, señor.
Sinyor! - Sinyor.
¡ Señor!
Aradığınız yer burası, sinyor!
Disculpe, señor.
Onu Sinyor Tony'ye götür. Ne dediğini o anlar.
Lleválo donde el señorito Tony.
Benimle Sinyor Tony'ye gel.
Vamos donde el señorito Tony ¡ Venga! ¡ ¡ Venga!
O adam benim Sinyor.
Yo soy ese hombre, señor.
Ama Sinyor Komiser, hava gemisi o kadar büyük, öyle devasaydı ki.
Pero, señor comisario, la nave voladora era tan grande..., era enorme.
- Sinyor Martinelli de çok hasta.
- Y el señor Martinelli es un hombre muy enfermo.
Sinyor Groppi'nin malikanesinden bir kilometre uzakta, Messina yolunda kamp kurdu.
Está acampado en Via Messina, a un kilómetro de la residencia del señor Groppi.
- Ben Sinyor Unte. Polis şefiyim.
- Soy el señor Unte, comisario de policía.
İtalya Dışişleri Bakanlığı'ndan... Sinyor Contino'yu takdim edeyim.
Les presento al señor Contino del Ministerio de Asuntos Exteriores?
Sinyor komiser, bunu yapamazsınız!
¡ Señor comisario, no puede hacer eso!
Sinyor komiser, bekleyin lütfen.
Señor comisario, por favor espere.
Siz etkili bir adamsınız sinyor.
Es usted un hombre eficiente, señor.
- Ben izin veremem. Sinyor Contino?
- Ninguna por mí. ¿ Señor Contino?
Sağolun sinyor.
Gracias, señor.
Evet, sinyor Winters, ışıkları yarım saate kadar karartıyorum.
Sí, Signor Winters, Sacaré las luces en media hora.
Belki sinyor bir nezaketlik yapar.
Quizá el señor tenga la bondad.