Sokrates traducir español
152 traducción paralela
Sokrates demiş ki : "İrdelenmiş bir hayat yaşamaya değmez."
Sócrates dijo : La vida no examinada, no vale la pena vivirla.
Kentler tavşanlara göre değil, zavallı Sokrates'im.
Las ciudades no son para los conejos, mi pobre Sócrates. ¡ Corre!
İşte gidiyorsun Sokrates. Seni düşündüğümden.
Aqui está Socrates.
Şimdi de Sokrates'i soruyorum.
Ahora lo hago sobre Sócrates.
Sokrates zehiri içti.
Sócrates bebió veneno.
Tekrar sokrates okumaya başladım.
Estoy leyendo a Socrates, de nuevo.
Sokrates'in kendisi dramanın sınırlarında yazıyordu, değil mi?
El mismo Socrates Estaba en la frontera misma del drama, ¿ verdad?
"Asklepios horozuna minnet borçluyuz", Sokrates'in sözü... sözünün ardından kendini öldürdü.
"Debemos un gallo a Esculapio", dice Sócrates y luego él se suicida.
Ne oldu? Sokrates'e ne oldu?
Pero, ¿ dónde ha ido?
Sokrates ne derdi?
¿ Qué diría Sócrates?
"A" Sokrates bir erkek.
( a ) Sócrates es un hombre.
"C" Tüm erkekler Sokrates.
( c ) Todos los hombres son Sócrates.
Sokrates dahil bütün stand-up filozofların uğruna ölecekleri bir yer.
Cualquier monologuista filosófico, Sócrates incluido, daría un brazo por ir.
Yahya Peygamber, İsa, Sokrates, Sezar, García Lorca...
Juan Bautista, Jesús, Sócrates, César, García Lorca.
Her yıl Yunan haftası yapıyorlar ve kızlar başlarına şapka takıp Aristo ve Sokrates okuyorlar.
Leen a Platón, Aristóteles y Sócrates. Es emocionante.
Hiç Eflatun, Aristo, Sokrates isimlerini duydun mu?
¿ Alguna vez has oído hablar de Platón, Aristóteles, Sócrates?
Cengiz Han, Jeanne d'Arc gibi... muhteşem liderleri ve Sokrates Metodunu... dünyanın tarihle dolu olduğunu.
Y que gracias a grandes dirigentes... como Gengis Kan, Juana de Arco y al método socrático el mundo está lleno de historia.
Sokrates.
¡ Sócrates!
Sokrates başlığı altında.
Busca "Sócrates".
Sokrates...
Sócrates...
Sokrates.
Me llamo Sócrates.
Fena değil, değil mi Sokrates?
No está mal, ¿ verdad, Sócrates?
Billy, telefon kulübesine ve Sokrates'e göz kulak ol.
Cuida de la cabina telefónica y de Sócrates.
- Sokrates.
- ¡ Sócrates!
Sokrates Johnson.
Sócrates Johnson.
Elbisene dikkat et Sokrates.
¡ Cuidado con la túnica, Sócrates!
Bu da Sokrates.
Este es Sócrates.
Sokrates etek giyerdi.
Sócrates usaba una falda.
Benim Tanrım farklı. Benim Tanrım Sokrates'ın, Franklin'in, Beranger'nin ve Voltaire'in Tanrısı.
Mi Dios es el dios de Socrates, de Franklin, de Beranger...
Sokrates,...
Sócrates...
"Benim Sokrates'imin notları" Ne dersiniz?
¿ Y "Mi nota de Sócrates"?
Sokrates burada ne yapıyor?
¿ Qué hace Sócrates aquí?
Sokrates der ki...
Platón le hace decir a Sócrates :
Sokrates, Da Vinci, Lort Byron, Vulkanlı T'Pau, Madam Curie... ve düzinelercesi. Daha sonra, takdir ettiğim karakterleri seçerek, kendi programımın içine dahil edeceğim.
Sócrates, da Vinci, Lord Byron, T'Pau de Vulcano, Madame Curie, luego fusiono los elementos admirables de las figuras en mi propio programa.
" Sokrates. Set. Cilt bir, cilt iki...
" Sócrates, Set, volumen uno, volumen dos...
Bu yer Sokrates'in öğrencisi Plato'yla ayakta dikildiği yer bile olabilir.
Aquí mismo pudo ser... donde Sócrates charlaba con su joven discípulo Platón.
Atina, Milattan Önce 399. Sokrates'in duruşması.
Atenas, 399 a.C. El juicio de Sócrates.
İşte geliyorlar, Sokrates, ve davacılar.
Aquí llegan Sócrates y sus acusadores.
Sokrates yeni tanrıları tanıtmak ve gençleri baştan çıkartmakla suçlanıyor.
Acusan a Sócrates de introducir nuevos dioses... y de corromper a la juventud.
Sophie, şimdi Sokrates kendisini savunacak.
Sócrates va iniciar su defensa.
Uzun yıllardır Sokrates bir çok kritik soru sorarak insanları rahatsız ediyor.
Durante muchos años Sócrates ha irritado a la gente... haciendo numerosas preguntas críticas.
Sokrates insanların kendileri için düşünmesini isterdi.
Sócrates quería que la gente pensase por sí misma.
İnsanlar Sokrates'e uzun yıllardır iftira atıyorlar ve o dedikodudan dünyadaki tüm suçlamalardan daha fazla korkuyor.
La gente ha vilipendiado a Sócrates durante mucho tiempo... y él teme más los rumores que todos los juicios del mundo.
Sokrates diyor ki,
Sócrates dice :
Jüri şimdi Sokrates'in kaderini belirleyecek.
El jurado decidirá el destino de Sócrates.
Tam şu anda, Sokrates'in hapishane hücresinin hemen dışındayım.
En este momento estoy en el exterior de la celda de Sócrates.
Sokrates diyor ki, Plato geleneği sürdürmeli.
Sócrates le dice a Platón que debe continuar la tradición.
Sokrates...
Socrates...
Sokrates.
¿ Ves lo que es divertirse?
Önermeni kabul edemem Sokrates!
No puedo aceptar tus principios conservadores...
Sokrates nerede?
¿ No sabéis a dónde a ido Sócrates?