English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Speer

Speer traducir español

121 traducción paralela
Mimar Albert Speer'in "Bayraklar Denizi"... ve "Işıkların Katedrali" Zepplin Alanında.
"El Mar De Banderas" Ideado por el Arquitecto Albert Speer y "La Catedral de Luces" en la pista de dirigibles.
Führer'in solunda Profesör Speer.
A la izquierda del Führer, Profesor Speer.
Keşke, Speer burada olsaydı.
Si Speer estuviera aquí.
Aslında ben, Speer demek istemiştim.
Me refería al Ministro Speer.
Hatta, Speer bile! Speer, aynı zamanda, bir dahidir!
Ni siquiera Speer, y eso que él es también un genio.
Nisan 1945'te Berlin, bir şehirden ziyade harabeyi andırıyordu.
( Speer ) En abril'45, Berlín era más ruinas que una ciudad.
Konser sonrası askerî toplantı için sığınağa döndüğümde Hitler'in neredeyse aklı başından gitmişti.
( Speer ) Cuando vine de vuelta de esta concierto para la conferencia militar, entramos en el búnker y Hitler estaba casi fuera de sí.
Ufak çaplı olaylara maruz kalmıştık. ( Albert Speer, Silahlanma Bakanı ) Haberlerde, 1.000 uçağın Köln'e saldırdığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım.
Estabamos acostumbrados a ataques menores y cuando recibí la noticia de que cerca de 1000 bombarderos estaban atacando Colonia fue increible.
Speer'in ifadesiyle o zaman altı saldırı daha yapılsa, savaş sona erecekti.
En aquel momento Speer dijo que seis ataques más como ese hubiesen terminado la guerra.
C. Speer : 20,000.
C. Speer : 2.000.
Bay Speer, sizi gördüğüme sevindim.
Herr Speer, qué gusto verlo.
Binbaşı Guenter, Bakan Speer'in teşrif ettiğini bildirir misiniz?
Mayor Guenter, ¿ podría avisar que llegó Speer, el ministro del Reich?
Mimari şaheserlerinizden birisi değil, Speer.
No es exactamente una de tus maravillas arquitectónicas, Speer.
Speer.
Sí.
Teşekkür ederim, Speer.
Gracias, Speer.
- Otursana, Speer. Kahve?
- Siéntese, Speer. ¿ Café?
Güvenebileceğim sayılı insanlardan birisin, Speer.
Es uno de los pocos en quien puedo confiar, Speer.
Sanırım iyice umudunu kesmişsin, Speer.
Creo que se desespera demasiado, Speer.
Bakan Speer.
Ministro del Reich, Speer.
Speer.
Speer.
Führer'i büyük bir hayal kırıklığına uğratmışsın, Speer.
El Führer está muy decepcionado con usted, Speer.
Generalleri gibi konuştun şimdi, Speer.
Ése es el lenguaje de sus generales, Speer.
Speer, sen ve ben...
Speer, usted y yo...
Speer her şehirdeki yetkililere haber vereceksin.
Speer... ahora informará a cada oficial de cada pueblo.
- Speer?
- ¿ Speer?
Ne düşünüyorsun, Speer?
¿ Qué le parece, Speer?
İnancın yok, Speer.
Usted no tiene fe, Speer.
Speer, bana hep inanmıştın.
Speer, usted tiene fe en mí.
- Speer.
Speer.
Harika, Speer.
Es magnífico, Speer.
Amerikalıları paradan daha çok etkileyen bir şey yoktur, Speer.
Nada asombra más a los estadounidenses que el dinero.
Evet, aferin, Speer.
Sí, bien hecho, Speer.
Teşekkür ederim, Speer.
Gracias, Speer. Gracias.
Hava Kuvvetleri boş depolarla havalanamaz, Speer.
La Luftwaffe no puede volar sin gasolina, Speer.
Speer?
¿ Speer?
Neler olabilirdi, Speer?
Lo que podría haber sido, Speer.
İnancın olsun Speer, hayatımı sonlandırmak benim için çok kolay bir iş.
Créame Speer, para mí es fácil terminar con mi vida.
Burayı terk etme, Speer, olur mu?
No se vaya de aquí, Speer, ¿ sí?
"Beni görmeden Albert Speer'in gitmesine izin vermeyeceksiniz." dedim.
Les dije : "No pueden dejar que Albert Speer se vaya sin verme."
Albert Speer Nuremberg Mahkemeleri'nde 20 yıllık hapse mahkûm edilmiştir.
Albert Speer fue sentenciado en los juicios de Nuremberg... a 20 años de prisión.
Merak ediyorum, benim gibi insanlar gerçekten Albert Speer değiller midir Wally?
Me pregunto si gente como yo no somos Albert Speer.
Son günlerde onu çok düşünüyorum çünkü sanırım ben Speer'ım.
Últimamente he pensado mucho en él.
Ve sanırım benim de, onun gibi yakalandığım ve yargılandığım zaman geldi. Sen neyden bahsediyorsun?
Creo que soy Speer... y deberían juzgarme como a él.
Ah, Speer.
Oh, Speer.
- Ne zaman istersen, Speer.
- Cuando quieras, Speer.
- Telefonu kime çevirttin, Speer?
- ¿ Quién te marcó el número, Speer?
Sıktın artık Speer.
Estoy cansado, Speer.
Bana "Speer" diyebilirsin.
¿ Y si me llamas "Speer"?
Bu işte bir bit yeniği var.
Esto es despreciable, Speer.
Vay be, kadınları eğlendirmeyi iyi biliyorsun, Speer.
Caramba, sabes cómo hacer pasar un buen rato a una chica, Speer.
- Hitler'in mimarını biliyor musun, Albert Speer'i? - Nasıl?
El arquitecto de Hitler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]