Sprint traducir español
72 traducción paralela
Bu depar yarışıysa, onlar 5 bin metre koşuyorlar.
Están corriendo una carrera de 5 Km como si fuera un sprint.
Eski dünya bisiklet sprint şampiyonu Reg Harris büyük yarışa hazırlanmanın psikolojik sorunlarını anlatıyor.
Reg Harris, antiguo campeón mundial de ciclismo de velocidad... habla de los problemas psicológicos cuando preparas carreras largas.
Bu bir maraton, sürat yarışı değil.
Es un maratón, no un sprint.
Baskı, sprint yeteneğine güvenmeyenler üzerinde olmalı.
La preocupación debe ser tremenda para aquellos... que no tengan una total confianza en su capacidad para sprintar.
Biliyorsunuz, bugün Luke Skywalker olarak buradayım ama ayrıca Sprint hakkında konuşmak için de buradayım.
Estoy aquí hoy como Luke Skywalker pero también estoy aquí para hablar sobre Sprint.
Sprint PCS de burada... lnformix, Southwest Bell Mobil Sistemleri....
Sprint PCS allá arriba... Informix, Southwestern Bell Mobile Systems....
Sprint ( GSM Şirketi )'den nefret ediyorum.
Usted sabe, Sprint realmente apesta.
Bunun kısa değil, uzun soluklu bir koşu olduğunu sana söylemiştim, aşkım.
Te dije que era una maratón, no un sprint. ¿ Estás bien hidratado?
Bu yüzden de Sprint PCS bu yeni digital telefonla yanıma geldiğinde çok heyecanlandım.
Por eso me entusiasmé cuando Sprint PCS me ofreció este móvil de última generación.
Böylece, ona yönelecek, sonra kayarak koca bir çamur yığınına saplanacak.
Por lo tanto, va a Sprint hacia ella, se deslizan sobre el hielo y caer en una pila gigante de barro.
Verizon, MCI, ATT, Sprint...
Puede ser cualquiera, Verizon, MCI, ATT, Sprint.
Oyunun sonu.
Sprint Final.
Verizon, Sprint, ATT, Wireless.
Verizon, Sprint, ATT Wireless.
Bu bir seks maratonu. Seks koşusu değil.
Es en cierto modo un maratón de sexo, no de un sprint de sexo.
Telefon direkleri arasında sprint yapmak ister misin?
¿ Quieres esprintar algunos postes telefónicos?
Sprint atacak gibi görünüyordun.
Alguien como Vd. reventó en un choque a 40 mts.
-... şehir içi arama kadar ucuz...
- Sprint y SBC, pero ahorraría... - ¿ Quién diablos es usted?
Dünyaya refah ve barışı getirme, sprint değil bir maratondur.
El movimiento hacia la paz y la prosperidad mundial es una maratón, no una carrera.
Dört kilometre sprint yarışı sana göre değil.
No la carrera de cuatro kilómetros.
Parçalama, kaldırma, koşma hangisini istersin?
¿ Quieres hacer fintas, hacer sprint, hacer levantadillas?
Bunun bir sprint olmadığını anlamalısın. Bu bir maraton olacak.
Tienes que comprender que esto no es una carrera de gran velocidad, esto va a ser una maratón.
Zaman planımın gerisinde kaldım. Sprint atıp önden koşacağım.
No voy a tiempo, me adelantaré y haré unos sprints.
"Pro-sol 25, koşu seçenekli" Söyle.
Pro-left 25 sprint option.
"Pro-sol 25, koşu seçenekli"
Pro-left 25 sprint option.
"Pro-sol 25, koşu seçenekli" yi oynasak nasıl olur?
¿ Qué tal una 25 right sprint option?
Ama bu kadar hız, rüzgarın tenimi haşlamasına neden oldu.
Pero me temo que ese sprint me quemó la piel.
- Sprint.
- Es una carrera.
Sprint ile gitmelisin.
Debería funcionar con Sprint ( telecomunicaciones USA )
6 kilometre koşu, 10 tane 1OO yard sprint, 10 tane de 50 yard.
Cuatro millas al día, 10 esprints de 100 yardas, 10 de 50.
Ulusal güvenlik maratondur sürat koşusu değil.
La seguridad nacional es una maratón, no un sprint.
Biliyorsun bu maraton koşusu, sprint değil.
Sabes, es una maratón, no un sprint.
Bu bir maraton, sürat koşusu değil.
Esto es una maratón, no un sprint.
Sadece söylüyorum. Hayat uzun mesafeli bir koşu, bir aylık hızlı koşu değil.
Solo digo, que la vida es una carrera de larga distancia, no un sprint de un mes.
San Diego'daki sürat koşusunun altından kalkabilir.
Podría intentar el super sprint de la triatlón de San Diego.
Üstüne bir de evlilik binince, mala bağlarsın.
Y el matrimonio no es un sprint. Es una maratón.
Jimmie Johnson, en çok bilinen özelliği... ard arda 5 defa NASCAR Bahar Şampiyonası'nı kazanması ve Associated Press * tarafından 2009 yılının sporcusu seçilmesi.
el único Jimmie Johnson, más conocido por ser... ser el campeón de la NASCAR Sprint Cup cinco veces consecutivas Y Atleta del Año 2009 por la Asociación de Prensa.
Bak, Sprint Kupası'nı kazandığımdan beri benim peşimde.
Mira, me ha estado buscando desde la primera vez que corrí la Sprint Cup.
Olayın yerini kapsayan 800 metrelik alanda herhangi pis bir aktivite olmuş mu diye şu Sprint raporlarını inceliyordum.
Estoy buceando en estos informes de llamadas buscando algún signo de actividad - alrededor de un kilómetro de lo que pasó. - ¿ Y?
Koşmuyordu ama hızlı hızlı yürüyordu.
Bueno, haciendo sprint no, pero iba andando rápido.
SPRINT sisteminde, ateş edilmeden önce şuradaki daireden kavga sesleri geldiği söyleniyordu.
La central de llamadas dijo que hubo un par de ellas por peleas domésticas justo antes de que se escucharan los disparos salir del sótano de los apartamentos de allí.
50 metrelik bir koşu olsun.
Podemos hacer un sprint de 45 metros.
Herkesle birlikte sürmeli ve son anda sprint yaparak öne geçmelisin.
Marcas el paso... y retrocedes para liderar la carrera.
Neden hemen sprint yaptın?
¿ Por qué ibas rápido?
Seks bir sürat koşusu, uzun mesafe koşusu değil.
El sexo es sprint, no un maratón.
Fatura gelince de depar atardı ama.
Cuando la cuenta llegaba, el salía a hacer sprint.
İyi bir yarışçıydım, sonra birden sadece sprint yapabilen adamlar dik yokuşlarda beni geçmeye, önceden yapamadıklarını yapmaya başladı.
Yo era un buen ciclista y, de repente tipos que solo hacían spints estaban ganándome en montes y haciendo cosas que nunca habían hecho.
* Hedefim kısa bir koşudan çok daha fazlası *
* y planeo correr mucho más que un sprint *
Sürat koşusu yapabilirim, Q, ama yolu bitirmem.
Puedo correr un sprint, Q, pero no distancias largas.
SPRINT Sistemi'nde bölgedeki diğer 911 aramalarına baktın mı peki? Bu tüyo için sağ ol.
¿ Has comprobado el Sistema SPRINT por otras llamadas al 911 en la zona?
-... sıradan bir yarış değil.
- no un sprint.
Depar marka.
En el plan de Sprint.