Stargazer traducir español
69 traducción paralela
Neden bu Stargazer.
Vaya si es el Stargazer.
Bok ve subayları gemilerine geri dönerlerken... bizi resmen Stargazer'ı almaya davet ettiler.
Bok y sus oficiales han vuelto a su nave, invitándonos a tomar posesión del Stargazer.
O anda, Stargazer'ın dümeninde olduğumu hatırlıyordum.
En ese momento, yo supervisaba en el puente del Stargazer.
Stargazer'daki Silah subayım.
Mi oficial de armamento del Stargazer.
Efendim, Ferengiler, Stargazer'ın komutasını almamız için bizi bekliyorlar.
Los ferengis esperan a que tomemos posesión del Stargazer.
USS Stargazer.
USS Stargazer.
Yüzbaşı Yar, itiş hızında bir çekme için, Stargazer'a bir yapısal analiz yapın.
Tte. Yar, realice un análisis estructural del Stargazer antes de remolcarlo.
Atılgan şimdi Stargazer'ın kontrolünü alıyor Kazago.
El Enterprise toma posesión del Stargazer, Kazago.
Bir römorkör bizimle buluşup, Stargazer'i Xendi Yıldızüssü 9'a çekecek.
Enviarán un remolcador para llevar al Stargazer a la base Xendi 9.
Stargazer kayıtları.
Los archivos del Stargazer.
Peki ya Stargazer'daki yangın?
¡ Imposible! ¿ Y el incendio del Stargazer?
Ben, Jean Luc Picard, USS Stargazer'ın komutanı.
Jean-luc Picard, al mando del USS Stargazer.
Ben, Jean-Luc Picard, USS Stargazer'ın komutanı. Bu geç kalmış dürüstlüğümün, Yıldızfilosu tarafından... tanımlanmamış bir gemiyle olan karşılaşmadaki hareketlerimi yargılarken... göz önüne alınacağını umuyorum.
Jean-luc Picard, al mando del USS Stargazer con la esperanza de que la Flota Estelar considere mi tardía honradez al juzgar mis acciones en una confrontación con una nave no identificada.
Eğer Kaptan'ınız Bok bunu biliyorsa, neden Stargazer'ı sunmak için bu barışçıl buluşmayı istedi?
Si su Capitán Bok sabía esto ¿ por qué este pacífico encuentro para ofrecernos el Stargazer?
Stargazer ile bağlantılı duygusal bir stres olmalı.
Quizá sea una presión emocional relacionada con el Stargazer.
Ve şimdi, Stargazer gerçekten burada.
Y ahora el Stargazer está realmente aquí.
Stargazer'ın ana bilgisayar kayıtlarını, Kaptan Picard'ın şahsi kayıtlarıyla karşılaştırınca, bazı tutarsızlıklar buldum efendim.
Al comparar la bitácora de la computadora principal del Stargazer con la bitácora personal del Capitán Picard vi discrepancias en los totales.
Stargazer'da bulunan kayıt sahte.
El recién encontrado en el Stargazer es el falso.
Stargazer'ı çekici ışından çıkar.
Libere al Stargazer del rayo tractor, Número uno.
Ama onun ataleti Stargazer'ı yanıbaşımızda getirecek.
No. La inercia arrastrará al Stargazer con nosotros.
Stargazer, Kaptan, yanıt verin!
Stargazer, ¡ Capitán, conteste!
Stargazer'daki eşyalarını odasına naklettin mi?
¿ Trasladó sus enseres del Stargazer?
Komutan, Stargazer çalışmaya başlıyor efendim.
Comandante, el Stargazer se está poniendo en marcha.
Yeniden Stargazer'ın komutasındasın Picard.
Vuelve al mando del Stargazer, Picard.
Kaptan Picard bizden kendi gücüyle... uzaklaşan Stargazer'a ışınlandı.
El Capitán Picard se ha transportado al Stargazer que ahora se aleja de nosotros bajo su propio poder.
Atılgan'dan Stargazer'a, lütfen yanıt verin!
Enterprise a Stargazer, ¡ por favor, conteste!
Atılgan'dan Stargazer'daki Kaptan Picard'a. Lütfen yanıt verin!
Enterprise a Capitán Picard a bordo del Stargazer. ¡ Conteste!
Data, Stargazer'ın durumu nedir?
Sr. Data, estado del Stargazer.
Stargazer'dan gelen sandıkta efendim?
En su baúl del Stargazer.
Stargazer'a ışınlandı.
Se ha transportado al Stargazer.
Kaptanımızın Stargazer'dan gelen sandığının içindeydi.
Estaba en el baúl del Capitán que trajimos del Stargazer.
- Efendim, Stargazer'la bağlantı kurdum.
- Señor, tengo al Stargazer.
Stargazer'dasınız efendim.
A bordo del Stargazer.
Peki ya şu eski gemisi Stargazer ve Ferengilerle yaşanan olayda da mı yoktu?
¿ Ni siquiera el incidente ferengi en su antigua nave Stargazer?
Senin çok yaşlı olduğunu söylüyorlar. Ve Kaptan Picard'ı, Stargazer'da olduğu zamandan beri tanıyormuşsun.
Dicen que es usted muy mayor y que conoció al capitán Picard cuando estaba en el Stargazer.
Seni Stargazer davasında yargılarken, sadece işimi yapıyordum.
Cuando lo procesé en esa corte marcial, cumplía con mi trabajo.
Umarım Stargazer davasındaki... hararetinle çalışırsın.
Espero que actúe con el mismo celo que en la corte marcial del Stargazer.
12 yıl önce, Stargazer'ın komutanıyken ziyaret etmiştim.
Lo visité hace 12 años, cuando comandaba el Stargazer.
Bu sektöre en son geldiğimde Stargazer'da bir Kardasyan savaş gemisinin önünde warp hızıyla kaçıyordum.
La última vez que estuve aquí, fue a bordo del Stargazer, huyendo de una nave cardassiana.
Ben Stargazer'dayken teta bandı taşıyıcı dalgalarını kullanarak kapsamlı testler yapmıştık.
Cuando estuve en el Stargazer, probamos con ondas de banda zeta.
teta bandı alt uzay taşıyıcı dalgaları üzerinde, yoğun çalışmalar yürüttüğün, Stargazer'ın eski kaptanı.
Antiguo Capitán del Stargazer, donde dirigió estudios sobre ondas subespaciales de banda zeta.
Kaptan olarak hizmet ettiğim ilk geminin adı Stargazer'dı.
La primera nave en la que serví como capitán se llamaba Stargazer.
Ölçülebilir her anlamda, Atılgan'ım çok daha üstündür. Fakat Stargazer'a yeniden komuta etmek için neredeyse her şeyimi verebileceğim zamanlar oluyor.
Sé que en todos los sentidos el Enterprise es muy superior, pero hay veces que daría todo lo que fuera por dirigir de nuevo el Stargazer.
Atılgan'a ve Stargazer'a.
Bueno, por el Enterprise y el Stargazer.
Büyükelçiyi kurtarmak için, Milika 3'de, dış görev ekibine asla liderlik etmedi ; veya Stargazer'ın kaptanı öldürüldüğünde, idareyi eline almadı. Ve de hiç kimse ona bir komuta teklif etmedi.
Nunca dirigió el equipo que salvó al embajador en Milika III, ni se ocupó del puente del Stargazer cuando su capitán fue asesinado, y nunca nadie le ofreció un mando.
Burası Stargazer Ekspres.
Aquí el Stargazer Express.
Rötarınız var Stargazer Ekspres.
Ya era hora, Stargazer Express.
Stargazer Ekspres'e hoş geldiniz..
Bienvenidos al Stargazer Express.
- Stargazer Ekspres'in Seattle'dan geldiğini biliyor muydun?
- ¿ Sabes que el Stargazer Express va hasta Seattle?
Burası Stargazer Ekspres, 6. ekspres yola yaklaşıyoruz.
Aquí el Stargazer Express acercándose a la seis.
Sarıklı zambak, polen oradan geliyor işte.
Lirios Stargazer... es de donde proviene el polen.