Stash traducir español
83 traducción paralela
Günaydın, Stash.
Buenos días, Stash.
Stash, ofise geri dön.
Stash, volvamos a la oficina.
Tamam, Stash.
Ok, Stash.
Stash, artık işleri uygulama zamanın geldi.
Stash, ahora vas a aprender bien cómo va todo.
Evet, bin bakalım, Stash.
Sí, vamos tío, Stash.
Hadi gidelim, Stash.
Vamos, Stash.
Hey, Stash, saat üç yönünde.
Eh, Stash, mira a las 3 :
Stash, Freddy, yukarı çıkın.
Stash, Freddy, suban allá.
Stash, sen misin?
Stash, ¿ eres tú?
- İyi geceler Stash.
- Buenas noches, Stash.
Bu kuzenim, ve yanındaki de erkek arkadaşı.
Ésta es mi prima, Vanden, y su novio, Stash.
Söylesene, sence artık ticari olmaya başlamadınız mı?
- EI mayor tarugo de la empresa. - Dime, Stash... ¿ crees que el Soho se está volviendo demasiado comercial?
Partide değilmiydin?
- Hola, Stash, creí que estabas en la fiesta.
O, Stash ve amcası.
Son Stash y su tío.
Stash'ın kilit açma aletleri.
Las ganzúas de Stash.
- Stash, Zach'ı gördün mü?
- Stash, ¿ has visto a Zach?
Hayatında hiç aldığı parayı geri veren rahip gördün mü?
Stash, ¿ tú has visto que un párroco devuelva dinero?
Dibiago ucuz birisi değildir.
DiBiago no es barato, Stash.
Bunlar Acie, Stash...
Allí está Acie, Stash...
Stash'i arayalım!
¡ Llamemos a Stash!
Ne dersin?
¿ Stash no?
- Orospu çocuğu. Stash'i boş ver.
- ¡ Hijo de perra!
Adı Stash Stanislos.
Su nombre es Stash, Stanislsuh.
- Hayır, galiba zulamı düşürdüm
- No, yo creo que dejé mi stash
Stache'in teslim alma görevinin kan banyosuna döndüğünü duydum bazı davetsiz misafirlerimiz olmuş ve çantayı alamamış.
Oí que la pequeña adquisición de Stash se convirtió en un baño de sangre. Tuvimos unos juerguistas no invitados, y no logró conseguir el maletín.
* Or leave a toothbrush in your stash *
* O dejar un cepillo de dientes con tus cosas *
Stash Bartkowiak da tıpkı daha öncekiler gibi biriydi.
STASH BARTKOWIAK ERA COMO LOS DEMÁS... STASH "EL BLANCO"
Stash, yanında birkaç kapkaççı ile birlikte Oslo sanat Galerisi'nden çalınan bir Gauguin tablosunu yanına almıştı.
ASÍ QUE, STASH VA POR UN GAUGUIN QUE ROBARON DE UNA GALERÍA DE OSLO UN PAR DE LADRONES ROMPEVENTANAS.
Stash onu öldürmeden polisler olay yerine geldi.
Y LA POLICÍA LLEGÓ ANTES DE QUE STASH PUDIERA MATARLO.
Stash.
Stash.
Ve işte Stash.
Luego está Stash.
Bir aday olarak Stash, kabul görmüş çete üyelerinin dediğini yapmak zorunda.
Como prospecto, Stash está obligado a hacer cualquier cosa Que un miembro con pleno derecho de la pandilla quiera.
Stash daha fazla sınanıyor.
La novatadas de Stash se ponen cada vez más extremas.
Skyzo ve Stash'i sadece Gym'de egzersiz sırasında görebiliyorum.
La única vez que veo a Skyzo y Stash es durante los ejercicios en el gimnasio
Stash ne alemde?
¿ Dónde diablos está Stash?
Stash burada Irak'tan çıkma bir keskin nişancı.
Stash fue un tirador certero en Irak.
- Hadi ama Stash.
Vamos Stash.
Darko ve Stash açtır.
Darko y Stash tienen hambre.
Tattır, Stash.
Dame un gusto, Stash.
Uzaklaştır şunu Stash.
Guarda esta pieza, Stash.
- Stash detayları biliyor.
Stach conoce los detalles
Daha akıllı olsaydım Stash'in geleceğini anladığım anda vazgeçerdim.
Debí haberme echado para atrás En el momento en que me di cuenta que Stash venía.
Şimdi düşünüyorum da Stash'in..... burada olması belki de iyidir.
Así que ahora creo que es bueno que Stash es aquí, después de todo.
Ya gerçeği söyleyip Stash'in düşmanlığını edinecektim..... ya da olayları biraz değiştirecektim.
O digo la verdad y hago un enemigo de Stash, O altero un poco los hechos.
Stash koltuk altına sakladı.
Stash lo tenía bajo su asiento.
Peki sen paketle uğraşırken Stash çakır keyif halde miydi?
¿ Así que Stash la fregó, dejándote a ti el sobre?
Ama Stash kısmı hariç tamamen doğru.
Pero a excepción de la parte sobre Stash, es totalmente cierta.
Hey, Stash,
- Hola.
Stashman'i çağıralım!
¡ Que venga Stash!
Stash? Stashman?
¿ Stash?
Zaten onu sevmezdim.
Olvídate de Stash.