Surfing traducir español
43 traducción paralela
Beş dakika sıcak çatışma, beş hafta eğlence.
Cinco minutos de combate, cinco semanas de "surfing".
Bence ya korktun ya da bu sörf gurusuyla fazla yakınlaştın.
O estás asustado o te estás encariñando con el maldito gurú del surfing.
Eskiden sörf yapardım.
Solía gustarme el surfing.
Sörf yarışçısıydın demek.
Competencias de surfing.
Salsa dansı... Rüzgar sörfü... Ev kadınlığı...
Bailar salsa hacer surfing, ser ama de casa.
O surfing şampiyonu galaktik'dir.
Es el campeonato pan-galactico de surf.
Demek hakkında bir şeyler biliyorsunuz.
Entonces sí que sabe algo sobre surfing.
Rev Bem'in inzivaya çekilmesi, Harper'ın sörf yarışması, Trance'in eğitim gezisi.
Rev Bem se retrae, Harper tiene sus competencias de surfing, los paseos de campo de Trance
Ve klasik gitar çalan bir müzisyen hepsi birbirinin yaptığı işe saygı duyar, ama kendi yoluna bakar.
REVISTA SURFING como un guitarrista clásico... pueden apreciar lo que los demás oyen, pero no es lo que ellos prefieren.
Bence Taj Burrow günümüz sörfünün simgesi.
Oh, creo que Taj Burrow hoy... es el epítome del surf moderno. REVISTA SURFING
Woodland Hills'ten transfer, puka kabukları toplamaktan ve sahilde yürümekten hoşlanır.
¡ Se transfirió de Woodland Hills, colecciona conchas marinas le gusta caminar en la playa y el surfing!
- Çift kızaklı yelkenli, rüzgar sörfü...
- Catamaran, wind surfing...
Adamımız iş çıkışı biraz sörf yapmaya karar verir... Vegas tarzı.
El tipo cuando termina el día, decide hacer surfing... al estilo Las Vegas.
Bir çeşit geçici kanepe sörfü.
Algo así como un surfing de sofá semipermanente.
Bu, yokuş sörfü dediğim küçük bir icadım.
Es una pequeña creación mía que llamo "surfing de colina".
Ne zamandır sörf güvenli değil?
Surfing no es peligroso.
- Buralarda sörf yapacak güzel bir yer var mı?
- ¿ Cuál es un buen lugar para surfing?
Dalga olmadan nasıl sörf yapılır?
¿ Cómo vamos a hacer surfing si no hay olas?
Çünkü, belki uçurtma kaykayı yaparız diyordum.
Porque pensé que podríamos ir a hacer kite surfing.
Sörf yapmak.
Surfing.
Hawaii'de sörf dersleri alıyorduk. İlk dalgasını yakalamıştı.
Estábamos tomando clases de surfing en Hawaii y ella agarró su primera ola.
Ama erken gitmeliyim.
pero debo irme temprano, tengo un viaje de surfing en Santa
Bilirsin işte... Güneş, sörf.
Ya saben, el sol, el surfing...
Açıkçası, puan kazanmak için sörf yapmaktan bıktım.
Quiero decir, la verdad es simplemente me cansé del surfing por zonas.
Rüzgar sörfünü severdim.
Solía gustarme el surfing.
Rüzgar sörfü yarışmaları.
Competencias de surfing.
Salsa dansı, rüzgar sörfü yuva kurmak.
Bailar salsa hacer surfing, ser ama de casa.
Sörf, barbekü.
Surfing, barbacoas...
Gal köpekleri, sörf ve şaraf tadımı ile ilgili makaleleri var.
Tiene artículos sobre perros, surfing, cata de vinos...
Her kış Costa Rica'da uçurtma sörfü yapıyor ve annesini seviyor.
Hace kite-surfing cada invierno en Costa Rica... -... y ama a su madre.
Yoksa bu sadece uçurtma sörfüyle mi alakalıydı?
¿ O sólo el kite-surfing?
Kite-surfing six-foot swells on Glover's Reef.
Olas de dos metros surfeables en Glover Reef.
Ya da milletin evinde kalıyorum.
O Couch Surfing.
Kimi yaşlılar için bu sörf olur.
Para algunos puede ser surfing.
Arkadaşım Jeff'e doğum günü hediyesi almanı istiyorum. Packers takımını ve sörfü seviyor. Bu kadarına artık illâllah Peter!
bien, necesito que tu compres un regalo de cumpleaños para mi amigo Jeff - -le gusta los parques y el surfing ya basta, Peter.
Kaldırın.
Surfing entre la multitud.
Monica ile Laurie benimle bir noktada sürekli tartışıyorlardı, ve ben de baktım sinirleniyorum, telefonumu kapattım. Fiji'ye kitesurf yapmaya gittim.
Monica y Laurie insistían sobre un punto del acuerdo y me deprimí un poco, así que apagué el teléfono y fui a Fiji a hacer kite surfing.
Sörf yapar mısınız?
- ¿ Practicas surfing?
- Sörf yapmıyorum.
- No hago surfing.
Buna hava-sörfü deniyor.
Aero surfing es cuando haces paracaidismo, con una tabla en los pies, y tratas de hacer diferentes maniobras.
- Sörf dükkanı, ahbap.
- En la tienda de surfing.
Tsunamide sörf yapmaktır.
Es hacer surfing en un tsunami.
Hava sörfü yapıyor.
Eso es air-surfing