English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Susy

Susy traducir español

230 traducción paralela
Adın da Susy'miş.
"Suzy." Su nombre es Suzy.
Benimki Susy. Sizi rahatsız etti mi?
Yo me llamo Suzy. ¿ Ha roto algo?
Susy senin hocan.
Suzy es tu maestra.
Bana ve Susy'ye bakıcılık yapardı.
Antes cuidaba de Susy y de mí.
Susy öldürülene kadar.
Hasta que mataron a Susy.
- Doğru. Susy'yi öldürdükten sonra.
Cuando mató a Susy.
Susy nerede?
- ¿ Dónde está Susy?
Susy'yi boğdu.
Ahogó a Susy.
Susy ile suda oynadığımızı söyledi. Susy'yi itmişim ve kaçıp saklanmışım.
Dijo que estábamos jugando a barcos y que empujé a Susy y me escondí.
Susy'yi bulduğunda ne yaptı biliyor musun?
¿ Sabes qué hizo cuando encontró a Susy?
Susy giyinikti ve ölmüştü.
Con la ropa puesta. Estaba muerta.
Sanki her şey normalmiş gibi onu yıkadı ve Susy ile konuştu.
La bañó y habló con ella, como si no hubiera pasado nada.
Susy hiç canımı sıkmaz.
Susy nunca me da problemas.
- Haydi gel. Susy seni bekliyor. - Hayır.
- Vamos, Susy le espera.
Küçük Bey'in Susy hakkında gerçekten yalan söylediğini düşünmüştüm önce.
Al principio realmente creí que el señorito mentía acerca de la Srta. Susy.
Susy, kes şunu.
Susy, para.
Hayır Susy, burada değilim.
No, Susy, no estoy aquí.
- Susy?
- ¿ Susy?
- Kafandan uyduruyorsun Susy.
- Lo estás inventando, Susy.
Haydi ama Susy.
Vamos, Susy.
Susy, o bir çocuk.
Susy, ella es una niña.
Susy, ona bir şans tanı.
Dale una oportunidad.
Susy dışında hiçbir şey olmanı istemiyorum çünkü seni öyle seviyorum.
Sólo quiero que seas Susy pues así te amo.
Susy.
Susy.
Susy de öyle.
Susy también.
Üzgünüm Susy, kaba davrandığım için.
Siento haber sido dura, Susy.
Susy, ben Mike Talman.
Susy, Mike Talman.
- Susy, ne oldu?
- Susy, ¿ qué pasa? - Mike.
Ne oldu Susy?
¿ Qué sucede, Susy?
Selam Susy, alışverişi yaptım.
Hola, Susy, los víveres.
Ben açayım mı Susy?
¿ Contesto, Susy?
Meraklanma Susy.
Despreocúpese, Susy.
Kendine eziyet etme Susy.
No se torture, Susy.
Bir şey almış olmalı Susy. Mutlaka almış olmalı.
Debió haberse llevado algo, Susy.
Susy, sanırım evi izliyorlar.
Susy, creo que vigilan esta casa.
Senin yazdıkların Susy.
Son suyas, Susy.
- Susy, bunu kafandan uyduruyorsun.
- Está inventando eso.
Benim Susy.
Soy yo, Susy.
Susy, bu tarafa doğru geliyor.
Susy, viene hacia acá.
Susy, eğer bana ihtiyacın olursa köşedeki su borularına vur.
Susy, si me necesitas, golpea la tubería de la esquina.
- Evet Susy. Bir sorun mu var?
- Sí, Susy. ¿ Qué sucede?
Bebek nerede Susy?
¿ Dónde está la muñeca?
- Susy, bebek nerede? Gidip getireyim. Buzluğun yanındaki çiviye asılı olan anahtarı versene.
Se la daré. ¿ Me da las llaves que están junto al refrigerador?
Susy, ne zaman başlıyorsunuz? Daha dönmemişti.
Aun no ha vuelto.
- Selam Susy.
- Hola, Susy.
- Susy...
- Susy...
- Susy!
- ¡ Susy!
Susy, o Çavuş Carlino.
El Sgto.
Evet Susy.
Sí, Susy.
- Susy, benim Mike.
- Susy, soy Mike.
- Susy, işleri daha fazla uzatma.
- No complique todo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]