Sınıfta traducir español
4,278 traducción paralela
Peki... Burda ikiniz arasından ortak bir şey yok ve ikiniz aynı sınıfta bile değilsiniz.
Es que no tenéis nada en común y no estudiasteis lo mismo.
Sing Sung I 3. sınıfta...
Oye, que está ya en tercero.
Krissy Howard ile üçüncü sınıfta, doktorculuk oynadığımızdan beri.
Desde que Krissy Howard y yo jugamos a los médicos en tercero.
Şimdi arkana yaslanabilir ve birinci sınıfta seyahat etmenin ve lüksün keyfini çıkarabilirsin.
Ahora podemos sentarnos y disfrutar de los lujos de viajar en primera clase.
İster inan ister inanma, Ben daha önce hiç birinci sınıfta uçmamıştım.
Créelo o no, nunca he volado en primera clase.
Şişenin sınıfta kalması için bütün testleri bozmamız gerek.
Necesitamos hackear cada prueba para asegurarnos de que fallen.
Ne, 7. sınıfta falan mısınız?
- ¿ Qué, estás en primero de ESO?
Dostum, keşke hala son sınıfta olsaydım.
Tio, desearía estar aún en último año.
Yarın sınıfta görüşürüz.
Bueno, sí, te veré en clase mañana.
Biliyor musun, 6, sınıfta üç satranç kupası kazandım ve 7. sınıfta da iki tane.
¿ Sabías que gané tres trofeos de ajedrez en sexto... y dos en séptimo? ¿ O no?
3.sınıfta Jimmy Mullins'e daha ne yapabilirdim ki?
¿ Acaso le hice yo algo a Jimmy Mullins en tercer grado?
Bizim sınıfta memeleri ilk büyüyen kızdı, ve onları gören üçünkü erkektim. Mm-hmm.
La primera de la clase a quien le crecieron y yo fui el tercero en verlas.
Altıncı sınıfta öğretmenimdi.
Era mi maestra de sexto grado.
Declan özel sınıfta mı okuyor?
¿ Declan va a una clase especial?
Sınıfta kalmayı tercih ederim.
Yo preferiría reprobar.
Geçen sene kendi adını yanlış yazdığı için sınıfta kaldı.
La reprobaron el año pasado por deletrear mal su nombre.
Sadece bugün sınıfta penis çizmeyi beceremediğim için.
En la anterior clase me hice un lío con un diagrama de un pene.
Balon Adam ilk kurbanını kaçırdığında altıncı sınıfta falan okuyor olmalı.
Él estaría en sexto de primaria cuando el hombre de los globos se llevó a su primera víctima.
Yani beşinci sınıfta gerçekten ilgili miydin?
Entonces, ¿ realmente prestaste atención en quinto grado?
Birinci sınıfta gezeriz.
Podríamos viajar en primera clase.
Pardon, senin bu sınıfta olduğunu sanıyordum.
Lo siento, pensé que estabas en la clase.
Ne, ailenin bodrumundaki kanepe, ve dokuzuncu sınıfta aldığın akvaryum gibi bir şey mi?
¿ Qué, el futón que tienes en el sótano de tus padres y el acuario que tenías en noveno grado?
Son sınıfta neredeyse Eyalet finallerine gidiyorduk.
Casi llegamos a la final estatal junior ese año.
İlk sınıfta bu olasılık dışı.
Como alumno de primer año, eso está descartado.
Çocuklar, bakın ne buldum ; beşinci sınıfta komedyenlik yaptığım zamanlardan, sahne listem.
Gente, adivinen lo que encontré... mi lista de frases de cuando hacía stand-up en quinto año.
Üçüncü sınıfta canıma okuyan çocukların listesini vereceğim sana.
Voy a darte una lista de los chicos de tercer curso que se metían conmigo.
Son sınıfta kimse benimle çıkmadı. Çünkü herkes Lavon Hayes'in kızı olduğumu biliyordu.
Nadie me pedía citas en último curso porque todo el mundo sabía que yo era la chica de Lavon Hayes.
Sınıfta yapıyorum.
Es muy aburrido.
Sanırım eski okulunda sınıfta kaldığı için buraya transfer olmuş.
Creo que suspendía mucho en su otro instituto y lo transfirieron aquí.
Dokuzuncu sınıfta, bir örtü en yakın iki arkadaşım arasındaki kavgayı bitirdi... ve bir örtü de 2006'nın kan davası olan Donna-Jerry arasındaki park meselesini çözdü.
En secundaria, una colcha acabó con una discusión entre mis dos mejores amigos, y fue una colcha la que arregló la disputa entre Donna-Jerry por un lugar de estacionamiento en 2006.
Bir Nen kullanıcısı sadece tabiatına uygun olan sınıfta ustalaşabilir.
850 ) \ fs30 } Actuar Un usuario de Nen solo puede dominar su clase innata por completo.
Sadece matematik birz idare eder. Ama gerisinde sınıfta en iyiyim.
yo saco 10 en todas las otras materias.
Evet, Bu filmi Jenny Feldman ile dokuzuncu sınıfta kiralamıştım ve, ee, o zamandan beri bir Cadılar Bayramı geleneğidir.
Sí, alquilé esa película en noveno con Jenny Feldman y, es una tradición de Halloween desde entonces.
Lise ikinci sınıfta görmüştüm.
El último año de instituto.
Mutlu bir evliliği, üç çocuğu var. Dayton'da bir mahallede, üçüncü sınıfta öğretmenlik yapıyor.
Está felizmente casada, tiene tres niños, da clases de tercero de primaria en un suburbio de Dayton.
Eminim sınıfta ilk parmak kaldıran hep sen olurdun, öyle değil mi?
Apuesto a que siempre levantaba primero la mano en clase, ¿ verdad?
- Neden sınıfta değilsin?
¿ Por qué no estás en clase?
Bilim ve insanlıkla ilgili tüm dönem sınıfta öğreneceklerinden daha çok şey öğrenirsin.
Aquí aprenderás más sobre ciencia y humanidad de lo que aprenderías en una clase en todo un semestre.
Bu yüzden sınıfta neler olduğuna dair hiçbir fikri yok.
Así que no tiene ni idea de lo que está pasando en clase.
Beni sınıfta bırakmak istiyor.
Sí, cree que soy un actor tonto, quiere que abandone su clase.
Bu 4. sınıfta çektirdiğim fotoğraf.
Esta es mi foto de la clase de cuarto grado.
Bunu birinci sınıfta benim için... küçük tombul ellerinle sen yapmıştın.
Me la hiciste en primero de primaria... con tus manitas regordetas.
Şimdi altıncı sınıfta.
Sí, está en sexto de primaria ahora.
7. sınıfta şişe çevirmece oynuyorduk ve şişe Alina Shankar'da durdu.
En séptimo grado, jugué a la botella y me tocó con Alina Shankar.
Hâlâ sınıfta duruyor.
Todavía está en el aula.
Üçüncü sınıfta falan mıyız?
¿ Qué es ésto, tercer grado?
Bir şey yapmaya veya söylemeye uğraşmayın, zira daha önce gördüm ve böyle olacağını tahmin ediyorum zaten bu sınıfta pek de akıllı insanların olduğunu sanmıyorum.
Y lo que estén pensando en decir o hacer, no se preocupen, porque ya lo he visto, y puede que sólo esté adivinando, pero- - No creo que haya muchos "Pensadores Originales" en esta sala.
Sınıfta yaptığım konuşma için bir nedenim var.
Ese discurso que di en clase, lo di por una razón.
Bu yazı 2008 yılında Jamaika'da Pi Gama Phi ile Omega Delta Omega'nın bowling pistindeki kavgalarına atıfta bulunan CPT'nin bir raporu.
Este un informe del año 2008 del CPT's J.A. citando a Pi Gamma Phi y a Omega Delta Omega por su participación en una pelea en una cancha de bolos.
Lucy, en küçükleri, altıncı sınıfta.
Lucy, la más pequeña, está en sexto.
Sınıfta en sonuncuydum.
Soy estúpida, de verdad.