Takdire şayan traducir español
525 traducción paralela
Takdire şayan bir muvaffakiyet, efendim.
Es un récord admirable, señor.
Şerif seçilirken Hummel'a oy vermedim ama bu adamı yakalaması takdire şayan.
Y aunque no voté por él para alguacil su prontitud en la captura es muy meritoria.
... enfeksiyonların bilinen kaynakları konusundaki son makalen her yönüyle takdire şayan.
Su artículo sobre las causas de las infecciones es admirable.
- Takdire şayan bir meziyet.
- Es una cualidad admirable.
Takdire şayan.
Admirable.
Takdire şayan bir davranış Harry.
- Eso es muy razonable, Harry.
Gerçekten takdire şayan birisin, ama yerlerde yuvarlanmadıkça ve uşakları sinir krizine sokmadıkça, her daim gündemde olacağız.
Es Ud. muy respetable, claro. Mientras guardemos las formas... y el mayordomo no se ponga histérico, nos lo pasaremos en grande.
Takdire şayan bir hareket.
Es admirable.
Şansın bol olsun! Bu takdire şayan ve olağanüstü başarından ötürü seni, Birleşik Devletlerin onur madalyasıyla ödüllendiriyorum.
'Por esa acción meritoria y excepcional yo te concedo la medalla al mérito de los EE.UU. de América'.
- Takdire şayan.
- Admirable.
Ama, Mösyö de Bergerac, Montfleury gibi takdire şayan bir aktöre neden bunu yapıyorsunuz?
señor de Bergerac... un actor admirable?
Mavi sırdan işlemeler kristaller gibi parlıyordu. Babam, bana bu tip şeylerin takdire şayan olduğunu öğretti.
Mi padre me enseño y tengo una cierta habilidad para juzgar los artículos.
Evet, bir başka takdire şayan davranış.
Otro informe.
Takdire şayan bir öğretmen olduğu ortaya çıktı.
Resultó ser un tutor admirable.
Ama ne yazık ki, bu takdire şayan çalışma sonuçsuz kaldı.
Al parecer, este enorme esfuerzo no dio frutos.
- Takdire şayan.
- Muy meritorio.
Takdire şayan birisiniz, azizim Tavernier.
Ud. es un hombre admirable, Tavernier,
Takdire şayan.
Extraordinario.
Bu sadece etkileyici ve takdire şayan bir durum değil, üstelik çok da tatmin edici.
No sólo admirable y extraordinario, es de lo más satisfactorio.
Takdire şayan.
Sí, admirable.
- Takdire şayan.
- Muy elogiable.
Düzeni tertibi takdire şayan.
Su actitud es admirable.
Çalışmanızın takdire şayan olduğunu da eklemek isterim.
Debo agregar que su trabajo ha sido admirable.
Anlıyorum, bu takdire şayan.
Entiendo. Eso es impresionante.
Davranışlarını takdire şayan bulduğumu bilmeni istiyorum.
Quiero que sepa que se ha comportado admirablemente.
Takdire şayan bir davranış.
Ella solo vive conmigo. Oh.
Onurunu korumak istemen takdire şayan. Ama ebeveyni olarak kızının hislerini de düşünmek durumundasın.
Comprendo su actitud de orgullo pero, como padre, ¿ no debería pensar en su hija?
Vali Tatsuta takdire şayan bir insan.
Verás, el chambelán Mutsuta es un personaje astuto.
Sanatsal anlamda belki de hiçbir şey bu portre kadar takdire şayan olamazdı.
Como obra de arte, nada podía ser más admirable que la pintura en sí.
Takdire şayan bir huyu var :
Su conducta excelente :
İngiltere iki kampa ayrılıyor ; Henry taraftarları, ve Becket taraftarları. Ve bu bizim için son derece takdire şayan bir durum.
Inglaterra se está dividiendo entre el bando de Enrique... y el bando de Becket, y eso nos resulta admitible.
Takdire şayan bir niyet.
Una intención loable.
Mazeretlerinin hayli takdire şayan olduğundan eminim, ancak korkarım ki, bunun için hiç vaktim yok.
Estoy seguro de que serán todas muy convincentes. Pero me temo que ahora no tenemos tiempo,
Yaptığın takdire şayan Buonarotti. Fakat aptalca.
Loable, Buonarroti, pero tonto.
Takdire şayan. "
Admirable ".
Anlayış gösterin lütfen bir zamanlar bu adam bir manastırın başrahibiymiş takdire şayan.
Por favor comprendan este hombre fue una vez el muy respetado abad de un monasterio.
Yine de davranışı takdire şayan.
Su conducta ha sido admirable.
Buradaki genç adamlarınız oldukça... enerjikler! Hakikaten, takdire şayan!
Tus jóvenes de aquí están ¡ tan llenos de energía!
Kimseyi düşünmediğiniz halde beni düşünmeniz ne kadar takdire şayan!
Agradezco tus amables pensamientos hacia un don nadie como yo.
Takdire şayan düşünceler.
Un sentimiento noble.
Ne kadar takdire şayan!
Esto es maravilloso.
Ama takdire şayan sonuçlar almayı başardık.
Tiene resultados espectaculares.
Takdire şayan ordumuzun şefkatine inanıyorum. Kendilerinden sayıca üstün düşmanla cenk ederken kahramanlıkları uzun askeri geleneğimizin bir şahidi olarak dimdik ayakta duran ordumuz direnişinde müttefiklerimize karşı olan görevini başarıyla yerine getirmiştir.
Convencido del afecto de nuestro admirable ejército, cuyo heroísmo se alza como testimonio de nuestra larga tradición militar mientras ellos combaten con un enemigo que los sobrepasa en número, convencido de que la resistencia de nuestro ejército ha satisfecho nuestro deber hacia nuestros aliados,
Bu takdire şayan vatanseverler ateşin çevresinde ayaklarını ısıtmakla meşgul Fransız subayların liderliğinden ve yardımlarından kesinlikle istifa edebilirlerdi.
Mucha gente que sé que simplemente se quedó en casa. Les preguntaba, de aquella, por qué no siguieron el ejemplo de sus amigos. Ellos afirmaban que no sabían como ponerse en contacto con la Resistencia.
Birincisi, hakkınızda duyduğum ilginç ve takdire şayan şeyler sebebiyle sizinle tanışmak istememdi.
En primer lugar, para conocerlo personalmente, pues he oído hablar de usted cosas interesantes y favorables.
Augusta, bu ayrılık mektubu takdire şayan olmuş.
Augusta, esta carta de despedida encajaría bien en una novela.
Takdire şayan!
Bastante remarcable.
Mahsulünüz takdire şayan olacak.
¡ Sus descendientes serán admirables!
Takdire şayan bir toplumdular.
Es una sociedad loable.
Takdire şayan, Teğmen.
Muy encomiable, alférez.
Sonra, o takdire şayan performansını sergilerdi.
A continuación...