Tank traducir español
3,276 traducción paralela
Biz savaş gemileri, değil donanma istihbarat think-tank.
Somos los buques de guerra, no inteligencia naval de think-tank.
Eğer götürmeye kalkarlarsa, onlara bir tank gerekir.
Para moverlo haría falta un tanque.
Her zaman büyük güçlere karşı savaştık ve Amerika'yı Vietnam'dan, tankıyla topuyla ve bombasıyla attıklarını hatırlıyorum.
Luchamos contra los poderes de siempre... y sacar a los U.S.A. de Vietnam junto con cada tanque, arma y bomba. Lo recuerdo.
Bekleme tankına koy.
Ponla en la celda de retención.
Bu bir kafa salınımıydı. Evet.
Ha sido un tank-slapper.
Etrafta Meka-Tank da görmüyorum.
Tampoco veo algún Mecha-Tanque.
Etrafta Meka-Tank da görmüyorum.
No veo ningún tanque mecánico, tampoco.
Gidip su tankında balık avlayalım, tamam mı?
Vamos, tú y yo, a pescar en el estanque grande, ¿ está bien?
Ön kapaktaki pilot tankı, mühimmat raflarını ve kısa menzilli lazer tüfekleri kontrol eder.
El piloto de la escotilla frontal controla el tanque las plataformas, y los láseres de corto alcance.
Her iki bölümü de yok etmelisiniz. Aksi takdirde tank çalışmaya devam eder.
Tienen que sacar de combate a ambas recámaras de otra manera, el tanque seguirá operacional.
Yakıt tankı dolu bir uçak şu anda kalkışa hazır bekliyor. 1 saat içinde ülkeyi terk edebilirim.
Tengo el jet preparado, listo para despegar, puedo estar fuera del país en una hora.
Tessler bu döngünün sonuna kadar tankının modifiye edilmesini bekliyor.
Tesler espera que su tanque modificado esté listo al final de este ciclo.
Geri geleceğiz, ve o tank bitse iyi olur.
Volveremos, y mejor que ese tanque esté terminado.
Tank nerede?
¿ Dónde está el tanque?
Gördüğüme göre tankım gelmiş.
Veo que mi tanque ha llegado.
Bravo 3, saat 1 yönündeki benzin tankını patlat.
Bravo 3, ese tanque de gas que tienes a la una en punto... vuélalo.
Ve birikim yapmadanda böyle büyük bir tank alınamıyor bu yüzden
Y no puedes tener un gran tanque sin realizar un depósito, así que...
Donald Henderson yakınlarda 2 tane propan tankı satın almış Philly yakınlarındaki terkedilmiş tersaneden
Donald Henderson compró recientemente dos tanques de propano cerca de un astillero en Philadelfia.
Gaz tankı fena sızdırıyor.
El deposito de gasolina está goteando.
Ve bu, sonuçlardan biriydi. Günümüzdeki atın çenesi, arkamdaki Tank gibi.
Y este es uno de los resultados, la mandíbula del caballo de hoy en día, como tanque aquí.
Çok büyük miktarda bir yakıt tankı ve de uzmanlık gerektirir. Bir göktaşını uzaydan getirmek.
Se necesita una enorme cantidad de combustible para cohetes y experiencia... para traer a un asteroide desde el espacio exterior.
Abbott burada üç tank dolusu yanıcı madde olduğunu fark edemedi.
Lo que Abby no vio es que... estos tres tanques contenían material altamente inflamable.
Hayır. Ya Tank'e ne dersin?
No. ¿ Qué hay de Tomky?
Tommy artı Frank eşittir Tank!
Tommy más Franky igual a Tomky.
Pekala, Bu tankı metilamin için neden aldığımızı anladım.
Bueno, entiendo por qué queremos el tanque para la metilamina.
Aynı zamanda da bir tank tümeni. Piyadeden tanka, sonra tekrar piyadeye nakledilmiş. Bu da hokeyde iyi olan birini, engelli atlamaya yönlendirmek kadar saçma.
Fue transferido de infantería a tanques y de vuelta otra vez, es tan absurdo como ganar en salto de obstáculos porque son buenos en hockey...
Soos, batırma tankı nasıl gidiyor?
Soos, ¿ cómo va ese tanque del remojo?
Batırma tankı açıldı!
¡ El tanque del remojo está al fin abierto!
Batırma tankı şimdi açıldı!
¡ El tanque del remojo está al fin abierto!
Alman nişan tüfekleri, Kassam roketleri, anti-tank silahları.
Rifles alemanes, misiles Kassam, alguna mierda anti-tanques.
Anti-tank silahları.
Kassams, misiles anti-tanque.
Gazze'den Alman nişancı tüfekleri, anti-tank silahları getirebilirim.
Puedo buscar en Gaza. Rifles alemanes, alguna mierda anti-tanques.
Naber, Tank Hank?
¿ Qué ocurre, Hank, el Tanque? Eric. ¿ Te acuerdas?
Ben seni hatırıyorum, Tank Hank.
Me acuerdo de ti... "Hank el Tanque."
Tank Hank!
¡ Hank, el Tanque!
Bunu sen de bir ara denemelisin, Tank Hank.
Deberías probar eso Hank, el Tanque.
- Ben duygusuz değilim, Tank Hank.
Es lo que no tengo. Apatía... Hank, el Tanque.
Tank Hank!
¡ "Hank el Tanque"!
Tank Hank!
¡ Hank el Tanque! ¡ Hank el Tanque!
Burada oksijen tankı olmalıydı.
Se supone que debe haber tanques de oxígeno aquí.
Lisede bana "Tank Hank" demiyorlardı.
Nunca me llamaste "Hank el Tanque" en la secundaria.
Tankın içinde mi saklasaydım
Va a guardarla encima de un tanque o que?
Tankın içinde saklama, bana ver.
No lo guardaré en un tanque, lo guardaré conmigo.
Ama adını Najdjonov koyduk, Çünkü mektupta "tank da bulundu" yazıyordu.
Decicimos que su apellido debe ser Naydenov ( el encontrado ) como la carta decía que fue "encontrado en un tanque."
Onun taburcu formunu yazın ve tank birimindeki ihtiyaca cevap verebilmek için birliğe gönderin
- Las conozco. - Los tanquistas dados de alta del hospital son siempre reenlistados en unidades de tanques.
Tank ve top kullanmak için hafızaya çok gerek yok.
Uno no necesita mucha memoria para cargar el cañón de un tanque.
Bu tank "Pantera" tarafından yokedildi.
Este tanque fue atacado por un Pantera.
Bu tank
Éste tanque.
Bu tank sana birşeymi dedi?
Dice que el tanque se lo dijo?
Samimiyet ve pişmanlığımı göstermek için fosseptik tankına atlayacağım.
Saltaré dentro de la fosa séptica.
- Tank nerede Mike?
- ¿ Dónde está el tanque, Mike?