Tembel traducir español
2,302 traducción paralela
Ama o da tembel çıktı.
Pero resultó ser un vago.
Yerlerine bu tembel çocukları aldı.
Excepto nosotros, al parecer. Todo el personal ha ido.
Çünkü çoğu DI buradan uzak durmak için sağ kollarını verir ya da tembel bir iş ister, ne demek istediğimi anlatabildim mi?
La mayoría de los detectives darían su brazo derecho por estar en fraudes o algo cómodo como eso, ¿ me entiende?
Tembel teneke!
¡ Oi! Vago de los cojones.
Hepsi de hatalıydı, kilolu ve tembel
Estaban muy dañados, nuestros caballeros, de sobrepeso y pereza.
Seninle tanıştığım zaman Vince, düşündüm ki özensiz, tembel, kadın düşkünü birisin.
Y cuando te conoci, crei que eras descuidado y haragan Y un cazanova y tenia razon
Sana benzememişim. Tanıdığım tek tembel yatırım bankacısı sensin.
Al contrario que tú, eres el único inversor bancario vago que conozco.
Tembel İrlandalı.
Perezoso irlandés.
- O tembel!
- ¡ Es una holgazana!
Biraz daha toplamazsam, tembel olduğumu düşüneceksin.
Si no tengo más usted se quejan de que soy perezoso...
Bu tembel işi, Müfettiş.
Esto es absurdo, Inspectora.
Onu kullanıyor. Çünkü o tembel ve çok korkuyor.
Sólo la está usando porque está...
Tembel bu be!
¡ Es un maldito perezoso!
Fakat şimdi biliyoruz ki : Bu, yaklaşık 10.000 yıl önce soyu tükenmiş olan bir tür. Dev bir tembel hayvan.
Pero ahora sabemos que es una especie que se extinguió hace 10.000 años, un perezoso de tierra gigante.
Bunların en başında ise Richard Owen geliyordu. Soyu tükenmiş olan "dev tembel hayvan" ı, daha 20 yıl öncesinde Darwin onuruna, isimlendiren adam.
Y destacado entre ellos estaba Richard Owen, quien 20 años antes había nombrado un animal extinto en honor a Darwin.
Tembel eroinman...
Cabeza de drogata...
Fazlasıyla tembel. Ama sadık.
Es extremadamente perezosa, pero leal.
Çalışmak için çok ama çok tembel.
Él es demasiado jodidamente vago para conseguir un trabajo.
- Peki ona kahrolası tembel kıçını işe geri getirmesini söyledin mi? - Hayır!
¿ Y le dijiste que traiga su maldito culo perezoso al trabajo?
Deli olmayın, tembel olmayın.
No sean llorones. No sean maricones.
Ayrıca çok tembel.
También es increíblemente holgazán.
Yavru köpek gibi gözleri ve beyni olan tembel bir yavru köpek.
Un cachorrito grande y holgazán con patéticos ojos de cachorrito y un cerebro de cachorrito.
Tembel bir yavru köpek olarak?
¿ Como un cachorrito grande y holgazán?
Spencer, tembel kıçını yataktan kaldır!
¡ Spencer, saca tu trasero de la cama!
İşçi tembel miymiş?
¿ Estaba el trabajador siendo vago?
Eğer bu kadar tembel olmasaydın, 30 saniyede almış olacaktın. Ellerinizi başınızın üstüne koyun. Hadi ama.
Pensé que podíamos hacer esto contigo aquí...
Hadi, tembel teneke!
- Venga, haz lo que te he dicho, perdedor.
Evet! Girdi mi, seni tembel orospu çocuğu!
¡ Toma eso, hija de puta perezosa!
Kaldırın kıçınızı tembel herifler!
¡ Vengan acá arriba, flojos!
Sefalet tahtı tüm umutları sönmüş, tüm tatil planlarından vazgeçmiş tembel çocuk koltuğuydu.
Pues bien, el trono de la desgracia era un sillón de la marca La-Z-Boy que había dado de sí y tenía todos los muelles salidos.
Şişman, tembel bir erkek kediyle tek başıma yaşıyorum. Onun da bir özelliği var sıkıldığı zaman ayakları terliyor.
Vivo sola con un gato gordo y perezoso, cuya peculiaridad es que le sudan las patas cuando está enfadado.
Onlara ben "tembel yapıcı" diyorum.
Esto es a lo que yo llamo creador de holgazanes.
Erkekler tembel olabilir.
Los hombres pueden flojear. Las mujeres no.
Tembel bir güvenlik görevlisi işte.
Es un policía de centro comercial flojo.
Tembel aileye.
Familia de vagos.
Ronnie çok tembel.
Ronnie es muy vago.
Tembel herif.
Gilipollas perezoso.
Tembel oldukları için.
Porque son flojos.
Bak, haberciler tembel olurlar.
Mira, los periodistas... ellos son perezosos.
Tembel Susan.
Susan la perezosa.
Tembel Susan mı?
¿ "Susan la perezosa"?
Benim kocam şişman, tembel serseri ve beni hep aldatıyor.
Mi esposo es obeso, holgazán y lo hace todo el tiempo.
- Onun tembel olduğunu hep biliyordum ama bu kadarını da beklemezdim.
- ¿ No usas pasta dental? - Quiero decir, siempre supe que era perezoso, es como algo más bajo que de de costumbre para él.
Hayır, aslına bakarsan burada ufak bir kostüm giyemeyecek kadar tembel insanlarla sıkışıp kaldım.
No, es que estoy aquí con unos mojigatos, y no puedo usar un disfraz.
Onu sadece, tembel, neşesiz bir adam haline çevirip,... yanında süs köpeği olarak gezdirecek.
Simplemente lo va a moldear hasta conseguir un robot aburrido cuyo único objetivo en la vida sea acompañarla a la tienda de telas.
Bana sürekli onların önünde şişman ve tembel olduğumu söylediniz.
No dejaba de decirme que era una gorda perezosa delante de ellos.
Çünkü tembel olduğunu sanmıştım. Ama bana daha önce kimseye söylemediği bir şey söyledi.
Solo dame la oportunidad de disculparme.
Çalışmayacak kadar tembel. Daha 14 yaşında.
Sólo tiene catorce años.
Tembel p.ç.
Vago bastardo.
İnsanlar çok tembel.
La gente es muy floja.
Hayır, insanlar tembel değil. Korkuyorlar.
Las personas no son flojas.