Tersine traducir español
3,597 traducción paralela
Eğer süreci tersine çevirebilirsek eğer beyne saldırmadan patojeni azaltabilirsek onu kurtarmak için bir şansımız olabileceğini düşünüyorum.
Si somos capaces de revertir el proceso, lograremos que el agente patógeno retroceda antes de que ataque la barrera hematoencefálica, Creo que tenemos una oportunidad de salvarlo.
Evet, önceden de söylediğim gibi kötülüğü durdurmanın tek yolu usturlabın etkisini tersine çevirmek.
Sí, le he explicado que la única forma de detener al demonio de ser creado es revertir el efecto del astrolabio.
Tam tersine. Buna bel bağlamıştım.
Por el contrario, contaba con ello.
Ama Juliette'e yaptığını tersine çevirmenin bir yolu olabilir.
Pero podría haber una forma de revertir lo que le hizo a Juliette.
Eğer şansımın tersine döndüğünü gösteren bir şey biliyorsanız belki bana da söyleme nezaketini gösterirsiniz.
Si sabe algo que indique que mi suerte ha cambiado a peor, quizás sería tan amable de compartirlo conmigo.
Eğer amaç geçmişini geride bırakmaksa bunun o amacın tersine işleyeceğini düşünüyorsun.
Y tú crees que eso iría en contra del propósito si la meta es dejar atrás tu pasado.
Tam tersine benim istikbalim de bu demiryoluna bağlı.
Después de todo, mi futuro está unido al ferrocarril también.
Her şeyi tersine çevirdiniz.
Lo ha dado vuelta.
Buradaki olayı tam tersine çevirdin birden.
Vale, le has dado la vuelta de una manera loca.
İnsanların hayatına olumlu bir etkisi vardı. O Amanda denen kadının tersine. O Chad'in kazandığı her şeyi mahvedecek yalanlar söylüyor.
Su presencia era positiva en la vida de la gente, diferente de esa Amanda que está desparramando mentiras para encontrar a alguien que la ayude a destruir todo lo que Chad construyó.
Başlamadan önce, en önemlisi bu fenomenin tersine çevirebilirliğini kabul etme...
Antes de comenzar, como primera medida deben aceptar la reversibilidad de todos los fenómenos...
Partiküllerin hızları tersine dönmüş durumda. Değişiklikler ölçülebilir bir reaksiyon verdi.
Las partículas tienen sus velocidades invertidas luego los cambios- - encontraron un efecto mensurable...
Sonra da bunu tersine çevirmenin bir yolunu bulmamız gerek.
Luego debemos hallar la manera de revertirlo.
Tersine seytan çikarmayi nereden biliyorsun?
Oye, ¿ cómo haceis esa cosa del exorcismo inverso?
Noel Ruhu'nun katlanma etkisi tersine döndü.
Es el efecto multiplicador del espíritu navideño al revés.
Çok geç olmadan dileği tersine çevirip Noel Ruhu'nu geri getirmeliler.
Tienen que revertir el deseo y restaurar el espíritu antes de que sea tarde.
Maalesef dileği Noel Yavruları gerçekleştirdiği için ancak onlar tersine çevirebilir.
Por desgracia, los cachorros concedieron el deseo y son los únicos que pueden revertirlo.
Şimdi çok geç olmadan o dileği tersine çevirmeliyiz.
Ahora debemos revertir el deseo antes de que sea tarde.
Tanrım. Her şey tersine doğru işliyor.
Por Dios, todo se mueve hacia atrás.
- Ne haltlar karıştırdın bilmiyorum Brian. Ama makinam bir şekilde zamanın seyrini tersine çevirmiş.
No sé que demonios hiciste con toda la registradera, Brian pero de alguna forma mi maquina ha puesto en reversa la dirección del tiempo.
Zamanın seyrini tersine mi çevirmiş?
¿ En reversa la dirección del tiempo?
Bu geçici tersine dönüş esnasında makinanın içinde olduğumuz için etkilerine maruz kalmadığımız kanısındayım.
Solo puedo asumir que tu y yo fuimos aislados de los efectos porque estábamos dentro de la maquina en el momento de la inversión temporal.
Çok garip, zaman tersine akınca Cumhuriyetçiler acayip açıklamalar yapıyor ve sonra sunucu alakasız bir soru soruyor.
es bien extraño. Con el tiempo en reversa, los Republicanos dicen cosas locas y luego el anfitrión hace una pregunta no relacionada.
- Zaman sadece tersine akmıyor olabilir. - Hızlanıyor olabilir.
Bueno, sugiere que el tiempo puede no solamente fluir hacia atrás podría, de hecho, estar acelerando.
"Zamanın akışını tersine çevir".
"Invertir flujo temporal."
Tek yapmam gereken işte bu : Aynen tekrar etmek ama tersine yapmak.
Eso es lo único que tengo que hacer, correcto duplicar las circunstancias, pero hacerlo de forma opuesta.
Sence ben bu salak şeylerle yürümek ister miyim? Bütün hayatım tersine dönüp dibe mi vurdu?
¿ Crees que quiero andar con estas estúpidas cosas? ¿ Tener mi vida entera patas arriba?
- Tamam, bugün sadece tersine söylermiş gibi yapmaya ne dersin?
Vale, ¿ qué tal si fingimos que es el día de lo opuesto?
Oyların sayıldığı son yer Ohio'da Defiance adında bir ilçeydi ve çıkış anketlerinin sonuçlarının tersine o ilçeyi, dolayısıyla da seçimleri biz kazandık.
Condado Defiance de Ohio, ¿ pueden creerlo? Y en Defiance, de todas las votaciones tomamos ese condado y nos llevó a ganar las elecciones.
Bu, dalgayı tersine çevirmek için son şansımız.
Todavía necesitas ganar votos.
Sanırım durumu tersine çevirmek istersin ve artık onun e-posta hesabına ulaşabiliyorsun.
Te gustaría revertir eso y tener acceso a su cuenta de correo.
Hain'in yaptığını tersine çevirmeyi biliyor musun?
¿ Vamos a arreglar lo que hizo el Renegado?
Ölümün eşiğine getirilirseniz süreci tersine döndürmeleri gerekir.
Si fuera llevado al borde la muerte ellos regresarían para revertir el proceso.
- Ama tersine çevirebilirsiniz. - Beni tekrar yaşama döndürebilirsiniz.
Pero puede revertirlo, puede traerme a la vida.
Seksin benim için önemli bir şey olduğunu düşünüyordum, ve bugüne kadar seksle yaşadım, şimdi ise yaşantım tam tersine döndü.
Yo creí que el sexo era algo muy importante para mi y yo viví para el sexo y esas cosas y ahora de repente todo se tornó en la dirección opuesta.
Tam tersine durumu açıklamadan önce pek çok evin yanından geçip gitmişsin.
De hecho, pasó por varias casas antes de reportarlo.
Durumu tersine çevirebiliriz. Hiçbir yüksek mahkeme adayı böyle bir saldırıdan sağ çıkamaz.
Ningún nominado a la Corte supera esto.
Heck sahayı tersine koşuyor!
¡ Heck ha dado la vuelta!
Sanıyorum ki, durumu tersine çevirip onun telefonuna girmek istersin. Şimdi bu pencereyi açıyoruz ve e-posta hesabına ulaşabiliyorsun.
Ahora, asumo que te gustaría revertir su jugada y conseguir un acceso completo a su teléfono, entonces abres esta ventana aquí y tienes acceso a su correo electrónico.
Tam tersine bence şu anda sahip olduğun en iyi arkadaş benim.
Todo lo contrario. Creo que en este momento soy el mejor amigo que tienes.
Gerçek aşkı olmadan sonsuza kadar lanetlenen Silas ölümsüzlük büyüsünü tersine çevirmenin yolunu bulur ve sonrasında, daha kullanmaya fırsat bulamadan evvelki arkadaşı onu yeraltına gömer onu ve tedaviyi orada çürümeye bırakır.
Bueno, condenado a pasar la eternidad sin su verdadero amor Silas encontró la manera de revertir el hechizo de inmortalidad y entonces, antes de que tuviera la oportunidad de lograrlo su amiga lo enterró bajo tierra dejándolo a él y a la cura, pudrirse.
Arka vokallerin güfteyi tersine çevirmesi bir dakika sürer.
De acuerdo. Le tomará un minuto para los cantantes de copia de seguridad para transponer la lírica.
Avcı Sınavı'nın tersine burada herhangi bir şart aranmıyor.
Aquí no hay ninguna condición complicada de ingreso como había en el examen de Cazador.
Hristiyan Haçlılar, Kutsal toprakları ve Kudüs şehrini ele geçirmek için Avrupa'ya ilham verdiler ama daha sonra rüzgar tersine döndü. Müslüman Türk Osmanlılar onları tekrar Hristiyan topraklarının derinliklerine itti.
Las Cruzadas cristianas para obtener el control de la Tierra Santa y la ciudad de Jerusalén había inspirado Europa, pero luego la marea se volvió, y turcos musulmanes, los otomanos, empujó profundamente en tierras otrora cristianos.
Bu arada, hep saat yönünün tersine mi oluyor yoksa ben mi seçiyorum?
Por cierto, ¿ tengo que ir en el sentido de las agujas del reloj, o puedo escoger?
Tam tersine burada herkes güvende.
Al contrario, todos están a salvo aquí.
Tam tersine.
Al contrario.
Açığa çıkmayacağı sanılan tüm bunları planlayan kişi ortaya çıkar. Her şey tersine döner.
Eso podría revelar quién es la persona que está detrás de todo esto.
Zaman çizgisinin tersine hayatlar yaşıyorlar.
Viven vidas en direcciones opuestas de la cronología.
Senin tersine gerçekten de yapmak istediğim hiçbir şey yok.
No necesito hacer nada como en tu caso.
Bana ne oldu hiç bilmiyorum dostum. Aslında gidişatı tersine çevirmeye çalışıyorum.
En realidad estoy tratando de revertir la tendencia.