English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tico

Tico traducir español

199 traducción paralela
Kanaryalar, tico-ticolar, Zorzalesler...
Canarios, tico-ticos, zorzales...
Adları Tico ve Pico.
Se llaman Tico y Pico.
Tico ve Pico çocuklar.
Tico y Pico, chicos.
- Tico, Pico.
- Tico y Pico.
O parayla daha fazla polis ve politik güç satın alırlar.
Con ese dinero podrà ¡ n comprar mà ¡ s policà ­ a y poder polà ­ tico.
Pup'N'Taco ( Meksika yemeği ).
Taco's Tico.
( Çavuş Dedektif Frank Ariola - Gümrük Şube ) Çok isterdim ama küçük kardeşim Tico'yu izlemeye gitmem lazım.
No puedo, he quedado con mi hermano Tico.
Tico bu akşam bayağı ısınmış..
Está inspirado hoy.
Bu oyunun güzelliği "tadını çıkarmak" Ticp için bu bir spor değil, bu bir sanat..
La belleza está en el mismo juego. Para Tico no es un deporte, es un arte.
Hamleleriyle göz kamaştıran Tico ve Vinnie.
La pareja Tico y Bill.
Blessa, Tico nerede?
¿ Dónde está Tico?
Senin derdin ne, Tico?
¿ Qué pasa, Tico?
[Tico] Bayan Batista, bana yardım edin.
Sra. Batista, ayúdeme.
Bana neden bunları söyledi? Oh, Tico.
- ¿ Por qué tenía que decirme eso?
Önceleri çok iyiydik.
- Tico... Nunca le había importado.
Tico.
Tico.
( Tico Arriola ) Kes sesini!
- ¡ Cállate! ¡ Cierra la boca!
( Morales ) Tico'nun fahişeler ile bu kadar içli-dışlı olduğunu bilmiyordun değil mi?
No sabía que al gran Tico le gustaban las prostitutas.
Tico karıncayı bile incitmez.
Tico no pudo haber matado a esa chica.
( Tico Arriola ) Böyle olsun istemedim, Frank.
No quería hacerlo, Frank.
( Tico Arriola ) Bu bir kazaydı.
Fue un accidente. Se estaba riendo de mí.
( Tico Arriola ) Ve sen de bana hep küçük bir çocukmuşum gibi davrandın!
Siempre me trataste como a un niño.
( Tico Arriola ) "Git Jai Alai oyna." "Şampiyon ol" bilmemne..
Juega al frontón, sé campeón.
( Tico Arriola ) Ağabey, ben birisini öldürdüm!
Frank, maté a esa chica.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Frank, yapma — Dinle beni, Tico
- Frank, no- - - Escúchame.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) [İspanyolca] Tico kendini nakavt ettiriyorsun!
¿ Intentas suicidarte?
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) Naber, Tico.
Hola, Tico. ¿ Cómo van las cosas?
( Tico Arriola ) İyidir, Sonny.
Hola, Sonny.
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) Tico profösyönelliğe adım attığından beri.
Desde que Tico se hizo profesional.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico 11 yaşındayken Annem ile Babamı öldürdüler.
Tenía 11 años cuando mataron a nuestros padres.
Hala o pis şeyleri mi kullanıyorsun, Tico?
¿ Sigues tomando eso?
Benny'i dinlesen iyi edersin, Tico.
- Benny tiene razón.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Sorun yok, tamam mı? Tico. Bir şeyler gelişti.
Tico ha ocurrido algo.
( Tico Arriola = Başın benim yüzünden dertte mi, ağabey?
¿ Hay problemas?
( Tico Arriola ) Neler oluyor?
¿ Qué pasa?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Bak, Tico. ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) O teybi bu gece ellerinden alacağım.
Oye, Tico recuperaré la cinta esta noche.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Orasını bana bırak, orası senin sorunun değil ( Tico Arriola ) Evet, benim sorunum!
- No es asunto tuyo. Claro que lo es. - Tico...
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico — ( Tico Arriola ) Bunu yapmana izin veremem, ağabey!
- No consentiré que lo hagas.
( Tico Arriola ) Seni öldürecekler, Frank.
- Te matarán, Frank.
( Tico Arriola ) Sana bir şey olmasından korkuyorum, ağabey.
Tengo miedo por ti.
( Tico Arriola ) - Hayır, buna söz veremem!
- No, no puedo.
Vermen lazım Tico, vermen lazım! ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Sözüne ihtiyacım var!
- Necesito que lo prometas.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico.
Tico, promételo.
( Tico Arriola ) Söz veriyorum, ağabey.
- Lo prometo.
( Teğmen Martin Castillo ) Tico Arriola'nın geçen günkü fahişe öldürülme olayıyla ilgisi varmış.
Tico Arriola está implicado en la muerte de la prostituta.
Arra ile Tico şimdi başa baş mücadele ediyorlar. Arra sert bir vuruş yaptı Tico kaşıladı, sevgili seyirciler.
Arra y Tico están jugando el partido cumbre de la jornada.
( Jan Larken ) Tico, yapma!
- ¡ Me haces daño!
( Tico Arriola ) Benimle alay etti. ( Tico Arriola ) - Böyle olsun istemedim.
- No quise hacerlo.
( Tico Arriola ) Bunu nasıl yapacaksın ki?
- ¿ Por qué haces eso?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico, bana söz ver!
- Tico, prométemelo.
( Tico Arriola ) Gitmem lazım, ağabey!
- Debo irme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]