English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tollan

Tollan traducir español

68 traducción paralela
Dünyamıza Tollan denir.
Nuestro mundo se llama Tollan.
Yüzbaşı Carter, Tollan'daki durumu yakından takip etmenizi istiyorum... orası güvenli olur olmaz, bu insanlar gitmiş olsun.
Capitana Carter, controle la situación en Tollan. En cuanto pase el peligro, quiero que se vayan.
Isı alıcılarını da yerleştirip Tollan geçidinden gönderebileceğim. Revirde Tollan halkından biriyleydim... bizimle konuşturmaya çalışıyordum. Hm.
Agregaré sensores térmicos para enviarlo por la Puerta a Tollan.
Bilirsin, Tollan'da, öldüğümü düşünmüştüm.
En Tollan, pensé que estaba muriendo.
Huh. Tollan'da nesillerdir yok.
Hace muchas generaciones que no hay ninguno en Tollan.
Tollan geçidine ulaşıyor... 3... 2... 1.
Debería llegar a la Puerta de Tollan en tres... dos, uno.
Tollan'da afet vardı.
Tollan es un mundo en cataclismo.
- Ya da Tollan.
- O los Tollan.
Daniel, gelecek yıl Edora yakınlarından bir Tollan gemisi geçeceğini söylüyor.
Daniel dice que los Tollan podrían tener una nave en Edora el ano que viene.
Tollan Narim'e verdiğim kedi.
El gato que le regalé al Tollan Narim.
- Tollan katı maddeden geçme...
- Los Tollan tienen tecnología...
Tollan idare konseyi sizin ve ekibinizin Triad'da bulunmanızı talep etti. ( ÇN : triad : üçlü grup )
La curia de los Tollan solicita tu presencia y la de tu equipo en la tríada.
Nox ve Tollan bizi oraya götürecek bir yol buldular.
Los Nox y los Tollan encontraron la forma de hacernos llegar hasta allí.
- Tollan size hiç tehdit olmadı.
- Los Tollan nunca los han amenazado.
Tollan bunu garanti eder.
Los Tollan lo garantizan.
Sen seferkinden hatırlarsanız, Tollanlar için teknolojimizi daha az gelişmiş kültürlere vermek yasaktır.
Recordarán del último encuentro que los Tollan tienen prohibido entregar su tecnología a una cultura inferior.
Şeytanım Tollanların onları durdurabileceğini biliyordu.
Mi demonio sabía que los Tollan los detendrían.
Tollan kanununa göre harekete geçmeden önce her iki savı da duymaktan başka seçenek yok.
La ley de los Tollan nos obliga a oír ambas posturas antes de actuar.
Tarafsız üçüncü bir başyargıç daha olacağını söylemiştin. O... Tollan mı?
Dijo que habría un tercer arconte neutral. ¿ Es... un Tollan?
Şu an konuşabiliyor, çünkü Tollan Klorel'i susturacak bir teknoloji kullanıyor.
Sólo puede hablar ahora porque los Tollan usan su tecnología para acallar a Klorel.
6 Tollan silah alanının yerini belirlediklerini gözlemledik.
Los vimos localizar seis arsenales de los Tollan.
Demek oluyor ki Zipacna Triad'ı zaman kazanmak için kullanıyor, böylece adamları Tollan savunmasını bozacak.
Lo que significa que Zipacna está usando la tríada para ganar tiempo para que sus hombres inutilicen sus defensas.
- Tollan'ı yıkacak.
- Borrar a los Tollan del mapa.
Skaara'nın - tek bir şahsın - kaybına karşılık pek çok Tollan'ın ölümüyle karşı karşıyayız.
Nos enfrentamos a la pérdida de Skaara, un individuo. Frente a la muerte de muchos Tollan. Y, posiblemente, la nuestra.
Bu Tollan'ın kendisini savunamayacağını varsaymaktır, bu da yanlış bir varsayımdır.
Eso es asumiendo que los Tollan no se puedan defender, lo cual es improbable.
Tollan nesillerdir savaşmadı.
Los Tollan no han estado en guerra durante muchas generaciones.
Edersen, durumu Tollan'a bildirmek zorunda kalırım.
Si lo haces, me veré obligada a informar a los Tollan.
- İnanıyorum ki Goa'uld Tollan silah kurulumlarını aynı anda yoketmeyi planlıyorlar böylece herhangi bir karşılık vermelerini engelleyecek.
- Estoy convencido de que los Goa'uld planean destruir todos los sistemas de armamento de los Tollan a la vez para evitar que contraataquen.
Tollan hukuku ölüm cezası vermiyor. Bu doğru mu?
La ley de los Tollan no contempla la pena de muerte. ¿ Es eso cierto?
Öyle bile olsa, geminizin gelişi vakitsiz ve Tollan uzayının ihlalidir.
Aún así, la llegada de la nave es prematura y viola el espacio Tollan.
Tollan kanunları bunu tamamen yasaklar.
La ley tollana lo prohíbe terminantemente.
Tollan'ın biz oradayken silahlarımızı etkisiz kılmakta kullandığı şey.
Fué lo que usaron para inutilizar nuestras armas cuando estuvimos allí.
Aslında, Tollan bize herhangi bir teknoloji vermeyi reddetti.
En realidad, se negaron a darnos su tecnología.
Dr Jackson, Binbaşı Carter ve Teal'c, bu aygıtı derhal Tollan'a geri götüreceksiniz ve, umalım ki, bozulan arayı düzelteceksiniz.
Dr. Jackson, comandante Carter y Teal'c devuelvan este dispositivo a los Tollan inmediatamente y, con suerte, eso calmará lo que deben de ser unos ánimos bastante alterados.
Az önce tam tersini düşünen iki Tollan Yüksek Konseyi üyesi ile tanıştım.
Me he reunido con miembros del Consejo de los Tollan que no opinan lo mismo.
Tollan şimdi de bizim politikalarımıza mı karışıyor?
¿ Ahora los Tollan dictan nuestras normas?
Tollan'dan silahlarla ilgisi olmayan pek çok şey öğrenebiliriz.
Podemos aprender mucho de los Tollan, que no tiene nada que ver con las armas.
Ve Tollan gibi halklar paylaşmak istemezse, öylece almalıyız.
Y si gente como los Tollan no quieren compartir, deberíamos tomarlo.
Tollan, Tok'ra, Asgard, Nox gibi mi... Bunları mı?
¿ Se refiere a los Tollan, los Tok'ra, los Asgard y los Nox?
Son 2 hafta içinde, Asgard ve Tollan bize gelip bizim onlardan teknoloji çaldığımızı kanıtlarıyla beraber ilettiler.
Hace dos semanas, los Asgard y los Tollan acudieron a nosotros con pruebas de que les estábamos robando tecnología.
Asgard, Tollan ve Nox bizimle tüm bağlarını koparmak üzereydi.
Los Asgard, los Tollan y los Nox iban a romper todos sus lazos con nosotros.
Tollan'ın yeterince hızlı ya da yeterince yakın bir uzay aracı yokmuş.
Los Tollan no tienen una nave lo bastante rápida o lo bastante cerca para llegar allí.
Bu döngü, iddia edildiği gibi baştan başlamadan önce, giden bir solucan deliği kurarız, söz gelimi, Tollan ana gezegenine.
Exacto. Antes que el bucle vuelva a empezar..... establecemos un Wormhole a, digamos, el mundo hogar Tollan.
Tollan'la bağlantı kuralım.
Contactar con los Tolanos.
Ben Omoc. Dünyamızın adı Tollan'dır.
Me llamo Omoc... nuestro mundo se llama Tolan.
Albay O'Neill, Tollan'lılar için yaptıklarınızı unutmadık.
Coronel O'Neill, quiero que sepa que no desdeñamos lo que... han hecho durante los últimos años por el pueblo de Tolan.
Tollan meclisi Omoc'a saygı olarak bir günlük yas nedeniyle çalışmalarına ara verdi.
La Curia de Tolan ha suspendido sus actividades... durante un día por respecto a Omoc.
Tollan iyon topu.
Un cañón Tolano de Iones.
Tollan meclisinin bizim ilgilendiğimiz konu dışında başka bir gizli amacı olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Creen que el consejo de Tolan tiene motivos ocultos... que no redundarán en nuestro beneficio?
Her Tollan'a sağlığını takip eden bir çip yerleştirilmiştir.
Los Tolanos llevamos un pequeño implante que controla nuestra salud.
Tollan burada hoş karşılanır.
Los Tollan son bienvenidos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]