Tolo traducir español
33 traducción paralela
Daha iki ay önce oduncular ormanın kenarında yaşıyordu.
Tolo, mira allí Allí sobre aquellos árboles, hace medio año apenas... estaba la casa del guardabosques, ¿ sabes?
Perşembe günü, bir şilep Tolo Limanı'na yük indirecek.
El jueves, se hará una entrega en el puerto de Tolo.
I.P. Freely.
Tolo Meo...
Saf Horatio Alger.
Tolo lo que dice Horatio Alger.
Ve kalp aptaldir!
Y el corazón es un tolo!
* Lasto beth nin * Duy sesimi... * tolo dan nan galad * Işığa geri dön.
Escucha mi voz. Regresa a la luz.
* Lasto beth nin * Duy sesimi... * tolo dan nan galad * Işığa geri dön.
Frodo, escucha mi voz, vuelve a la luz.
Lanet olsun Erin, eğer dediğini yaparsan son iki saatte yaptığım herşey boşa gider.
¡ Maldición Erin, si no haces eso, tolo lo que hice en las últimas 2 horas se servira para nada!
Yapması gereken tek şey burada... burada... ve burada kamerayı dondurmaktı... Her seferinde tam olarak normal görünen bir saniyeye ihtiyacı vardı.
Tolo lo que tuvo que hacer fue congelar el iris aquí aquí... aquí cada vez, sólo necesitó un segundo que se vio perfectamente natural...
Ustalaşmaya çalıştığım her şey bu dolapta.
Tolo en lo que he intentado ser buena... está en este armario.
Yeni polislerden biri beni vurdu ama sen değil, Tolo!
¡ Me imaginé que alguno de los nuevos comisarios me dispararía pero no tú, Tolo!
Ver ona silahı, Tolo.
Dale la pistola, Tolo.
Sahip olduğum herşeyden vazgeçtim, Sırf Aang'e toprakbükmeyi öğretebilmek için. Bu yüzden, sakın bana bencil olmaktan söz etme.
He hecho tolo lo que he podido para que Aang aprenda tierra control así que no me hables acerca de ser egoísta.
Burası tüm o farklı olanlarla dolu.
Tolo el lugar está lleno de aquellos que son diferentes.
Ciddi olamazsın.
No seas tolo.
Malini hakkında söylediğim her şey doğruydu.
Tolo lo que le conté sobre Malini era cierto.
Modern astronomların, Sirius B olarak bahsettikleri bu yıldıza Dogon Po Tolo diyor.
Esta estrella, a la que los astrónomos modernos se refieren como Sirio B, los Dogons le llamaban, Po Tolo.
Kalan tek şey bu.
Tolo lo que había era esto.
Oh özür dilerim. Bu Tomba Tolo, bu da benim...
Oh lo siento, Tomba Tolo este es mi...
Büyük elçi Tolo'yu mu soruyorsun?
¿ Te refieres al Embajador Tolo?
Samuel Tolo'yu tanıdığını söylememiştin.
¡ Nunca me dijiste que conocías a Samuel Tolo!
Büyük elçi Samuel Tolo, lütfen buyrun.
Por favor demos la bienvenida al Embajador Samuel Tolo.
Bay Tolo'nun bardağında ki herneyse, şampanya olduğunu sanmıyorum.
Lo que había en el vaso del Sr. Tolo no creo que haya sido champaña.
Bay Tolo, bardağı elinden düşürdüğünde, mumun üzerine döküldü. İçindeki şey mumunu söndürmek yerine alev aldı.
Bueno, cuando el Sr. Tolo cayó dejó caer su vaso y se derramó sobre una vela pero en lugar de apagarla el líquido dentro del vaso se incendió.
Hedefleri Bay Tolo, Tomba değil.
El Sr Tolo es el objetivo, no Tomba.
Bay Overdorf, Bay Tolo'yu üzmek istemiyorum ama lütfen Riggins'e dikkat edin.
Sr. Overdoff, no deseo molestar al Sr. Tolo, pero por favor mantenga vigilado a Riggins.
Bay Tolo istediği her an Tomba'ya ulaşabilmek istiyor.
El Sr. Tolo tiene que ser capaz de conseguir un asimiento de Tomba todo el tiempo.
Bir dakika, Bay Tolo yere yığılmadan hemen önce telefon çalmamışmıydı?
Espera ; justo antes que Mr.Tolo cayera en el almuerzo, ¿ No sonó el teléfono?
Olduğun, sahip olduğun, yaptığın her şey seni son viski şişesisin dibine ya da tek yönlü bilet almaya ittiyse bana herhangi bir şeyi kurtarmak için en ufak neden veremezsin çünkü kalmamıştır.
Quiero decir, si todo lo que es y tolo lo que posee y todo lo que ha hecho finalmente lo ha llevado al fondo de una botella de whisky o ha comprado un boleto de ida en el Sunset Limited no podrá darme una buena razón en esta tierra de Dios para recuperar nada de eso, porque no hay nada.
Ne zaman dehşete kapılsa etraftaki bütün elektriği kesiyordu.
Cuando se asustaba, destruía tolo lo eléctrico a su alrededor.
Tolo Harbour Caddesi, Gece Vakti.
Autopista del puerto de Tolo, noche.
Yapılması gereken tek şey biraz itmek.
Tolo lo que necesita es un pequeño empujón.