Toy traducir español
594 traducción paralela
Önce bayan Quong Toy'a gitmeyen çiçeklerin 3 dolarını geri ver.
Primero devuélveme los $ 3 de las flores que no le enviaste a Quong Toy.
O zamanlar çok toy ve aptaldım.
Era mucho más joven entonces, Cantrell y mucho más estúpido
Froy, toy la uyumlu.
Rima con soy.
İki kara sevdalı İki toy yavrucak
Dos amores ciegos ingenuos como niños
Çekici, kültürlü, seçkin, toy değil...
Un atractivo, culto, distinguido hombre de mundo, No un chico inexperto.
Yarınki duruşmada olabildiğince masum ve toy biri gibi görünmeye çalış.
Mañana trate de parecer lo más joven e inocente que pueda.
Harçlığın bittiğinde sana kola alacak kadar toy birisi değilim.
Pero el tonto te paga refrescos cuando no tienes dinero.
Toy bir kız gibi, bilmeden konuşuyorsun böyle durumlardaki tehlikeyi. Bağlılık dediği şeye inanıyor musun?
Hablas como una niña ingenua,... inexperta en tales riesgos. ¿ Crees en sus muestras, como tú las llamas?
Acıma ve sevgi arasındaki farkı gözetemeyen aptal bir toy kız olduğumu düşünüyorsunuz.
¿ Creéis que soy una joven que no sabe la diferencia entre compasión y amor?
Sakın bana "babalık" deyim deme seni toy zıpır seni.
Oye, no me llames abuelo, jovencito ridículo.
Gece henüz toy.
La noche es joven.
Toy olmanın belirtisidir, bilirsin.
Un indicio de inmadurez, ¿ verdad?
Bir silahşörü toy bir çocukla karşı karşıya getiriyorsun.
Es un crimen enviar a un muchacho como él para enfrentar un pistolero.
Fazla toy olmayan biriyle
Con alguien no demasiado inmaduro
Bu kadar toy olma.
No seas tan ingenua.
O fazlasıyla toy.
Ella es demasiado ingenua.
Sen toy bir çocuksun!
Hombrecillo atrevido!
Tatlı Luz'cuğum o toy omuzların üstünde sağduyu sahibi bir Benedict kafası olduğunu bilmesem sana iki şamar atardım.
Mi querida Luz. si no supiera que tienes sentido común Benedict en esa inmadura cabecita. te recetaría unos buenos azotes.
Kaç tane toy çocuk gelip peşimde dolandı biliyor musun?
Muchos críos como usted han insistido para hacerme volver.
Çocuk henüz çok toy.
Ese chico es un portento.
O toy çocuk mu?
¿ Ese jovencito?
O sevgili toy askerlerin geldiğinde el kitaplarını, talimatnameleri unut. Onlara da unuttur.
¡ Cuando lleguen tus amados reclutas, enséñales eso y olvídate de los códigos y los manuales!
Bu toy biri için çok para.
Es mucho dinero para un niño.
Toy olduğumu biliyorsun.
Sabes que soy una chica sin malicia.
Hırsız birer hergele olabiliriz, ama toy da değiliz.
Ladrones sí, pero no pardillos.
Seni toy budala, onlar Senatör Stoddard ve eşi.
Pedazo de idiota, son el Senador Stoddard y su mujer.
Nasıl bu kadar toy olabilir bu kız?
¿ Pero cómo puede ser tan ingenua?
Bence, Sovyetler Birliği ile bir nükleer silahsızlanma anlaşması imzalamak iyi bir şey olabilir, ancak çok toy bir hareket ve en kötü ihtimalle büyük bir gaflet.
Firmar un pacto del desarme nuclear con la URSS... es una ingenuidad, si no una negligencia intolerable.
Seni "Hoop and Toy" yazan şu bardan alırım saat 7 gibi?
Quedamos en el "Hoop and Toy". ya sabes, el pub que hay allí. ¿ Sobre las siete?
Toy olduğumu biliyorum
Sé bien que soy ingenua
Siz buna köpek mi diyorsunuz? Bay Toy...
¿ A eso llama perro? Sr. Toyama...
Bizde iki sakat, toy bir çocuk, meraklı, yaşlı bir...
Somos dos lisiados, un mocoso y un viejo ruidoso...
Havam, senin toy esprilerine uygun değil.
No tengo paciencia para sus comentarios infantiles.
Kral Zahir Şah'ın emriyle Kabil'de, bugüne değin görülmemiş, ulu bir toy olacak ve ilk kez Buzkaşi oynanacak.
Por orden del mismísimo rey se celebrará en la ciudad de Kabul el mayor Buzkashi en memoria de los vivos jamás visto.
Osman Bay iki hafta içinde zaferi kutlamak üzere büyük bir toy düzenleyecek.
Dentro de dos semanas Osman Bey dará un banquete en honor a Salih y a su victoria en el Buzkashi real.
Und son olarak, die Spielknaben, The Toy Boys. Und Sizin...
Y por último, pero no menos importantes die Spielknaben, los Chicos de Juguete.
Kafanızı duvara vurun artık, sizi toy pislikler.
¡ Sufran, infelices bobos!
Swan hala ikimizi de genç ve toy zannediyor.
Swan él aún cree que ambos somos jóvenes e ingenuos.
Bu çocuklar öyle toy ki.
Esos chicos son tan inmaduros. Gracias. No te preocupes.
Toy onlar. Olgun erkekleri tercih ederim her zaman.
Siempre he preferido a los maduros.
Bay Fishbein, karşınızda toy bir kız yok.
Sr. Fishbein, no soy una chica inocente.
-'Zamazingo ", "vaay" mı demek?
- ¿ "Toy hoy" significa "uau"?
- Zamazingo mu?
- ¿ Toy hoy?
Yani zamazingo, yani, vaay, biliyor musun?
'Toy hoy'significa como'uau', ¿ sabes?
Herhalde o kadarını akıl edemeyecek kadar toy, ama Meksikalı öyle değil.
Probablemente sea demasiado joven para saber nada, pero el mejicano no.
Toy kızları büyülemesini iyi biliyordu ben de geçekten toydum.
Él sabía cómo seducir a una joven ingenua como yo.
Toy ve sorumsuzca bir tepki!
Una reacción inmadura e irresponsable.
Hepsi 3 dolar.
Para la Srta. Lotus Quong Toy. Son tres dólares.
O kadar toy olma.
Todos los hacemos!
Kendimi ilk açılış gecemdeki gibi toy hissediyorum.
Me siento tan joven como en primera actuación. Y también siento la misma bola en el estómago.
'TetraIogy'ile açıldığında, bunu sağlayan yegane şey, Wagner'in ünlü açgözlülüğüyle bu finansmanı bizim toy kralımızdan sağlayabilmesi olmuştur.
No tenía dinero pero no ahorraba.