English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tundra

Tundra traducir español

180 traducción paralela
Sen... tundra
Tú que estás en la tundra
Tundranın sonsuz kar bankaları...
a través de las nieves de la tundra
Bana ihtiyacın olursa Donmuş Tundra 69290'da olacağım.
Si me necesitas, estaré en Tundra Congelada, 69290.
Mike güneye giderken, biz Ootek'in rehberliğinde dağlardan tundra'ya inmek için 3 gün süren bir yürüyüş yaptık.
Mike fue al sur, mientras Ootek me llevó por un viaje de 3 días. fuera de tierras altas, a través de la tundra.
Tundra'da bir yer - kimsenin olmadığı topraklar
En alguna parte de la tundra, en tierra de nadie
Anchorage'da olmaya hazırlanmıştım ben, ama bir yanlış anlaşılma yüzünden yasalarla bu bozkıra hapsedildim.
Estaba mentalizado para trabajar en Anchorage, pero estoy esposado con un contrato a esta tundra de manera fraudulenta.
Tundra pilotu. Pek zeki değil.
Es un piloto de avioneta, no es muy listo.
Ve sessiz, rüzgarlı bir tundranın göbeğinde bir kulübede yaşıyorsun.
En medio de la silenciosa y helada tundra.
Onun doğası yeşil çimler.
Su hábitat : la tundra helada de Campo de Soldado.
Kuzeybatı Kanada'ya avlanmaya gidip tek okla Grönland Ren geyiği indirdiğimden beri kendimi böyle hissetmemiştim.
No me sentía así de bien desde que me fui a cazar y derribé un caribú de la tundra con una sola flecha.
Sonra Sibirya tundrasında birkaç yıl uranyum madenciliği yaptım.
Después pasé un par de años extrayendo uranio en la tundra Siberiana.
" Tundradaki bitkileri yiyerek beslenmeye...
" Vienen a alimentarse de los pastos de la tundra...
Kutup iklimi, kocaman tükürüklü adamlar ve donmuş sakalları?
¿ En una tundra ártica que congela el escupitajo en la barba de su dueño?
Tundra beslenmeyi kısıtladığında, et hayattır.
Debido a que la tundra congelada limita la vegetación, la carne es vida.
Donmuş kuzeyde, Kutup tundralarında, hayat bu derece savurganlığı affetmeyecek kadar sert.
Arriba en el helado norte, en la tundra del Ártico, la vida es demasiado rigurosa como para permitir tal extravagancia.
Tundranın bu yerinde iki kişilik yer yok.
No hay habitación en esta parte de la tundra para dos.
Ancak Kutup tundrasında, başka bir tür bu rolleri daha da ileri götürmüştür.
En la tundra del Ártico, sin embargo, otra especie ha llevado esta inversión de roles aún más lejos.
Yazın tundrada, hava bitkilerin gölde büyüyebilmesi kadar sıcaktır.
en verano, en la tundra, el calor es suficiente para que las plantas crezcan en los lagos.
Kuzey Amerika'nın koruluk ve tundralarından kuşlar güneye uçmaya başlıyor.
A los bosques y a la tundra de Norteamérica, Los pájaros están comenzando a volar al sur.
Kuzey tundrası.
la tundra del Norte.
Açık tundra arazisinde yeni zorluklarla karşılaştılar güçlendiler, hızlandılar ve büyüdüler.
Enfrentados a nuevos desafíos en la tundra abierta, se volvieron más fuertes, rápidos y corpulentos.
Açık tundrada avlanmak ustalık istiyor bozayı pusuya yatmayı tercih ediyor.
Cazar en la tundra es complicado. El grizzli prefiere la emboscada.
Yellowstone tundradan çok farklı ama ortak olan bir şey var, kanada geyiği gibi büyük bir av.
Yellowstone es muy diferente de la tundra, pero tiene algo importante en común : presas grandes, como los alces.
Sibirya Tundrası.
Tundra Siberiana
Tundra çiçeklerini Bağımsız Devletlerin iyi niyetini yaymak için kullanmalısın. Güzel kızlarla tanışmak için değil.
Harper, que se supone que se utiliza Tundra Flores para difundir la buena voluntad de la Comunidad, no ver a las chicas guapas.
Anesterian tundra çiçeği.
¿ Flores de la tundra Anesteriana?
Elimizdeki en iyi ürünü, tundra çiçeğinin tekelini ona verdin.
Has sacado fuera nuestro monopolio de la flor de tundra, nuestro mejor producto.
Sen tundrada ne yaptın?
¿ Cuánto te costó el viaje a la tundra?
Kutup ve tundra işlerini seviyorsan ideal.
Es perfecto para quien le guste el ártico, la tundra, esas cosas.
Burası 50 km. karelik donmuş bir tundraya benziyor, değil mi?
Sé que parecen 30 Km de tundra helada
Yarım saattir sokakta yatıyordun.
Estuviste acostada en la tundra helada como media hora antes de que te hallara.
Kuzey Kutbu tundrası.
La tundra ártica.
Bir Toyota. Tundra.
Es un Toyota Tundra.
Milwaukee'den 50 mil kuzeyde ve soğuk tundradan Green Bay'daki Lambeau'dan 50 mil güneydeyiz.
Estamos a 80 Km. al norte de Milwaukee... y a 80 Km. al sur... de la tundra congelada del Estadio Lambeau de Green Bay.
Casuslarıma göre, Narcissa ile ta ki kız geçen akşam tundralara doğru uzaklaşana dek görüşmeyi kesmemişsin.
Según mis espías, no dejaste de ver a Narcisa hasta anoche, cuando ella escapó hacia la tundra.
"Bu mamut cesedi Sibirya Tundra'sında ağzı ve midesi yiyecekle dolu vaziyette mükemmel bir şekilde korunmuş olarak bulundu. Bu da onun, otlanırken anında donduğunu gösteriyor."
"Este mamut fue hallado perfectamente preservado en la tundra siberiana aún con comida en su hocico así como en su estómago lo cual indica que se congeló instantáneamente mientras pastaba".
Ama biz yenilirsek karlı tundrada yürümeyeceğiz.
Pero si nos patean el trasero, no será cruzando la tundra.
Görünüşe göre uçağımdan hoşlanıyorsun, ha evlat? Ben bu kıza Tundra Express diyorum.
Parece que te gusta mi avión, ¿ cierto muchacho?
Ayaklarım buz kesti. Aptal donmuş tundra evi.
Pies helados, casa estúpida y helada de la tundra!
Hayvanat bahçesinin sahibi ve ünlü kaşif Dixon Bainbridge kutuplardan döndü ve Buzul bozkırları konulu bir konferans sunmak üzere bugün buraya geliyor.
Dixon Bainbridge, dueño del zoológico y mundialmente famoso explorador, está volviendo hoy de sus viajes para ofrecer una conferencia sobre la tundra ártica.
Kutup bozkırını asla hafife alma.
Nunca tomes la tundra a la ligera.
- Kutup bozkırlarındalar.
- Están en la tundra ártica.
Dayım haklı. O bir lemming. Tam olarak, Norveç lemmingi.
Mi tío tenía razón, se trata de un lemming, un lemming de la tundra, lemmus lemmus.
Mevsimlik göçlerinden ayrı olarak yaklaşık 30 yılda bir nufüs fazlası, toplu göçe başlar.
Están las migraciones estacionales, claro. Pero cada 30 años, hay una explosión demográfica que provoca una migración en masa, miles de individuos adentrándose en la tundra sin parar.
Çiftlikler, tundra, şalgamlar.
Granjas. Tundra. Nabos.
Su kabilesi büyük bir ulustur. Yüzyıllık savaş boyunca hayatta kalmalarının bir nedeni var. Tundra çok tehlikelidir.
La tribu del agua es una gran nación hay una razón para que hayan sobrevivido a 100 años de guerra la tundra congelada es traicionera, el mismo paisaje ya es una fortaleza de hielo necesitamos una fuerza de invasión gigantesca
Sıcaklıklar bu kadar yüksekken tırlar tundraya büyük zarar verir.
Los Rollagons pueden causar serios daños a la tundra... con la temperatura tan elevada.
Tundra tam donmuş sayılmaz.
La tundra no está congelada.
Isınma tundrayı eritiyor ama sen bir ekşi gaz senaryosundan endişe ediyorsun.
El calor está derritiendo la tundra... pero entonces te preocupas por un gas ácido.
Anestarian Tundra Çiçekleri.
Flores Anestarian Tundra.
* * TOVOSO * *
Temporada 01 Ep : 04 - Tundra

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]