English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tüm avrupa

Tüm avrupa traducir español

337 traducción paralela
Avrupa. Tüm Avrupa'yı ve İtalya'yı gezdik.
Europa, estuvimos por toda Europa, e Italia.
Burası bayağı kalabalık. İlginç, tüm Avrupa'dan insanlar gelmiş.
Ha llegado gente de toda Europa.
# İnsanlık ateşi tüm Avrupa'dan #
El fuego de la humanidad se ha apagado.
Bir kadının esmer olup olmadığını anlamak için tüm Avrupa'yı bekletme yolunu seçtin.
Has dejado plantada a Europa, sólo para saber si una mujer es morena.
Adınızı tüm Avrupa'da duyurdum.
He hecho su nombre famoso en toda Europa.
XVIII. yüzyılın ortalarında tüm Avrupa'ya yayılmışlardır.
A medidados del sigo XVIII, ya se habían diseminado... por toda Europa.
Savaşta, elinde tüfeğiyle tüm Avrupa'nın yarısını dolaşmıştı.
El la guerra hizo la campaña de Europa.
Savaş patlak verdiğinde, Fransa hariç tüm Avrupa'yı iyi tanıyordum.
Al estallar la guerra conocía toda Europa, excepto Francia.
Tüm Avrupa asaleti burada.
Toda la baraja de Europa está aquí :
Tüm Avrupa'nın geleceği Atilla'nın ellerindeydi.
Ahora, Atila tiene el futuro de toda Europa en sus manos.
Sürgünler tüm Avrupa'ya yayılıyordu.
Las deportaciones se extienden por toda Europa.
Şimdi elimizde, tüm Avrupa'yı yok edebilecek bu korkunç imha makinesi var.
Tenemos esa máquina de destrucción que puede acabar con nosotros y con toda Europa.
Ben yükselirim. Bir numaralı göreve. Tüm Avrupa'nın şefi olurum.
Subiré al puesto número uno... encargado de las operaciones europeas con sede en Londres.
Kuzey Afrika'da ve Sicilya'da... Çekoslovakya'ya kadar tüm Avrupa'da savaşmış.
En el norte de África, en Sicilia, en Europa, hasta en Checoslovaquia.
Tüm Avrupa çıldırdı.
Toda Europa ha enloquecido.
Ne yapacağız biz Bay Mitterrand tüm Avrupa'yı ayağa kaldıran özgürlük nidâlarına karşı?
¿ Qué tenemos que hacer usted y yo, señor Miterrand? Estamos en la danza europea al son de la libertad. "
Tüm Avrupa uluslarının refahı için savaşan ordumuzun durumu oldukça iyi.
Escuchen con atención. La situación actual de nuestros ejercitos que luchan... Por el bien de todos los pueblos de Europa, es extremadamente favorable.
Sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz Fransa bir anda bitti. Tüm Avrupa'da, hükümeti işbirliği yapan tek ülke Fransa'dır.
Otros firmaron un armisticio o se rindieron, pero Francia fué el único país en haber colaborado y votado leyes que eran incluso más racistas que las leyes de Nuremberg, pues los criterios racistas franceses eran más exigentes que los criterios racistas alemanes.
Bu güvenilmez, bir zamanlar Türklere vergi ödeyen adam, tüm Avrupa'yı büyüledi.
Este hombre poco de fiar que pagaba el tributo a los Turcos... ha asombrado a toda Europa.
Tüm Avrupa'da, krallar ve kraliçeler yataklarında huzur içinde uyuyor.
Por toda Europa, los reyes y reinas duermen tranquilamente en sus camas.
Tüm Avrupa'da ihtiyat birlikleri sefer görev emirlerini almıştı.
En toda Europa, los reservistas recibieron telegramas
Eğer onun karşısında durabilirsek, tüm Avrupa özgür olacak ve dünyamız huzur ve refaha kavuşacaktır.
Si podemos mantenernos frente a Él, Europa será libre, y la vida del mundo comenzará un nuevo despertar entre naciones.
Harp okuluna bile gitmedim! Ama, tek başıma tüm Avrupa'yı ve Rusya'nın yarısını fethettim!
Ni siquiera fui a una escuela de cadetes, pero yo solo, conquisté Europa y medio Rusia.
" Bu bereket dramalarının kalıntıları tüm Avrupa'da vardır.
" Vestigios de estos dramas de fertilidad se encuentran por toda Europa.
Bu vahşi, tüm Avrupa'daki, meşhur ve efsanevi Kaffir ve Yerli Gösterisi'nin kalan son üyesidir.
Este salvaje es el único espécimen que queda en Europa... de los kafires e indios.
Bu oda da bulunanlar, insanın karanlık boşluğuna bakan ruhun içsel evreni tarafından ortaya konulmuş sanatsal ve edebi bir anlam arayan ve hâlihazırda natüralizmi reddedenlerin oluşturduğu ve tüm Avrupa'yı etkisi altına alan edebi bir dalgalanmanın merkezi.
En esta habitación, un centro de la tormenta literaria... que barre Europa... están aquellos que ya han rechazado el Naturalismo... que ahora buscan un medio artístico o literario... de presentar el macrocosmos interior del alma... mirando detenidamente en el abismo más oscuro del hombre.
Makale, tüm Avrupa ve Amerikan basınında gözükecek. Hızlı bir şekilde gideceğiz.
Primero me gustaría informarla de que la historia que estoy escribiendo... saldrá en los principales periódicos y revistas de Europa y América
Çok geçmeden o ve Şövalye tüm Avrupa saraylarında kabul edilir olmuş... ve hızla... kumarın gözetildiği ve bu ilmin profesörlerinin hoş karşılandığı... sosyete çevrelerine girmişlerdi.
Pronto no hubo corte en Europa donde él y el Chevalier no fueran recibidos. Rápidamente se encontraron... en medio de la mejor sociedad, donde el juego era protegido... y los maestros en aquella ciencia eran siempre recibidos con agrado.
Karımın yerinde senin gibi bir kadın olsaydı, tüm Avrupa'yı işgal ederdim.
Si tuviera una mujer como tú en lugar de la mía conquistaría toda Europa.
Görmüyor musun? Eğer onu durdurmazsak, tüm Avrupa'nın yarısını yakacak.
- Si no lo detenemos ¡ arrasará media Europa!
Onu öldürmezsem, tüm Avrupa'yı savaşa bulaştıracak.
Si no lo mato, llevará la guerra a toda Europa.
Kuzeyin tüm has nitelikleri burada. Viking ruhu Avrupa'yı etkisine aldı.
Eso y la rapidez del norte, el espíritu vikingo ha dominado Europa.
XIX. ve XX. yüzyıllarda Doğu Avrupa'dan bütün kıtaya... ve sonra tüm dünyaya doğru yayıldılar. XIX. yüzyılın kafa karıştıran insan eşitliği ve özgürlüğü fikirleri... Yahudiler'e istediği fırsatı verdi.
El siglo XIX, con sus ideas confusas sobre equidad... e igualdad humana, dio a los judíos un gran alivio.
Düşünsene, tüm bu zaman boyunca Avrupa'nın en sevilen prensesi oluyordun.
En todo este tiempo te has convertido en la princesa más encantadora de Europa.
Tüm haberleşmeler kesilince, Avrupa'nın yarısından fazlası sessizliğe gömüldü.
La mitad de Europa quedó muda, porque la comunicación no existía.
Jül Sezar'dan bu yana Avrupa'daki tüm savaşlarda... Almanların parmağı var.
Los alemanes fueron los agresores en las guerras europeas... desde los tiempos de Julio César.
Tüm Avrupa'da bile yeterince halat yoktur!
- No hay bastante cuerda en toda Europa.
Fransız sahillerindeki tatilciler ve tüm Avrupa olanları izledi.
En las playas francesas, los veraneantes,...
Seni Avrupa'daki tüm krallara şikayet edeceğim!
¡ Me quejaré a todos los Reyes de Europa!
Tüm Avrupa'yı yiyen o yaratık...
- ¡ Me rompes la muñeca!
- Avrupa'daki tüm ajanlarının listesi.
- ¡ Todos sus agentes en Europa!
Senko Brobin tüm Doğu Avrupa'nın Karşı İstihbarat Başkanı şu ana kadar mikrodevrenin yerini öğrenmek adına Dean'in direncini kıramadı.
Senko Brobin, Director de la Contrainteligencia de Europa del Este, aún no ha podido hablar con Dean... ni encontrar el microcircuito.
Eğer kendimi kilisenin başına koyar seni Kraliçem yaparsam Avrupa'daki tüm krallardan zengin olurum ve aforoz edilirim.
Si me hago Cabeza de la Iglesia, haré de tí mi Reina., Y me haré más rico que cualquier monarca de Europa. Y seré excomulgado.
Bayan Langtry halen Avrupa turnesinde bulunuyor... Mümkün olan en uygun zamanda mektuplara göz atmak için tüm gayreti gösterecek.
La Srta. Langtry está ahora mismo realizando una gira por el continente y hará un esfuerzo por revisarla en cuanto le sea posible.
Bu geminin makineleri Napolyon'un Avrupa'yı fethetmekte kullandığı tüm atların toplam beygir gücünden daha fazladır.
Estos motores tienen más caballos que... ... los que usó Napoleón para conquistar Europa.
Avrupa'nın tüm tanrıtanımazları Aziz Mark Meydanı'nda toplanıyor.
Todos los herejes de Europa Se encuentra en la plaza de San Marcos. ¿ Por qué no escribir al Nuncio
Avrupa'nın tüm görkemi.
He aquí toda la majestuosidad de Europa.
Avrupa'da yaşayan tüm Yahudlerin, gaza boğulmasına karar verilmişti.
lt había decidido que todos los Judios en Europa iban a ser gaseados.
Savaştaki olağanüstü koşullar sebebiyle sizi Avrupa'da işgal altında olan tüm bölgelere Komiser ve Koruyucu olarak atıyorum.
Durante el período de emergencia de la guerra. Por la presente, nombro Comisario y protector. ... para todos los territorios ocupados en Europa.
Hala Avrupa'daki tüm limanlara dönmeye yeter. Ancak 24 saat içinde karar vermek zorundayız.
Hay suficiente para volver a cualquier puerto de Europa, pero tiene que decidirse en veinticuatro horas.
Avrupa, Kanada ve Amerika'daki bürolarının kaza sonucu ölen, 65 yaşındaki tüm resmi görevlileri sana bildirmesini istiyorum.
Quiero que sus agencias de Europa, Canadá y Estados Unidos le envíen todas las noticias sobre la muerte en accidente de funcionarios de sesenta y cinco años.
avrupa 693

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]