Uhm traducir español
652 traducción paralela
Sanırım size sanırım hayatın ne kadar narin olduğunu söylüyordum.
O sea, lo que digo - Lo que digo, es que.. uhm... la vida es frágil
İşte yarınki sevkiyat emri.
Y, uhm, aquí está la orden por el pedido de mañana.
Evet.
Uhm.
Lee Eun-shim Uhm Aeng-ran
Lee Eun-shim, Um Eng-ran
Buyur hadi.
Sírvete. Uhm, foie grass...
Hayır teşekkürler, Bay Chesterton. Karanlıkta yürümeyi seviyorum.
Uhm... no gracias señor Chesterton, Me gusta caminar por la oscuridad.
Evet, ben olsam yapardım.
Sí, creo... que quizás, uhm, quizás sí querría.
O işi yaparken... cesetleri yakma işini yani... askerlerden ikisi artık yapmayacaklarını söyledi.
Estábamos haciendo la, uhm, tarea de quemar los... cuerpos cuando dos de los soldados dijeron que no iban a hacerlo más.
O da geliyor.
Uhm, también está bajando.
Mmm, beyaz adam siyahların tarafında, ha?
Uhm, un hombre blanco siguiendo al bando negro, ¿ eh?
Hımm kaşınıyor. Ne?
Uhm, me pica.
Buraya daha önce geldiniz mi? - Hayır, bu ilk gelişim.
Seguramente, Sr. Uhm, ha estado usted aquí antes?
Tatil satın almaya mı geldiniz, yoksa oral mı istersiniz?
Uhm, viene a reservar unas vacaciones o preferiría usted una mamada?
Öyle mi? 1931 yılıymış.
Uhm... 1931
Ben... Ne zaman dönerim bilmiyorum.
Uhm... no estoy seguro de cuándo.
Dostum, beni de bırakabilecek misin?
Uhm... amigo,... ¿ Que tal un acompañante?
Korkma.
¿ Uhm? ¿ Uhm?
Bir şey yok!
¿ Uhm? ¿ Lo ves?
Korkma, sadece bir çakmak.
Es sólo un encendedor. ¿ Uhm?
Şey, Belgravia..
Uhm, Belgravia..
Siktir oradan.
- Vete al diablo. - Uhm.
Şey, onu bir sorun olarak düşündüğüme pek emin değilim.
Bueno, uhm... No estoy muy segura de considerarlo... un problema
Bir üye olarak, size gelen ve başka bir adamla olan tutkularıyla savaştığını söyleyen genç bir Hıristiyan adama nasıl öğüt verirdiniz?
él, esta reaccionando ante... uhm... Como capellán, como aconsejaría a un joven cristiano... que llegara y le dijera que está luchando contra sus deseos por otro hombre?
Petra...
Petra, uhm..
ben... gitmesine izin vermek istemedim, um... hayır, hayır, hayır. sen doğrusu yaptın.
Yo... no quería dejarlo ir y, uhm... No, no, no. Hicistes lo correcto.
- sen, uh... hiç benzin aldın mı?
- ¿ Tu, uhm... tienes algo de gasolina?
orda birde.., uh, resmi mühür var.
Está, uhm, el sello oficial.
'evet. sessiz konuşuyorum.
' Sí. Estoy hablando despacio porque, uhm...
'şey, bu, uh...'güzel, bence.
'Bien, es, uhm... 'Está bien, supongo.
sana diyeceğim... şu ki, um... burada birileri onu geri istiyor.
El tema es... que, uhm... alguien aquí quiere que ella vuelva.
çocuğu ailesinin zoruyla bıraktığını söylüyor.
Él dice que, uhm, su familia la obligó a abandonar al bebé.
Bakın, sağolun, ama, öhöm...
Mire, gracias, pero, uhm...
Uhm, geçidin yanındaki çukurda binlerce bulduk.
Encontramos miles en un pozo cerca del Stargate.
Evet Walter ne demek istiyorsun?
Si, Walter, cual es el punto? Uhm?
Sanırım size sanırım hayatın ne kadar narin olduğunu söylüyordum.
O sea, lo que digo... lo que digo, es que.. Uhm...
Hee, bir adam.
Uhm, un hombre.
Kendine kimi, neden örnek aldın? Sanırım benim için böyle biri yok.
Uhm. ¿ Quién es tu inspiración, tu modelo o tu mentor y por qué?
Eee, South Park'taki ekibimizle olan bağlantıyı kaybettik.
Uhm, parecemos haber perdido la conexión con la gente de South Park.
Ne gördün? peki.
muy rapido uhm?
- Hım, sanırım, bugün
- Uhm, hoy, creo.
BEN, EGER UHM...
Si tu ya sabes, si...
- Beenn... şeyy,
Yo... uhm...
Ya soyunma odası? Orada iç çamaşırsız bile dolanıyorsun.
Uhm no hagas eso, no hagas eso.
Hasmetlimiz, himm, son bir soz?
Su majestad, uhm, un ultimo deseo?
Ve mmm... um, Cidden bu konuda Microsoftu suçlayabilirsin,
Y... uhm, se puede echar parte de la culpa de eso a Microsoft,
Hmmm... bir şirket bu yazılım üzerinde çalışmak istedi ve kendileri kodu düzenleyip kapattı ve Richard kodun sahibi şirketi bulamadı ve tabi kendisi de müdahale edemedi.
uhm... un código en el que él quiso trabajar y corregir y fue cerrado. y él no pudo conseguir que la compañía dueña del código le dejará arreglarlo.
Ah, bazı küçük yazılım lisansları birliğin görüşünden çok birliğin görüşünden çok mmm, bir firma desteğiyle ya da mmmm, MIT'in durumuyla ve BSD lisansıyla yöneticiler tarafından verilen bağışlarla yapabiliyorlar bunu.
Eh, es una de las pocas licencias de software que se han escrito desde el punto de vista de una comunidad en vez de el de uhm, proteger una compañía o uhm, como en el caso del MIT y la licencia BSD cumplir las metas de un programa de garantías gubernamental
Şimdi, konu neydi?
Ahora, uhm, Que le trae por aquí?
- Pekala, şu tatil hakkında...
Ahora entonces, uhm, sobre las vacaciones...
Diğer elinle ver.
Uhm... quizás si lo intentas con la izquierda
Dr. Barry Sherman.
Uhm... Dr. Barry Sherman.