English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Umursamıyor

Umursamıyor traducir español

1,379 traducción paralela
Kimse ne söylenmesi gerektiğini umursamıyor.
A nadie le importa lo que tienes que decir
Bu garip. Hayır, umursamıyor değilim.
Es raro, a veces pareces triste por tu carrera, pero tienes éxito.
Golf oynamaya gittiğimi söylüyorum, karım da umursamıyor zaten.
Digo que estoy jugando al golf, no que a mi esposa le importe lo que hago.
Ağlamadım diye onu umursamıyor mu oldum... Hayır, ondan hoşlanmıştım.
Como no lloré significa que...
Onları umursamıyor.
No le interesa absolutamente nada.
"Bakarım ritim güzel, bu kadın sabaha kadar dans eder" mantığında. En kötüsü de, en iyisi de hiç ama hiç umursamıyor. Bazen bakıyorum da kadınlar, belki de şu ana kadar yapılmış en aşağılayıcı parça eşliğinde yardırıyor.
si el ritmo está bien, ellas bailan toda la noche a las mujeres les importa una mierda cuanto más sucio, mejor he visto mujeres en la pista bailando las cosas mas sucias jamás dichas estando en la pista en plan
Hiç bi şeyi umursamıyor gibi davranamazsın.
¿ No te importa?
Beni hiç umursamıyor musun?
¿ No te importo nada?
O, bu düğünü umursamıyor bile.
Ella no preparó este drama para casarnos
Dae-han böyle yerlere gelmeni umursamıyor mu?
¿ A Dae-han no le importa que vengas a estos sitios?
Hem Young-jae pek umursamıyor görünüyordu.
Además a Young-jae no parecía importarle mucho.
Katil onu kimin göreceğini hiç umursamıyor gibiymiş.
Al asesino no le importó que lo vieran.
Benim tercihlerimi umursamıyor musunuz Bay Bullock?
¿ No le interesa saber si quiero?
Siz bunu umursamıyor olabilirsiniz ama ne yazık ki ben bunun için maaş alıyorum.
Puede no ocuparse de esto, pero desafortunadamente, ya pagué.
Beni umursamıyor musun?
No se preocupan por mí?
Umursamıyor, hatta hoşuna gidiyor.
A él no le importa.
Bence tamirciyi umursamıyor.
No creo que le importe mucho el tipo del cable.
Fakat benim gibi erkekler onun gibi kızlara sahip olamıyor ve ve senin gibi erkeklerse umursamıyor.
Pero los chicos como yo no conquistan chicas como ella y a los chicos como tú no les importa.
Nasıl hissettiğimi umursamıyor bile.
No importa cómo me sienta.
Umursamıyor gibi görünmeyi istemiyorum. Çünkü onların anlayamayacağı kadar çok önemsiyorum.
No quiero que parezca, ya sabes, como... como si no me importase porque... si me importa, más de lo que nadie sabra nunca.
Alamam. Saatlerce buradayım. Bu lanet gösteri bitmek bilmedi ve devamlı müşterilerin hiçbiri artık umursamıyor.
No, no puedo, estare horas aqui, esta mierda de show lleva mucho tiempo a nadie le importa un mierda ya.
Adamım, silahla Butters'ın gözünü çıkarmamızı umursamıyor bunlar!
Tío, no les importa que casi le sacamos un ojo a Butters con armas.
George Hammond yüksek nişanlar almış, Hava Kuvvetleri'nde 30 yıldır görev yapan bir gazidir, NID böyle şeyleri umursamıyor olabilir ama hala insanlara bir şeyler ifade ediyor.
George Hammond... es un oficial altamente condecorado. Un veterano con 40 años de servicio en las Fuerzas Aéreas... y aunque eso no tenga mucho peso para el NID... todavía significa algo para ciertas personas de esta ciudad.
Kimse senin ne düşündüğünü umursamıyor, Veronica Mars.
A nadie le importa lo que creas, Veronica Mars. Ya no.
Beni hiç umursamıyor mu?
¿ No le importo?
Çünkü artık kimse aşkı umursamıyor.
Porque a nadie le importa el amor...
Seni umursamıyor, Emily.
No le importas, Emily.
Beni pek umursamıyor gibi görünürsün, şimdiki gibi hasta olmasam.
Porque no parece que yo te importara mucho, a menos que esté enferma, como ahora.
Beni o derece umursamıyor.
No le importo lo suficiente como para eso.
Kimse dediklerimi umursamıyor ama restoran Evren'in diğer sonunda.
A nadie le importa mi opinión, pero el fin del mundo queda para el otro lado.
O Hazzard'ı umursamıyor.
A él no le interesa Hazzard.
- Umursamıyor.
- No le importa.
Hem o artık karısını umursamıyor ki, gel haydi.
En todo caso, él no se preocupa de su nena, así que ven aquí.
William göğüslerimi umursamıyor.
A William le importan un carajo mis senos.
Bu topluluk, hayatının ne kadar depresif olduğunu gerçekten umursamıyor, John, tamam mı?
A esta congregación realmente no le importa lo deprimente que es tu vida, John, ¿ de acuerdo?
Hayır, umursamıyor!
No, no le importamos.
İnsanlar, ölmemizi veya bizden parçalar alınmasını umursamıyor mu?
¿ No les importa que nos maten? ¿ Que nos quiten partes?
Annenin seni merak etmesini umursamıyor musun?
¿ No te molesta preocupar a tu madre?
Başka kimse umursamıyor.
A nadie más le importa.
Galatasaray'ın kalecisi Mondragon, onun dikkatini dağıtmaya çalışıyor. Ama Walter hiç umursamıyor.
Mondragon, el arquero de Galatasaray intenta distraerlo... pero eso no incomoda a Walter.
Kimse bilmiyor da, umursamıyor da.
Nadie lo sabe, a nadie le importa.
Bu bebe umursamıyor.
Este da igual, este es un pijo.
Bu lanet olası kasabada kimse hiçbir şeyi umursamıyor. Sen neden umursuyorsun?
Este pedazo de basura de pueblo nadie le importa nada, ¿ por qué UD. se preocupa?
Kimse umursamıyor da.
Nadie lo tendrá en cuenta y a nadie le importa.
Kardeşimi umursamıyor musun?
¿ No te importa mi hermano?
Bazen kariyerini hiç umursamıyor gibi görünüyorsun ama çok başarılısın. Hayır.
Ay, no.
Burada kimse yaptığımıza dikkat edecek kadar bizi tanımıyor veya umursamıyor.
Lo entiendo.
Ya da umursamıyor.
O pasa de eso
Umursamıyor musun?
No lo entiendo.
- Umursamıyor musun?
No te importa.
- Umursamıyor musun?
- ¿ No?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]