Uppsala traducir español
53 traducción paralela
İyi bir aileden geliyordu ve Uppsala Üniversitesi'ne giderken de epey inekliyordu bu sebeple de geri kalanımızdan epey fazla şey biliyordu.
Tenía una magnífica educación, había estudiado en la Universidad de Uppsala, y por eso, sabía un poco más que el resto de nosotros.
Majesteleri, Uppsala'daki üniversitemiz İsveç'in en eski üniversitesidir. Avrupa'nın da en eskilerindendir.
Su Majestad, nuestra universidad de Uppsala es la más antigua en Suecia... una de las más antiguas en Europa.
Profesör Franzén'in her ay verdiği konferans için Uppsala'ya gideceğim.
Me voy a Uppsala a una conferencia mensual del Profesor Franzén.
Ben bu gece öğrencilerimle birlikte Uppsala'dayım.
Estoy en Uppsala, con los estudiantes.
Bir köy,..... Uppsala'dan 15 km uzaklıkta.
Es un pueblo. Está a unos 15 kilómetros de Upsala.
Ve sonra ayrıca Uppsala'daki İsveç Kraliyet Akademisi bana bir doktora verdi.
- Buenos días, señor Kolodzieczik. - Una carta certificada de Austria para usted. Aquí, por favor.
Bütün bunların üzerine gittikçe güvenim artıyordu.
Eso era algo. Y luego, la Real Academia sueca de Uppsala... también me confirió un doctorado.
Uppsala'lı Magnusson bu taktikle kazandı.
Magnusson, de Uppsala, ganó porque usó esa táctica.
- Stockholm'un kuzeyinde, Uppsala'da yaşıyorlar.
Viven en Uppsala, al norte de Estocolmo.
"Uppsala Chamber Soloists" adlı bir orkestrayı yönetiyordu.
Dirige una orquesta llamada "Cámara de Solista Uppsala".
O orkestrasıyla Uppsala'da.
Está en Uppsala con su orquesta.
- Uppsala'da yapacak fazla bir şey yoktu.
- No había mucho que hacer en Uppsala.
Akad Hastanesi. Uppsala, 14 Temmuz 1918.
Hospital, Uppsala 14 de julio de 1918.
Uppsala'ya gidiyorum ve biraz geziniyorum.
A veces subo a Uppsala y doy un paseo.
Uppsala'da 17 yaşında bir kız.
Una chica de 17 años de Uppsala.
Sonra Dalarna, Vilhelmina, Uppsala, Karlstad.
Después en Dalarna, Vilhelmina, Uppsala, Karlstad.
Uppsala 1964.
Uppsala 1964.
Martin'i, Uppsala'daki yatılı okula gönderdin ama Çocuklar Günü'nde geri geldi.
Luego lo mandaste al internado en Uppsala pero volvió el Día del Niño
Lisbeth alınmış ve Uppsala'daki çocuk psikiyatri koğuşuna gönderilmiş.
Lisbeth fue detenida y acabó en una sala de psiquiatría infantil en Uppsala.
Uppsala'daki, St.Stephen's Psikiyatri kliniği Baş Danışmayım.
Soy el consultor jefe de la clínica psiquiátrica St. Stefan en Uppsala.
Yirmi yaşına kadar Uppsala'daki St. Stephen's Psikiyatri Hastanesi'nde - zorla kilit altında tutulmuş.
Con doce años de edad, fue tomada a la fuerza y encerrada en la clínica psiquiátrica St.
Dr. Peter Teleborian tarafından Uppsala'daki St.Stephan's Hastanesi'nde hazırlandı.
Lo hará el Dr. Peter Teleborian, el director de psiquiatría del Hospital St. Stefan en Uppsala.
- Lisbeth Uppsala'da St Stephen's Hastanesi'nde kilit altına alındı.
Lisbeth fue encerrada en el hospital St. Stefan en Uppsala.
M.S. 11. yüzyılda, cephe hattı, Thor'un hayatta kalan son müritlerine ev sahipliği yapan İsveç krallığı Uppsala'ya ulaşmıştır.
Para el siglo XI D.C., el frente alcanzaba el reino Sueco de Uppsala, hogar de algunos de los últimos seguidores sobrevivientes de Thor.
İsveç'in Uppsala kasabasında, inşa tarihi, Kral Inge'nin putperest tapınağını yerle bir ettiği dönem olan 11. yüzyıla uzanan bir Hristiyan kilisesi vardır.
En el pueblo Sueco de Uppsala, existe una iglesia Cristiana con fundaciones que datan del siglo XI, el mismo periodo cuando el rey Inge quemó el templo pagano.
Uppsala Piskoposu Siward geldi, gezgin kütüphanesini de getirmiş.
El obispo Siward de Uppsala esta de visita y trae consigo su biblioteca.
- Uppsala.
- Uppsala.
- Üzerinde Uppsala hazırlık okulu ceketin var.
- Con tu chaqueta del instituto Uppsala.
Birkaç ay sonra, Henrik, Martin'i Uppsala'daki okula yolladı.
Unos meses despues, Henrik envió a Martin al colegio en Uppsala.
- Uppsala'da.
En Uppsala. Uppsala.
Uppsala'ya taşındı ve hâlâ o evde yaşıyor.
Ella se trasladó a Uppsala y él sigue viviendo en la casa.
- Uppsala'daki grup en kötüsüydü.
- El grupo en Uppsala era el peor.
Uppsala'da teoloji bölümüne gitti.
Estudió teología en Uppsala.
Uppsala'daki yazlığına araba gönderdik.
Los vecinos dijeron que se trasladó a su casa de campo, en Uppsala.
Her dokuz yılda bir, şükranlarımızı sunmak için Uppsala'daki tapınağa gideriz ve bizim için yaptıkları şeyler adına Tanrılara kurbanda bulunuruz.
Cada nueve años, viajamos al templo de Uppsala, para dar gracias a los dioses y para ofrecerles sacrificios por todo lo que hacen por nosotros.
Uppsala'ya gittiğimiz için mutlu değil misin?
¿ No estás contento de que vayamos a Uppsala?
Uppsala'ya gittiğimizde Tanrılara neden bir yandan verirken öteki yandan aldıklarını sormalıyız.
Cuando lleguemos a Uppsala, preguntaremos a los dioses por qué dan con una mano, pero quitan con la otra.
Uppsala!
¡ Uppsala!
Evet, burada Uppsala'dayken eğlenelim ve her anın tadını çıkaralım.
Sí, mientras estamos aquí en Uppsala divirtámonos y disfrutemos todo lo que podamos.
- Uppsala.
- Upsala.
- Uppsala demek.
- Upsala.
- Uppsala. - Uppsala demek. Teşekkürler.
El mundo está cambiando y debemos cambiar con él.
2. görev
MISIÓN 2 CATEDRÁL DE UPPSALA
Bu özel haber bülteniyle Uppsala piskoposu Elisabeth Lindgren'in dün gece bıçaklanarak öldürüldüğünü sizlerle paylaşıyoruz.
Esta es una edición extraordinaria del noticiero. La Obispo de Uppsala, Elisabeth Lindgren fue asesinada anoche.
Cinayet Uppsala'da evine yakın bir sokakta işlenmiş.
El asesinato se realizó en la calle, cerca de su casa en Uppsala.
Polis hâlâ Uppsala'nın merkezindeki caddelerin birinde piskopos Elisabeth Lindgren'i öldüren kimliği belirsiz kişi ya da kişileri arıyor.
La policía sigue buscando al autor o autores del... asesinato de la Obispo Elisabeth Lindgren en una calle del centro de Uppsala.
Noel gecesi piskopos Elisabeth Lindgren'in Uppsala'daki bir sokakta öldürüldü ve Noel günü Stockholm'deki Gloria Otel'in bodrum katında televizyon şefi Isabella Levin öldürüldü.
Durante la noche de Navidad la Obispo Elisabeth Lindgren fue asesinada... en las calles de Uppsala... Y el día de Navidad fue encontrada la Chef de la televisión, Isabella Levin... asesinada en un sótano del Hotel Gloria en Estocolmo...
Bilgisayar muhtemelen Kuzey Uppsala'daki göllerin birinin dibini boylamıştır.
Probablemente está en el fondo de un lago al norte de Uppsala.
Uppsala polisinden Hakim Hammar.
Hakim Hammar, policía de Uppsala.
Yedi sene önce Uppsala'da bizi birleştiren kişi Elisabeth.
Elisabeth nos consagró hace siete años en Uppsala.
Uppsala'ya gel ve yaklaştığın zaman bana haber ver. Tamam mı?
Ve a Uppsala y llámame cuando estés cerca. ¿ De acuerdo?