Urbana traducir español
581 traducción paralela
Bu 382 sayılı şehir yasasının ihlali.
Eso es una violación de la ordenanza urbana número 382.
Saat 8'de Urbana kampüsünde.
Tenéis que estar en el campus de Urbana a las ocho.
Bir gecelik program için Urbana'ya gidilir mi?
¿ Hay que ir hasta Urbana sólo para una noche?
- Nereye gittiğinizi sanıyorsunuz?
- ¿ Adónde creéis que vais? - A Urbana.
- Urbana'ya. Yaklaşık 160 kilometre...
Está a unos 150 km de aquí...
Demek istediğim normal bir ev kadını gibi davranmayı öğrenmelisin.
Tendrás que aprender a ser un ama de casa urbana.
Londra Kalesi'nde turist fotoğrafı çekmek.
Fotografía urbana. Yo lo hago. En Tower Hill.
Bugünkü operasyonlar kentsel alanlar için toplam yoketme miktarı yayınlar için 2750 pound.
Las cifras de las operaciones de hoy en la zona urbana... arrojan la eliminación de un total de 1,250 kilos... de ediciones normales.
Ben 12 Ocak 1992'de Urbana, İllinois'deki HAL fabrikasında çalışır hale girdim.
Entré en operación en la fábrica HAL en Urbana, Illinois el día 12 de enero de 1992.
Kent yenilemesini tehdit ediyorsun.
Eres una amenaza para la renovación urbana.
- 600 peso.
- ¿ Paga la reforma urbana?
Alt kattaki dükkâna gelen müşterilerin ve apartman sakinlerinin güvenliği adına neden hiç kimse balkonu tamir etmiyor?
¿ por qué no arreglan el balcón donde vivo? En siete ocasiones he reportado al departamento correspondiente de la Reforma Urbana, que se cayó un pedazo y el resto está todo desprendido. Como no tengo los medios ni instrumentos de trabajo para resolverlo quisiera saber qué hago ".
... çağımızdaki şehir şiddeti konusunda başta gelen uzmanlardan biri.
Es el más importante experto en violencia urbana de la escena contemporánea.
Devrimin sınırları.
La guerrilla urbana
Tüm örgütlü devrimci hareketlere hükümet ajanları tamamen sızdığı için başarılı sabotaj operasyonları tek kişilik ekiplerce gerçekleştirilecektir. Yanız sabotajcı önce bu topluma ayak uydurarak etrafındaki burjuvaların yaşam tarzından farksız bir yaşam sürmelidir.
"El saboteador deberá primero integrarse a la comunidad urbana, teniendo un estilo de vida igual al de los miembros de la burguesía que lo rodean."
Şehir gerillası gizliliğe bürünüp isimsiz de kalmalı.
"La guerrilla urbana debe ser y permanecer anónima..."
Üç ay sonra şehir gerillası harekete geçer. - Sevgilim?
Tres meses después, la guerrilla urbana entra en acción
Şehrimizdeki yenilikler hakkında konuşacaktım.
Solo quiero sus puntos de vista sobre la ordenacion urbana.
Bu bir evrimin / devrimin zamanıdır. Sınıflar artık somut ve sürekli bir ilerleme için kentsel, endüstriyel bir toplum inşa etmek için hevesli bir şekilde birbirleriyle işbirliği yapıyorlar.
Esta es una época de EVOLUCION / REVOLUCION una forma de colaboración entre las clases... para la construcción de una sociedad industrial urbana cuya motivación es la búsqueda del progreso
Niye idam saatini 7 : 00'den 5 : 00'a çekmiyorsunuz? Böylece biz de şehir baskısına yetiştirebiliriz.
¿ Por qué no hacen la ejecución a las 5 : 00, así podemos llegar a la edición urbana?
Sadece şehirli orta sınıf koruma altındaki..... bu kırsal alan için endişe edecektir. Çünkü orada yaşamıyorlar.
Solo la clase media urbana se preocupa por el campo, porque no vive allí.
Bu birlik ve dayanışma Kepler'in çok hoşuna gitti.
Kepler valoraba a esta estudiosa comunidad urbana.
O, bizim gibi faşist domuzların kurduğu düzene karşı savaşan bir kentli gerilla.
Ella es una guerrillera urbana luchando en una guerra justa... contra nosotros, los cerdos fascistas.
Yakaladım seni şehir gerillası.
Te atrapé, guerrillera urbana.
Şehir plânlama komisyonunda çalışıyor.
Trabaja para la Comisión de Ordenación Urbana.
Belediye'nin Şiddet Kuvvetleri görevlilerinden.
De la Brigada antiviolencia urbana del Alcalde.
Kentsel bir toplumda, her şey birbirine bağlıdır.
En una sociedad urbana, todo se interconecta
Sheffield gibi kentsel bir bölgede... savaş döneminde yönetici olacak kişi belirlenmiş durumdadır.
En una zona urbana como Sheffield, ya se designó un controlador para tiempo de guerra.
Bütün taksilerin dikkatine!
- Comunicado de la policía urbana - "
Şehir değil orman!
¡ Jungla urbana!
209 şimdilik kentte görev yapmaya programlıdır. Ancak sonrası var.
El 209 está programado para la paz urbana, pero eso es sólo el principio.
Tam bir şehir efsanesi.
Oh. Estoy segura de que sólo es una leyenda urbana.
- Teşekkür ederim. - Çok farklı bir havası var.
Es una orientación bastante urbana.
Forum M.Ö. 6. yüzyılda inşa edildi ve beraberinde yeni bir kent kültürü doğdu.
De acuerdo, ahora, el Forum nació en el sexto siglo A.C., y con él, una nueva cultura urbana nació.
OCP geleceğin polisini gururla sunar.
PCO se complace en presentar el futuro de Ia paz urbana :
Elimizdeki likit paranın % 80'ini bu plana yatırmıştık.
el 80 % de nuestros recursos fueron al plan de paz urbana.
- Şehir çözülmesi. Ne olsun?
- Carencia urbana. ¿ Qué vas a hacer?
Şehrin çürümesi.
Decadencia urbana.
Hiçbirşeyi.Bu çok orijinal ve bu kentli kalabalığın en çok ihtiyaç duyduğu şey.
- Nada. Es original y lo que hace falta en medio de esta expansión urbana descontrolada.
Bütün o şamatayı modern ve kentsel hayata dair bütün sesleri.
Todos estos ruidos estos símbolos de una vida moderna y urbana.
- Bir çeşit kentsel Greenpeace falan mı?
- Una especie de Greenpeace urbana?
Merhaba, Urban Alert.
Hola, Alerta Urbana.
Bunlar, şehir toplumunun korkularının bilinçsiz yansımaları.
Son el reflejo inconsciente de los miedos de la sociedad urbana.
Ben gidip hemen şehir birliğiyle saldıracağım.
Los golpeare con la liga urbana, enseguida.
Üst düzey kent görevi için standart teçhizat.
Es la rutina cuando te asignan a una zona urbana.
Orinoco'da avladım, Urbane Wool'a birkaç mil mesafede.
Lo maté en el Orinoco, a unas millas de La Urbana.
Urbane Wool'un biraz yukarısında, ki, dünyadaki en sıcak yerlerden biri olduğunu belirteyim, nem, kesinlikle dayanılmaz orandaydı.
Estábamos a unas millas de La Urbana, que, por cierto, es uno de los lugares más calientes del mundo. La humedad era absolutamente insoportable.
Kent Dövüş öldürmesi.
Guerrilla urbana.
Amazon Savaşı'ndan en gelişmiş kentsel pasifleştirme geliyor.
De la guerra amazónica llega lo último en pacificación urbana.
Şehir hayatında kaşarlanmış biri değil.
No está preparada por la vida urbana.
Politik durum. Ekonomik durum. Komünist ayak oyunları, işçi sendikası.
Situación política, situación económica, partido comunista, sindicatos, movimiento estudiantil, guerrilla, guerrilla urbana, en tu país...