English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Usman

Usman traducir español

121 traducción paralela
Aziz'le kavga yok! Usman'la didişmek yok!
Sin pelear con Aziz, sin pelear con Usman...
Sayesinde basın İngiltere ile Amerika'nın Başkan Usman'a desteğini eleştiriyor.
La prensa reflejó su crítica contra EU y el RU por apoyar al presidente Usman.
99'dan beri, Amerika ve İngiltere oraya 50 milyon doların üstünde yatırım yaptı, ve aynı zamanda Başkan Usman'ın yönetiminde 1o bin siyasi tutuklu ortadan yok oldu.
Desde ´ 99, el Reino Unido y EUA han invertido más de 50 mil millones de USD y al mismo tiempo, desaparecieron 10 mil presos políticos bajo el régimen Usman.
İngiltere ve Amerika'nın Tırgizistan'a yardımda bulunduğu ve bizim başkan Usman hükümetini desteklediğimiz iddialarını yalanlayacak mıyız?
¿ No será necesario hacer una réplica sobre lo que dijo con respecto a EUA-RU, y nuestro apoyo al presidente Usman en Tyrgyztan?
MI6'ya göre Başkan Usman militanları sindirdiğini iddia ediyor.
De acuerdo con MI6, el presidente Usman afirma haber reprimido a los militantes. - ¿ Christopher?
Şu bencilce saçmalıklar.Usman'ın seçilmesini sağlayan aynı saçmalık.
El mismo egoismo que llevo a la elección de Usman.
Başkan Usman yeniden pazarlık yapmak istiyor.
El Presidente Usman quiere renegociar su trato.
Usman'ın seninle oynamasına izin veriyorsun, Gordon.
Estás dejando al cretino de Usman cerca, Gordon.
Yani Usman musluğu kapatırsa kaybeden sadece Armitage olmaz.
Pero cuando Usman comienza los cortes, no es solo Armitage la que sufre.
Karaz'daki dostlarım Usman'ın kendine yeni iş ortakları aradığını söylüyor.
Y en este momento mis contactos en Karaz me dicen... que Usman tiene en el mercado algunos amigos nuevos.
Amerikan yönetimi Usman'ın sadakatini yeniden değerlendirmeli.
El gobierno de EEUU tiene que evaluar seriamente, su lealtad con Usman.
- ve Başkan Usman'ı destekliyoruz.
- y apoyo al Presidente Usman.
Eshan'ı mı Usman'ı mı?
¿ Eshan o Usman?
Usman'ın bu işe karıştığına dair kanıtın yok.
No tienes pruebas que Usman estuviera involucrado.
Bencilce saçmalıklar, Usman'ın seçilmesini sağlayan aynı saçmalıklar.
Egoísta de mierda, la misma mentira que hicieron que Usman sea elegido.
Usman'ın seni kullanmasına izin veriyorsun, Gordon.
Estás permitiendo que Usman te joda, Gordon.
Tırgizistan'ın başında kimi görmek isterdin? Eshan mı Usman mı?
¿ A quién prefieres de presidente en Tyrgystan, a Eshan o a Usman?
Henüz bilmiyoruz, ama Usman'ın kardeşi de işin içinde.
No lo sé todavía, pero el hermano de Usman está en el Consejo.
Usman'la ne gibi bağlantılarımız var?
¿ Qué tienes que conecte esto con Usman?
Artık Usman'la iş yapmanın uygun olmadığı bir noktaya geldik.
Digo, seguro habrá un punto en que sea impolítico negociar con Usman.
Hükümet Başkan Usman'a devam eden desteği nasıl haklı çıkarıyor?
¿ Cómo justifica el gobierno su continuo apoyo al presidente Usman?
Usman kara listenin başındaki adamla dialog kurduğumu öğrenirse, az önce sözü edilenlerin hepsi büyük bir tehlikeye girer.
Si Usman sospechara que estoy en tratos con el no 1 de su lista negra, todo lo anterior estaría en serio peligro.
Yedi yıl önce, Luke Florida'da ortaya çıkmadan, CMC Tırgızistan'ın başkanı Usman için çalışıyordu.
Hace siete años, antes de que Luke apareciese en Florida, CMC trabajaba para el Presidente Usman.
- Yani Tırgızistan... Usman, CMC, Pritchard, Luke.
- Entonces Tyrgyztan, Usman, CMC, Pritchard, Luke.
Usman öğrenirse ne olacak?
¿ Si Usman lo averigua, entonces qué?
Usman onun burada olduğunu öğrenirse...
Si Usman se entera que está aquí...
Başkan Usman'a mesajım, adaylıktan çekilin. Sızıntı olamaz.
Mi mensaje al Presidente Usman, debe retirarse.
Sence bu kuşkular Amerika'yla Başkan Usman arasındaki ilişkileri etkileyecek mi?
¿ Cree que estas sospechas afectarán... las relaciones de EE.UU. con el presidente Usman?
yönetimin sorunu Başkan Usman'ın gitmesi halinde oluşabilecek iktidar boşluğu.
El problema de la administración es el vacío de poder... que podría ocurrir si el presidente Usman es removido.
İç savaşın içindeydin, ülkeyi bir arada tutabilecek tek kişi Usman'dı.
Estaban al borde de la guerra civil, Usman era el único hombre con fuerza para mantener unido el país.
Görevlerimizden biri Başkan Usman'ın cumhuriyetçi muhafızlarına isyan bastırma eğitimi vermekti.
Una de nuestras tareas... era proporcionar entrenamiento contrainsurgente... para la Guardia Republicana del presidente Usman.
15 haziran'da, Başkan Usman ulusal televizyonda yaptığı konuşmada İslamcı militanların Buskek'te 187 sivili katlettiğini, ve bu durumu kınadığını söyledi.
El 15 de junio, el Presidente Usman hizo una declaración en la tv nacional, denunciando a los islamistas rebeldes, culpándolos de la matanza de 187 civiles en el pueblo de Bukek.
Anlaşılan CMC'yi doğrudan Usman görevlendirmemiş.
Aparece que el CMC no era empleado directo de Usman.
Önce Armitage'i Tırgızistan'da koruma işi, ikinci olarak Başkan Usman'a özel askeri hizmet sağlama işi.
En primer lugar para proteger los activos de Armitage en Tyrgyztan, En segundo lugar, para proporcionar... asesores militares especiales al presidente Usman.
Onların savaşı her zaman Usman'laydı.
Su lucha ha sido siempre con Usman.
Bir bağlantım var.CMC Tırgızistan'da Başkan Usman için çalışmamış,
Tengo una conexión. CMC no trabajó para el Presidente Usman en Tyrgyztan,
Usman'ın tepkisini öğrenebildik mi?
¿ Todavía no tenemos respuesta de Usman?
Usman bundan memnun olmayacak.
Usman no estará satisfecho con eso.
Demek biri sadece Eshan'ın görüşmesinin kötü geçmesini değil, Usman'ın bunu öğrenmesini de istiyor.
Así que alguien no solo quiere que las conversaciones con Eshan se caigan, quieren que Usman aprenda de ellos.
Neden Usman'ı provoke etme riskini alsın?
¿ Por qué arriesgarse provocando a Usman?
Usman2ın bunu yapmasına izin veremezsin.
No puedes dejar que Usman haga esto.
Usman politik tutukluları duvara dayayıp onları kurşuna dizdirecek.
Usman pondrá prisioneros políticos contra la pared y disparará.
Usman'ı uluslararası istenmeyen kişi ilan edecek.
Hará de Usman un paria internacional.
Usman'a yeniden söz geçirmeye çalışacak olursak isteyeceği ilk şey senin başın olacak.
Si vamos a recuperar influencia de Usman, tu cabeza será la primera cosa que pida.
Sizce Başkan Usman'ın suikastle ilgisi var mı...
Está diciendo que el Presidente Usman está implicado en el asesinato...
Başkan Usman2a mesajım şu.Görevi bırakın.
Mi mensaje para el presidente Usman. Renuncie.
Usman'ın başkanlığına tam destek vermeleri için İngiliz ve Amerikan hükümetlerine tavsiyede bulunan bendim.
Me informaron que los gobiernos británico y americano, darán su apoyo a la oferta presidencial de Usman.
Başkan Usman'ın Tırgızistan'ın muhalefet partisinin lideri
Crece la sospecha de que el presidente Usman... está directamente involucrado... en el asesinato de Eshan Borisvitch, líder de la democracia de Tyrgyztan.
Eshan Borisvitch suikastıyla doğrudan bağlantısı olduğu şüpheleri artıyor Anacostia Havayolu, Kuzeydoğu Washington'da, Başkan Usman'ın yasadışı kimyasal bir silah programına giriştiğine dair fikirler ortaya atılıyor...
En el aeropuerto de Anacostia, al N.O. de Washington, elevó el espectro, de que el presidente Usman se haya embarcado... en un programa de armas químicas ilegales...
Başkan Usman'ın sadık destekçileri, Tırgızistan'ın başkenti Karaz'da toplanmaya başladı.
Partidarios leales al presidente Usman... comenzaron a reunirse en Karaz, capital de Tyrgyztan.
Usman sadece kendi ülkesine değil, Birleşik Devletler'e, bütün uygarlığa tehdit oluşturuyor.
Usman no es solo una amenaza para su propio pueblo... es una amenaza para los EE.UU., para toda la civilización.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]