English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Ustası

Ustası traducir español

2,756 traducción paralela
Tek bir kılıç ustası korkudan titremenize neden oldu siz de buraya saklandınız.
¡ Un espadachín solo te hace temblar de miedo! ¿ Se esconden como cobardes?
Senin dövüş sanatları ustası olduğunu biliyorum ama burada durmamalıyız.
Sé que eres un maestro de artes marciales... pero, no deberías estar aquí.
Kumandan, Su Huirong bir kılıç ustası tarafından kurtarılmış.
Su Alteza. Su Huirong fue rescatada por un espadachín.
Yu Huatian'ın dövüş ustası adamlarını üstüne çek.
Los hombres de Yu Huatian son maestros de artes marciales.
Ben bir kılıç ustasıyım uyduruktan bir demirci değilim.
Soy un maestro de la espadería no un maldito herrero de una aldea.
Steven Seagal hayat boyu Budist ve ölümcül bir aikido ustası.
Steven Seagal es budista y un gran maestro del Aikido.
Phillips jeoloji ustasıdır.
Phillips es un maestro de Geología
Fernando için koca bir alkış! Kendini emme ustası!
Un fuerte aplauso para Fernando, el maestro de la auto-felación.
- Ben bu işin ustasıyım.
- Bueno, soy el maestro.
Dövüş ustası mısınız?
¿ Son artistas marciales?
Spike, Scarrow tesisat ustasıymış.
Spike, Scarrow un contratista de fontanería.
Kuku ustası! Kuku ustası evet!
¡ Maestro del coño!
Evet, kuku ustası!
¡ Sí, mi maestro del coño!
Oh, kuku ustası!
¡ Maestro del coño!
Evet, sen bir kuku ustasısın!
¡ Eres un maestro del coño!
Sen nasıl uyudun, kuku ustası?
¿ Cómo dormiste tú, maestro del coño?
Kuku ustası!
¡ Maestro del coño!
Ben UNO'nun ustasıyım.
Soy la reina del UNO. Bueno, es juego de azar.
Ustası diyorum.
Lo dijo el que no es el rey.
Mesela Quinn teyzesinin nasıl şans oyununun ustası olduğunu -
Por ejemplo, como la tía Quinn es la reina de un juego de azar.
Kitapla ilgili bir yazı hazırlamanın ustası olmak için hangi tarihte yazıldığına bakmadan herhangi bir roman seçin ve ana karakterin gizli homoseksüel olduğunu iddia edin.
Para dominar el arte de los trabajos tomas cualquier novela, da igual del siglo que sea y argumentas que el protagonista es un homosexual latente.
Bu konuda ustasındır.
Es lo que mejor haces.
Gerçekten mi Bayan Hazırlık Ustası? - Grup görüşmesinde seks kartını mı oynayacaksın?
¿ Jugando la carta del sexo en una entrevista en grupo?
Her şeyi Varus'u buraya çekip, buranın artık ustası olmadığımı öğrenmek için mi risk ettim?
Lo arriesgaré todo para atraer a Varus a nuestra casa. Sólo para descubrir que ya no soy el puto maestro...
Tamam, sevgili modundan çıkıp iş atma moduna geçmek genellikle imkansızdır, ama ben bu işin ustası olduğumdan bunu başarabilirim.
De acuerdo, cambiando del camino de las relaciones al camino de las llamadas cachondas es normalmente imposible, pero desde que me suceda para sostener un cinturón negro en el botín, debería ser capaz de conseguirlo.
Brenner'ı alıyorum, böylece işi ustasından öğrenir.
Me llevo a Brenner para que aprenda del especialista.
Yüzlerce satranç ustası yetiştirdiler.
Han tenido cientos de Grandes Maestros.
Gelmiş geçmiş en bireysel, en inatçı en ketum ve yalnız, satranç ustası.
REPORTERO 3 : El más individualista, intransigente, incomunicativo, solitario maestro de ajedrez de todos los tiempos.
Sovyet satranç ustası, Anatoly Karpov'a verilecek.
Anatoly Karpov.
Biz Türkler satranç ustasıyızdır.
Los Turcos somos maestros del ajedrez.
Sinsice saldırı ustası demek istedin herhalde.
Querrás decir maestros del ataque por sorpresa.
Ama kuku kaçırma ustası falan oldun artık.
Pero tu eres igual que El niño que gritó vagina.
Raphael dengenin ustasıydı manzaralar için kalın fırça darbeleri kullanırdı ama ten tonlarını neredeyse saydam kullanırdı.
Rafael fue un maestro del balance... pinceladas con pincel grueso para el panorama, pero los tonos de la piel son casi... translucidos.
Evet, ustasından öğrendim.
Sí, bueno, aprendí del mejor.
Sen bir ustasın.
Eres un maestro.
Ustasındır sen.
Estoy seguro de que eres un mujeriego.
Pinokyodaki kötü kukla ustası gibisin.
Eres como ese malvado titiritero de Pinocho.
Oh, aman aman, senin kadının tam bir top ustası.
¡ Tu señora es un poco la que agarra la bola!
Ben gerçek bir Jedi ustasıyım.
Yo soy un maestro Jedi.
Bak, komedi ustası'The Three Stooges'ı izlemek için uygun yaştasın.
No, mira, tienes justo la edad correcta para disfrutar de la comedia de Los Tres Chiflados.
13 yaşında, en genç satranç ustası.
A los trece el Gran Maestro más joven.
Daha çok silah ustası diyelim.
Más como un armero.
Açıkça görülüyor ki, alt metinlerin ustasısın.
Es evidente que eres un maestro del subtexto.
Başarılı yazı ustası Chris Griffin ile oturup konuştum.
Me senté con el excelente escritor Chris Griffin.
Çayırların ustası olmak için insan cesareti ve hünerlerinden sonuna kadar faydalanılır.
Nos ha llevado hasta la última gota de coraje e ingenio el convertirnos en los señores de las praderas.
Moğolların at evcilleştirmedeki yetenekleri, bu göçebeleri bozkırın ustası haline getiriyor. Ve binici ailelerin birinde, Ulaana içlerinde en iyisi.
La capacidad de los mongoles para domar a estos caballos ha hecho de estos nómadas los Señores de la Estepa, y, en esta familia de jinetes, Ulaana es el mejor de todos.
O sevişme ustası, onu evine götürdü.
Es un polvo tan bueno, que tenía que llevárselo.
Satranç ustasının bilgisayarındaki her şeyi kendi bilgisayarımda görmek istiyorum.
Todo lo que suceda en el ordenador de ajedrez, quiero verlo en mi ordenador.
Bir Kung Fu ustası falan?
Tal vez, no sé, ¿ Un maestro del Kung Fu?
Bildiğim en iyi kılıç ustasıdır.
El mejor espadero que haya conocido.
Ben satranç ustası Arkady Balagan'la çalışıyorum.
Yo, este, trabajo con el maestro del ajedrez,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]