English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Uygulaması

Uygulaması traducir español

1,017 traducción paralela
- Buhar uygulaması?
- Y, ¿ con el aplicador de datos?
- Uygulaması kolay. - Ne diyorsunuz?
- Esta clase de extorsión es aprovechable.
Bizim açımızdan daha avantajlı ve uygulaması kolay bir taktik.
Es una táctica ventajosa y de fácil aplicación.
Genel Emir 24 uygulamasını iptal et.
Cancele la implementación de la orden general 24.
Siyah bir yavru horozu ve beyaz bir tavuğu katledip efendilerine kurban etme uygulamasını yapmak üzerelerdi.
Sacrifican un gallo negro y una gallina blanca... para su amo del infierno.
Büyü sanatının uygulamasının doğrularıyla veya yanlışlarıyla seninle tartışmayı teklif etmiyorum.
No pretendo discutir con usted... los pros y los contras... del arte de la magia.
İkinci sebep Almanların sürekli olarak sokağa çıkma yasağı uygulamasıydı.
Mi segunda razón era que los alemanes imponían siempre toques de queda.
O bir FHİ uygulaması.
Es una norma de aviación.
Çöl alanı uygulamasında kişi dönümü 1.25 dolardan 320 dönüm alabilir.
Según la Ley del Desierto, un particular puede registrar hasta 130 hectáreas a un dólar y cuarto la media hectárea.
Merkeze Rex Planı'nı uygulamasını söyle ve çemberi daraltırken köpekler kullanılsın.
Dígale al prefecto que ponga en marcha el Plan Rex en toda la región, y lleven perros para hacer una batida.
Parça başı ücret uygulamasının acilen iptalini isteyenler, ellerini kaldırsınlar!
Los que estén a favor de la abolición inmediata del destajo, alcen la mano.
En çok da Ceza Kampı uygulamasından rahatsızlık duyduğunu belirtti.
Se ha mostrado particularmente preocupado por las actividades de los Punishment Parks.
Dilerseniz pratikteki uygulaması hakkında sizlere seve seve açıklama yapabilirim.
Pero si ustedes quieren detalles acerca de el punto de vista práctico, estoy con mucho gusto a su disposición.
Gaz odaları uygulamasına başlayın.
Inicia las operaciones de las cámaras de gas.
Modern savaşın nafileliği, günümüz devletinin ikiyüzlülüğü toplum içindeki şiddete bir standart uygularken, bir toplumun diğerine uyguladığı şiddete başka standart uygulaması.
¿ Por la inutilidad de las guerras... y la hipocresía con la que los gobiernos aplican un rasero... a la violencia dentro de la comunidad... y otro a la violencia de una comunidad contra otra?
İlk olarak... temel beyincik fonksiyonlarının nörolojik uygulamasını, sizlere sunmak istiyorum.
Primero asistirán, para su consideración, a una demostración neurológica de las funciones cerebrales primarias.
Rastgele şiddet uygulaması değil de sanki ölümcül bir seremoni gibi.
Alguna clase de ceremonia mortal y no de violencia al azar.
Bu, peygamberin sünneti geçerli İslam uygulamasıdır.
Así lo ordena la Charia,... sugerida por el Profeta.
Karısını kaçırdıktan sonra, Pilate'a onun elimizde olduğunu ve taleplerimizi hemen uygulamasını söyleyeceğiz.
Con ella en nuestro poder, Pilato... ... deberá obedecer nuestras exigencias.
Esirleri açık vagonlarda taşıma uygulamasını durdurdunuz mu?
¿ Dejó de poner en practica... colocar a los prisioneros en vagones abiertos?
Kanca uygulaması.
El perforador.
Diğer taraftan, kanun uygulayıcı resmi kuvvetler zavallı bir şekilde silahlanmış öldürücü olmayan kuvvet uygulaması öğretilmiş ve, büyük bir çoğunlukla, sahip oldukları silahları kullanmakta da usta değillerdir.
Los oficiales de la ley, por otro lado, están pobremente armados adoctrinados en el uso de la fuerza no-dañina y, por lo general, no son expertos con las armas que poseen.
46 yıldır tıp uygulaması yapıyorum ve bir haksızlık yapılırsa bunu bilirim.
He ejercido la medicina durante 46 años y sé cuándo se ha cometido una injusticia.
"Genel anestezi uygulamasından en çok dokuz saat öncesine kadar hastanın gıda almaması gerekir." Bu sözler tanıdık geliyor mu?
"Un paciente no debe ingerir alimentos en las nueve horas previas a la administración de un anestésico general". ¿ Le suena?
Eğer hastaneye kabulünden önceki bir saat içinde yemek yemiş olsaydı, o zaman genel anestezi uygulaması bir ihmal olur muydu?
Si hubiera comido una hora antes de que ingresara en el hospital, la inducción de anestesia general hubiera sido una negligencia, ¿ no?
Aslında, Dünyanın bay ve bayanları. Bu birçok firma tarafından kullanılan değerli müşterileri hediyelerle mükafatlandırma uygulamasıdır, değil mi? Evet.
Entonces es usual en usted Señoras y Señores del Mundo -... ya que es costumbre normal en el mundo de los negocios -... dar obsequios a los buenos clientes, no es así?
Kanatma uygulaması Roma'ya dayanır.
La práctica del sangrado viene de los romanos.
Biliyorum biraz sıra dışı ama bu havayollarının yeni sis uygulaması.
Sé que es poco usual, pero son las nuevas regulaciones de la Fuerza Aérea Real.
Bu, alışılmadık bir polis uygulaması değildir.
No es un procedimiento policial extraño.
Bir savunma eğitimi uygulaması.
Con alguna demostración de entrenamiento defensivo.
Doğru oksijen uygulaması böyle yapılır...
Este es el procedimiento apropiado para administrar oxígeno.
Harika. Bu şeyi nasıl... uygulaması gerekiyor?
Bien. ¿ Y cómo debe aplicarse... ese producto?
Doktor Sauer'in uygulaması bence yıldızlara bakarak falcılık yapmakla barbut arası bir şey.
Lo que el Dr. Sauer hace es, en mi opinión... una mezcla de adivinación, astrología y los dados de la suerte.
Bayan, bu Adalet Bakanlığının uygulaması.
Señorita, esta es la política del Poder Judicial.
Gelişmiş ağ oluşturma uygulaması da olmayacak.
¡ No habrá "una red de transmisión de última tecnología!"
Elektronik harita uygulamasını başlatmak için 1'e bas.
Pulse 1 para activar el servicio de mapa electrónico.
Bir vatandaşa, kendi yöntemleriyle kanunu uygulamasını tavsiye etmem ahlaksızlık olur.
No sería ético que yo le dijera que tome la ley en sus manos.
Takiyonik konusunda ümit verici ilerlemeler elde ediyoruz sahiden. Ancak yine de prototipimiz ile gerçek hayatta uygulaması arasında kayda değer bir fark var.
Hemos tenido éxitos alentadores con taquiones, sí, pero aún hay una brecha significativa entre nuestro prototipo y cualquier aplicación en la vida real.
Erkekler sığınağında yiyebildiğin kadar açık büfe uygulaması mı başlatmışlar?
ivan a abrir un bufé libre en el hogar para hombres?
Ehli bir subay, dilityum-kalıp uygulamasının... teorisini kavrayamamasına rağmen bile aşırı gayretli... görüyorum.
La considero una oficial muy competente y preparada, aunque con alguna dificultad para entender la teoría de la aplicación matricial del dilithium.
Yani gece yarısı uygulamasından bahsediyorsun, öyle mi?
¿ Estás hablando del procedimiento de medianoche?
Adaletin yanlış bir uygulaması olarak kabul edildi.
El fallo del tribunal de California eliminando el uso del análisis de sangre se considera hoy en día en ese proceso como una denegación de justicia
Mikro lazer uygulaması - Kafamı açıp -
¿ Algo con microláser... donde me abren y...?
Son soru : Dawson'a, Santiago'ya Kızıl Kod uygulamasını emretseniz...
Finalmente, si mandara a Dawson dar a Santiago un Código Rojo...
Ama İslam'ın gerçek uygulamasının, tüm Amerikalıların kalplerindeki ve ruhlarındaki, ırkçılığı söndürebileceğine inanıyorum.
Pero creo que la práctica del Islam puede arrancar el cáncer del racismo...... de los corazones y las almas de todo estadounidense.
Beverly... belki de onun şu genetronik yöntemini uygulamasına izin vermelisin.
Beverly quizá debiera dejarla que siga con ese procedimiento genético.
Başkan, mutant kayıt uygulamasından desteğini çekti.
La Presidente canceló Ia ayuda gubernamental para el registro de mutantes.
Cesareti, çarpışma sırasında parlak taktikler uygulaması...'
Su valentía, su inteligencia en el calor de la batalla su brillante atuendo :
Hamile kalabilmek için tedavi edilmesi ve belli şeyleri jinekologun yazacağı şekilde uygulaması gerekiyordu.
que para quedar embarazada debería realizar cierto tratamiento y observar algunas reglas que el ilustre médico detalló con la mayor precisión.
O bir FHİ uygulaması.
Es reglamentario.
Kitlelerin Parti Meclisi üzerine baskı uygulaması gerekir. "
¡ No!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]