Uyusuyor traducir español
926 traducción paralela
Öyle korkuyorum ki, kemiklerim uyusuyor. Ölümle zar atmak gibi.
Tengo tanto miedo que me castañetean los huesos, como ios dados en ia mesa de un casino.
Kelepçedeki parmak izleri Durfee'ninkiler ile uyuşuyor.
Las huellas de las esposas son de Durfee.
- Ama içimiz uyuşuyor.
-... coincidimos en lo moral.
Bayan Redi'nin anlattığı her şey gördüklerimle uyuşuyor.
Todo lo que dijo encaja con lo que vi.
Bunları öğrenmeyi çok isterim Bay Başkan çünkü bizim bilimsel olmayan görüşümüz de onların dedikleriyle uyuşuyor.
... principios en los que se basa. Me alegra escuchar eso, Sr. Presidente... porque desde nuestro acientífico punto de vista, es lo que nosotros pensamos.
Her şey uyuşuyor.
Todo encaja.
Hiç olmazsa yürürken ayaklarım uyuşuyor.
Caminando no sentimos los pies.
Parmağım uyuşuyor.
Se me entumece el dedo.
Bu benim söylemek istediğimle uyuşuyor. Yani gelmek istemediniz. Teşekkürler, Bayan Wallner.
Eso confirma la información que poseo, de que usted no deseaba venir.
Öyleyse kafamız uyuşuyor.
Parece que estamos de acuerdo.
Mundt'un Nisan ayında Kopenhag'a yaptığı iki günlük ziyaretin tarihiyle de uyuşuyor.
La fecha de la extracción coincide con una visita de dos días que Mundt hizo a Copenhague en abril.
Benim zevkimle uyuşuyor.
Coincide en todo con el mio.
Feci sancı yapıyor, sonra uyuşuyor ve bu elimi kullanamıyorum.
Tengo un dolor agudo, me paraliza y no puedo usar esta mano.
Benim atmosfer analizimle uyuşuyor.
Coincide con el análisis atmosférico.
Kan lekeleri,'O'grubu, rh-pozitif... ölen ile uyuşuyor.
- También tenía algunas manchas de sangre - Grupo O Pos-y con algún tipo de enfermedad.
Ses uyuşuyor ancak bu gezegene atanmış bir Gary Seven yok.
Huella vocal verificada. No hay ningún Gary Seven destinado a este planeta.
Paralel rotada ışınaltı hızımızda bizimle uyuşuyor.
Iguala nuestra velocidad de subluz en un rumbo paralelo.
- Koordinatlar uyuşuyor, Kaptan.
- Las coordenadas coinciden.
Rusların bildirdiğiyle uyuşuyor. Genelde güvenilir ama gecikerek gelir.
Coincide con la información rusa... generalmente confiable y atrasada...
Diğer tanıklıkla uyuşuyor. Ama bir deyiş düşündürüyor beni.
Todo eso coincide con los otros testimonios, pero una de sus frases me da que pensar.
Eldivendeki kan Monica Ranieri'ninki ile uyuşuyor. Buradan katilin cinayet esnasında bunları giydiğini çıkarabiliriz. Bunlar sigara külleri.
Las manchas de sangre pertenecen al mismo grupo que las de Monica Ranieri de donde deducimos que el asesino los utilizo en el momento de matar.
Biliyor musunuz, ayaklarım uyuşuyor.
Nos hubieras visto en Chickamauga.
Sizin tahmininizle uyuşuyor mu, efendim?
¿ Coincide con su teoría, señor?
Bendeki değerle uyuşuyor.
Coincide con la mía.
Dairesinde bulduğumuz kanla uyuşuyor.
Fue comparada con una muestra sacada de su apartamento.
Yıldızlarınız uyuşuyor olmalı.
Debe estar escrito en las estrellas.
Kollarım uyuşuyor, Jimmy.
No siento el brazo, Jimmy.
Connie'nin değerlendirmesi İrina'nın Ricki'ye anlattığı hikaye ile uyuşuyor.
La valoración de Connie concuerda con la historia de Irina.
Kan kurbanınkiyle uyuşuyor, ama üzerindeki parmak iziyle uyuşmuyor.
La sangre concuerda con la de la víctima pero esta huella que encontramos no.
Kesik izleri tırtıklarla uyuşuyor.
El patrón de las laceraciones concuerda con la sierra.
Örnekler bire bir uyuşuyor ama Walden otelde değil.
Ésta cuadra perfectamente, pero no es la del Hotel Walden.
Yatak odasındaki her iz Melanie Silber'inki ile uyuşuyor.
Todas las huellas de la habitación eran de Melanie Silber.
Harfleri bir gözlem keşif kolu adıyla uyuşuyor - SS Columbia.
Los datos coinciden con los de la expedición SS Columbia.
Carl Galaz'ın el yazısı örneğiyle uyuşuyor.
Coincide con la caligrafía de Carl Galaz.
Kaptan'ın beyin taramasında bulunan anomalilerle uyuşuyor.
Transmisiones idénticas a unas anomalías halladas en los escáneres del Capitán.
Kaptan, okumalar sondanın bulduklarıyla uyuşuyor. Hiç akıllı yaşam belirtisi yok.
Las lecturas corresponden a las de la sonda.
Gördüğünle uyuşuyor mu Savage Sahip?
¿ Está seguro de lo que vio, sahib Savage?
Mogh'un şahsi güvenlik koduyla uyuşuyor.
Coinciden con el código personal de seguridad de Mogh.
Numaralar elimizdekilerle uyuşuyor.
Los números coinciden.
Şayet Tetsutaro, Dozaburo | ve Jushiro isimlerini hatırlarıyorsa... büyük annenin hatırladıklarıyla uyuşuyor demektir.
"Si se acuerda de Tetsutaro, Dozaburo y Jushiro... " entonces esos nombres coincidirían con los que la abuela recuerda.
Kimliklerin hepsi gazete yazılarıyla uyuşuyor.
Todas estas credenciales hacen juego con los recortes de periodico.
Resim uyuşuyor, diğer şeyler de. - Oh, merhaba. - Evet.
La de la foto.
Hepsi birbiriyle uyuşuyor.
Sí, el efecto invernadero.
ve kalibresi mermiyle uyuşuyor.
Y un calibre que coincide con el de la bala.
Yani ateşleme kristali ve emisyonu... Romulan parçalayıcılarındakilerle uyuşuyor.
El cristal y la frecuencia del rayo son iguales a los de los disruptores romulanos.
Koordinatlar uyuşuyor.
Las coordenadas son identicos.
Ayaklarım uyuşuyor.
Se me duermen los pies.
İki - sütyendeki kan eldeki kanla uyuşuyor.
Dos, la sangra en el sostén es compatible con la sangre de la mano.
Sonra da uyuşuyor, evet.
Y luego se te duerme todo. Sí.
Bizim okumalarımızla da uyuşuyor.
Concuerda con nuestras lecturas de la nave.
Yok bir şey, sadece kafalarımız uyuşuyor, hepsi bu...
Nada, nada. Eres una chica de mi propio corazón. Éso es todo.