English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Uğrarım

Uğrarım traducir español

1,239 traducción paralela
- Yarın sana uğrarım.
- Te llamaré mañana.
Kendimi yalnız hissedersen... her hafta buraya uğrarım.
Si te sientes sola vengo todas las mañanas.
- Uğrarım diye düşündüm.
- Sólo pensé en pasar a visitar.
Sonra uğrarım.
Luego vengo a verle.
Yarın işten sonra uğrarım.
Pasaré de mañana después del trabajo.
Bu gece uğrarım.
Te veré esta noche.
Bu gece sırtınızı dinlendirin. Yarın tekrar uğrarım.
Descanse, volveré mañana.
Ben işten sonra uğrarım.
Iré después del trabajo.
Ben çiçekçiye uğrarım, sen de pastaneye gidersin.
Puedo ir a la floristería y tú a la confitería, o al contrario.
Evet gördüğüm kadarı ile ediyorum Ben daha sonra uğrarım.
Sí, creo que molesto. Volveré más tarde.
Ben gidiyorum, Cuma uğrarım
Me tengo que ir, pero veré a ese tipo el viernes.
Bir içki için uğrarım
Me paso por otro restaurante
Ama muhtemelen meşgulsundur, öyleyse... - Sonra tekrar uğrarım.
Pero probablemente estés ocupada, así que... vuelvo mas tarde.
Birkaç kez turladıktan sonra sana uğrarım.
Haré un par de pasadas y luego paso.
Sonra sana uğrarım.
Me puedo acercar después.
Sonra uğrarım.
Yo iré luego.
Her hafta evine uğrarım.
- Sí. Paso por su casa cada semana.
Koşu pisti evimin yolunun üstünde. Şöyle bir uğrarım.
La pista estaba camino a casa, sólo me presenté.
Eve giderken uğrarım. Ne?
Renunciaré de camino a casa.
Yani, eğer erken çıkabilirsem, uğrarım.
Podría escaparme.
Sizin eve uğrarım bir ara!
Más tarde iré a tu casa.
Yoksa çocuklar burada yokken sana uğrarım.
O te vendré a visitar cuando no haya niños.
Yarın akşama yine uğrarım.
Pasaré mañana por la noche.
Sabah sana uğrarım. Biraz dinlen.
Me pasaré por la mañana, tú descansa.
Chicago'ya her geldiğimde buraya uğrarım.
Me paro aquí cuando paso por Chicago.
Şunları imzalamak için bir ara uğrarım.
No voy a firmar eso.
Sonunda ertesi gün uğrarım deyip "mato" yla gittim.
Decidí volver al día siguiente, y me fui con... la mercancía.
Bir daha çorap lazım olursa uğrarım.
Vendré la próxima vez que necesite un par de calcetines.
Birazdan uğrarım.
Vuelvo más tarde.
- Bugün uğrarım gene.
- Vuelvan a la tarde. - ok.
- Yarın sihir malzemeleri satan dükkana uğrarım.
Mañana iré a la tienda de magia.
Los Angeles'taki konserden sonra ona uğrarım.
- Tocaré en Los Ángeles, puedo pasar. - Gracias, Oz.
- Uğrarım. Sağol.
Así lo haré, gracias.
Albuterol versen iyi olur, yarın uğrarım.
Yo le pondría un tratamiento de albuterol y lo mantendría hasta mañana.
- Bitirdiğimde sana uğrarım.
Iré cuando termine.
- Tamam. Döndüğümde uğrarım. Tamam.
- Pasaré cuando vuelva.
Kesinlikle uğrarım.
Definitivamente iré.
Programım oldukça dolu ama fırsatım olursa uğrarım.
pero vendré en cuando pueda.
O zaman bir uğrar mıyız?
¿ Podríamos ir a verlo?
Bir gün uğrarız. Bakalım bizimle geçmişi yad etmek isteyecek mi? - Yani, kolay yoldan.
Tocaremos y veremos si quiere hablar de los buenos tiempos.
Bir içki için uğrarım
Voy por unos tragos a The Drones
Daha sonra uğrar nasıl olduğuna bakarım.
Pasaré luego para ver cómo sigues.
Uğrarım.
Me pasaré.
Yolda bankaya uğrar parayı alırım.
Paro en el banco y lo cambio por efectivo.
Uğrarım yine de.
Me voy a dar una vuelta.
Uğrar, alırım.
Iré a recogerlas.
Hemen uğrar çıkarım canım. Sonra duruma bakarız.
Sólo pasaré... para saber cómo está.
Smokinimi getirmeyi unutmadım... ... ama biletleri evde unuttum. Bana uğrar mısın?
Ah, me he acordado de traer mi esmoquin pero me he dejado las entradas en casa. ¿ Podemos pasarnos?
- Sonra uğrar, bakarım.
- Vendré a verle luego, ¿ vale?
Ben genellikle işe giderken uğrarım.
Generalmente voy cerca del trabajo.
Merhaba demek için uğrar mısın?
¿ Irás a saludarme?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]