English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Uğruna

Uğruna traducir español

6,128 traducción paralela
Neden bir adam hayali bir şey uğruna hayatını feda etsin ki?
Me doy cuenta de que no tienen ningun significado. ¿ Por qué un hombre pierda su vida por algo ilusorio?
Ve ne uğruna?
¿ Y para qué?
öyle derler, Frank. öyle derler ama bu sefer durum biraz farklı o kendi amaçları uğruna oğlumu bataklığına çekmeye çaışıyor.
Eso dicen Frank. Eso dicen. Pero esta vez es diferente.
Hepsi çöpe gidecek bir avuç şeker uğruna. Hadi ama itiraf et.
Todo esto por un montón de caramelos que simplemente vamos a tirar a la basura.
11 Eylül saldırısından kısa süre sonrasıydı ve en fazla tartışılan konu daha fazla güvenlik uğruna özgürlüğümüzün ne kadarından ödün vermeye istekli olduğumuzdu?
Fue poco después del 9 / 11, y uno de los debates más dominantes de ese tiempo fue ¿ exactamente cuánta libertad estás dispuesto a entregar por más seguridad?
Uğruna için geldiğimiz şu saklanma yazılımını alıp gidelim.
Solo recuperen el programa de camuflaje por el que vinimos.
Bi saniye Roger, peki ya şu uğruna can attığın yatak kahvaltısına ne demeli?
Roger, ¿ que tal el hostal... que te morías por hacer?
"ve uğruna öldüğü dosyanın içinde ne vardı?"
¿ por el que la asesinaron?
Ve uğruna öldürülmeye değer, öyle mi?
¿ Y vale la pena ser asesinada por él?
Uğruna ölünecek bir şey istiyorsan, bunu ben sana verebilirim.
Si quieres morir por alguien, puedo dártelo.
Gariptir ki yaşadığımızı hissetmek için, heyecan uğruna yaptıklarımız bizi öldürebilecek şeylerle aynıdır.
Es extraño que lo que hacemos por una emoción con el fin de sentirnos vivos son las cosas que nos pueden matar.
Benim emirlerim altında, 763 erkek ve kadın ülkelerine hizmet etmek uğruna öldüler.
Bajos mis órdenes, 763 hombres y mujeres han muerto sirviendo a su país.
Ortak bir amaç uğruna birlikte çalışan insanlar partnerdir.
Personas que trabajan juntos para conseguir un mismo fin, es la definición exacta de compañeros.
Uğruna savaşmaya değecek özgürlük var mı gerçekten?
Hay libertad por la que vale la pena luchar.
- Babam ne uğruna savaştı?
¿ Por quien luchaba mi padre?
- Sevdiği insanlar uğruna.
Por la gente que amaba.
Bunu ebedileştirmek uğruna ölmüş olurdu yoksa.
O murió intentando inmortalizarlo.
- Bir amaç uğruna yapıyorsun bunu. - Çeyrek ons ve iki tane Z barı.
Un cuarto de onza y un par de tabletas de alprazolam.
İnandığımız şey uğruna savaşacak mıyız?
¿ No le debemos a la gente que amamos levantarnos por lo que creemos?
Hayatını inandığın şey uğruna harcmaya hazır olman takdire şayan.
Es admirable, vuestra voluntad de sacrificar la vida por vuestra causa.
İnandıkları uğruna savaşarak öldüler.
Murieron luchando por lo que creían.
İnsanlık uğruna savaşacağım!
¡ Lucharé por la humanidad!
En iyi yemek, en iyi bölge ve bir eş uğruna rakiplerini alt edebilme ihtimali.
La mejor comida. La mejor territorio. Y la oportunidad de vencer a rivales por un compañero.
Ancak yeni bu keşfettiği beceriler ile donanmış bir genç balığın geleceği parlak olacaktır. Arizona'da, bir çöl fırtınası üstünlük uğruna acımasız bir seferberliği tetikler.
Pero armados con este skilll newtound, un futuro fish's joven será más brillante.
İlkelerimiz uğruna savaşıyoruz.
Pelea la buena pelea.
Hayır, aynı sen olduğum için bu dünya uğruna umutsuzluğa kapıldığını görmek istedim.
No. Es justo porque era como tú. Quiero que sepas que este mundo no tiene salvación.
Senin kadar erdemli olduğumu iddia edemem ama benimde ilkelerim var uğruna ölmeye hazır olduğum inançlar...
No pretendo ser tan virtuosa como tú... pero tengo principios, creencias por las que moriría.
Sırf benden intikam almak uğruna gençliğini bu berbat işi yapmak için heba mı edeceksin?
¿ Viniste a hacer este despreciable trabajo para vengarte?
Eğlence uğruna uyuşturucu alan herkesi tutuklamak istesek diyet yapan herhangi bir kadın bile uyuşturucu kullanıcısı olur.
Si quisiéramos arrestar a todos los usuarios recreativos de las drogas... entonces cualquier mujer a dieta sería culpable de usar drogas.
Onunla bir dakika geçirmek uğruna kendimi rezil etmeyi yeğlerdim.
Yo he hecho un absoluto tonto de mí mismo sólo para pasar un minuto con ella.
Çuvalladığım bütün yolları ve beyaz bir sayfa açmamı sağlayacak tek bir şans uğruna verebileceklerimi düşünüyorum.
Pienso en todas las maneras en que lo arruiné y lo que daría por una clara posibilidad de empezar de nuevo.
Ahbap, beni ilgilendirmeyen şeylere burnumu sokmak istemem ama oradaki, uğruna öldürülecek bir kadın.
Amigo, no quiero meterme dónde no me corresponde, pero esa es una dama por quién matar.
Uğruna ölmeye can atan azgın sarhoşların önünde her şeyini sergiliyor olabilir. Ancak Nancy dünyadaki en güvenli hatundur.
Ella puede estar mostrando todo lo que tiene en un bar de mala muerte lleno borrachos calientes pero Nancy es la chica más segura del mundo.
Sen ölürsen uğruna savaşacağım bir şey kalmaz.
Tu muerte le pondría fin a mi lucha.
Her şeyi kaybetmişsin, uğruna yaşayacak hiçbir şeyin kalmamış gibi hissettirmelisin.
Tiene que sentir que perdió todo, que no tiene razón para vivir.
Böylece uğruna savaştığımız zaferleri yok edecekler, Bu gece dahil.
Y al hacerlo, borrarán todas nuestras victorias, incluida la de hoy.
# NDF uğruna
En el gran frente de batalla...
Uğruna mücadele ettiğim şey umrunda değil.
No te importa todo por lo que estoy luchando.
Bunu yaparsan uğruna emek verdiğimiz her şeyi mahvedersin.
Si lo haces, arruinaras todo por lo que hemos trabajado.
Benim kuşağımın hatalarını düzeltmek istiyorsanız... boş yere tartışmayı bırakıp... ortak bir hedef uğruna kendinizi bu işe adamalısınız.
Trabajar todos en equipo, con compromisos y colaboración... olvidando los desacuerdos... si quieren reparar lo que mi generación arruinó.
Kaç erkek senin gibi, ailesi uğruna kariyerini feda eder?
¿ Cuántos hombres sacrificarían su carrera por su familia como tú?
Heck, biz bahsediyoruzcripes'uğruna burada kendi çocukları.
Heck, estamos hablando de sus propios hijos aquí, por causa cripes'
Ancak uzayın enginliğine erişme imkanı bulunca uğruna savaşmaya, hatta öldürmeye değecek tek kaynak olduğunu görürsün :
Pero cuando tienes acceso a la vastedad del espacio ves que solo hay un recurso por el que vale la pena incluso matar.
Davamız uğruna kurban edileceksin.
Serás sacrificado por nuestra causa.
Seni özgür bırakmak uğruna.
Para liberarte.
Uğruna savaşacak hala çok şeyimiz var.
Aún queda mucho por lo que vale la pena luchar.
Sana uğruna para verdikleri kitabın bununla ilgisi bile yok ki.
Esto ni siquiera se parece al libro... que están pagándote por escribir.
Bazı yemekler, uğruna savaşmaya değer.
Algunas cenas son vale la pena luchar.
Uğruna yaşayacağın bir şey kalmadı artık.
No tienes nada por qué vivir. Esto es lo que tenías.
Ölürsek, ölümümüz bir amaç uğruna olsun ; gösteriş için değil.
Si morimos, que sea por una causa, y no como espectáculo.
Tüm olanlari, para ugruna örtbas etmemi mi istiyorsunuz?
¿ Quieren que encubra lo que pasó por dinero?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]