English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ V ] / Varick

Varick traducir español

70 traducción paralela
Varick'te bir elektrik santrali var.
Hay una central de energía ahí mismo en Varick.
- Varick sokağının sonuna.
- Al fondo de la calle Varick.
Chris Varick 205.000 dolar.
Chris Varick, $ 205,000 ;
Varick'deki mağazadan mı aldın?
¿ Las compraste en ese lugar en Varick?
İnşaat işinde olduğum için Varick Binası'nın yıkılacağını biliyordum.
Yo estuve trabajando en construcción y supe que el edificio Varick iba a ser demolido.
Dr. Jack Harper Varick Üniversitesi Tıp Fakültesi kardiyoloji bölüm başkanı.
Dr. Jack Harper, jefe de Cardiología en el Hospital de la Universidad Varick.
West Village, Varick Downing dönemeci... - Evi mi?
West Village la esquina de Varick y Downing.
Varick Downing de öyle. Yüksek IQ'lu cemiyetlerin üyelikleri de... Ancak hepsini bir araya getirince bazen şansımız yaver gidiyor.
También Varick y Downing, y los grupos de inteligencia superior pero si los combinamos quizá tengamos suerte.
Varick Downing bölgesinin 2 kilometre çevresindeki yüksek IQ derneklerinin üye listesi gibi belirlenmiş sürekli yayınların üyelik bilgilerini de harmanladık.
Comparamos las listas de suscriptores de las publicaciones con los miembros de los grupos de inteligencia superior en el área de Varick y Downing.
Adrese göre Downing Varick'in yarım blok ötesinde.
Su dirección lo ubica a media cuadra de Downing y Varick.
Babasına Varick Bölgesi Islahevi'nden ulaşabilirsiniz.
Su padre puede ser contactado en el centro de detenciones de la calle Varick.
Polis eve geldi ben de kendimi yaptığın telefon görüşmesinin ardından daha 4 saat bile geçmeden burada, Varick bölgesinde buldum.
La policía se presentó en mi casa, y terminé aquí en la calle Varick en apenas cuatro horas desde que usted realizó la llamada.
Bir çiçekçi, bir mücevher mağzası ve Varick Kulübünde bir oyun odası kiralama.
Hay un florista. Una joyería en el centro comercial.
Gri SUV Varick'teki Zenith Oto Kiralama'dan çıktı.
El todoterreno gris es de la empresa de alquiler Zenith en Varick.
O şeyi Varick ve Spring yakınlarında bir lağım borusuna girerken gördüm.
Lo vi introducirse en una alcantarilla cerca de Varick y Spring.
Bayan Sagorksy, Yargıç Varick'in notlarına göre Blatt alışveriş merkezinde çalışıyormuşsunuz.
Srta. Sagorsky, según las notas del juez Varick ¿ usted es empleada en la tienda departamental Blatt?
Yargıç Varick'in tüm notları inceleyip kendi kararımı bir ay içinde vereceğim.
Revisaré las notas del juez Varick junto con las mías, y daré mi decisión dentro de un mes.
Şüpheli güneye doğru harekete geçti, güneye giden platformda Varick çıkışına doğru.
El sospechoso está en movimiento, dirigiéndose al sur en el andén sur hacia la salida Varick.
Ben Varick Strauss.
Soy Varick Strauss.
- Onu Varick tavsiye etti.
Varick lo ha recomendado.
Varick, Bay Donovan'ı ofisime götürür müsün?
Varick, ¿ podrías llevar al Sr. Donovan a mi despacho?
Andrew Finney üç saat önce polise Varick'i senin öldürdüğünü söylemiş.
Andrew Finney ha estado hace tres horas diciéndole al Jefe de Policía que tú mataste al tipo.
Sen buralarda olmasaydın babam Varick'i asla öldürmezdi.
, mi padre nunca hubiera matado a Varick si no hubieras estado por ahí.
Teşekkürler Varick.
Gracias, Varick.
- Varick Strauss.
- Varick Strauss.
Varick.
Varick.
Dün gece Varick Strauss denen bir herif...
Anoche un tipo llamado Varick Strauss...
- Varick ne dedi?
- ¿ Qué dijo Varick?
İyi geceler Varick.
Buenas noches, Varick.
Varick saklamış.
Varick nunca se deshizo de ella.
- İsmini hatırlayamıyorum.
He olvidado su nombre. Varick.
Bu sabah Varick'e boşanma evraklarını verdim.
Esta mañana le he entregado a Varick los papeles del divorcio.
Bitti artık Varick.
Se acabó, Varick.
Babam, Varick'le beraber olmalıydı. Ben de babamın dikkatini çekmiş oldum.
Mi padre podía estar con Varick y yo conseguí la atención de mi padre.
Bağları koparıyor, Varick.
Está rompiendo vínculos, Varick.
Varick buraya sanat konuşmaya gelmediğinin farkındayım. Ne istiyorsun?
Varick, sé que nos has subido aquí para hablar de arte, así que... ¿ qué?
Uzun zaman olmuştu Varick.
Ha pasado mucho tiempo, Varick.
Varick'in ailesi var mıydı? Onu arayacak birileri?
¿ Varick tiene familia... alguien que pudiera venir a buscarle?
Paige ve Varick adına birikim hesabı açmış mıydın?
¿ Creó alguna cuenta en fideicomiso para Paige y Varick?
- Hesabı boşalt. Parayı Varick çekmiş gibi görünsün.
- Necesito que la vacíe, para que parezca que Varick retiró fondos.
Varick babanın yanına gidip ilişkilerini basına sızdırmakla tehdit etmiş.
Varick le hizo una visita a tu padre y le amenazó con ir a la prensa con su relación.
- Varick'in pasaportu lazım.
- Necesito el pasaporte de Varick.
Lena, Varick adına bir araç kiraladı.
Lena ha alquilado un coche a nombre de Varick.
Paige boşanma evraklarını verince Varick seninle konuşmaya geldi.
Varick vino a verle después de que Paige le entregará los papeles del divorcio.
Adam salağın teki ama sonunda Varick'in parayı alıp Belize'ye uçtuğunu çözecektir.
El tipo es un jodido gilipollas, pero al final descubrirá que Varick cogió el dinero y voló a Belice.
Varick sizin için ayırdığım hesaptan 8 milyon dolar çaldı.
Varick ha robado ocho millones del fideicomiso - que establecí para él y para ti.
- Varick'le olan sorununa yardım ettim.
Le estoy ayudando con el asunto de Varick.
Varick'in birikim hesabımdan çalması babam için bir şey ifade etmez.
Que Varick robara mi fideicomiso no significa nada para mi padre.
Varick Strauss isimli azınlık hissedarına takıldım kaldım.
Estoy atascada con este accionista minoritario Varick Strauss.
- Haftada en az bir kez.
Y alquilaba una sala de juegos en el Club Varick una vez por semana.
Grubumuz 12 : 30'da 203 Varick Sokak'ta çıkacak.
COMENZAMOS A TOCAR A LAS 12 : 30 P. M. CALLE VARICK, 203.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]