Vatansever traducir español
741 traducción paralela
Fırtınanın ezip geçtiği bu dünyada, Jacques-Forget-Not büyük bir yargıç oldu ; en tutucu vatansever.
En este mundo destruído por la tormenta, "Jacques-no-olvida" se ha convertido en un gran juez ;
VATANSEVER ŞARKILAR
MEZCLA DE CANCIONES PATRIÓTICAS
Siz ülkenize gerçek bir vatansever ruhuyla hizmet ediyorsunuz, Baron.
Usted sirve al Estado, con un celo igual a su fervor patriótico.
Sadece duygusal değilsin, aynı zamanda vatansever de oldun.
No sólo eres sentimental, te has convertido en un patriota.
- Pek vatansever, Sir Barham. - Bence büyük bir adam.
Muy patriótico por parte de Sir Evan.
Kulağa oldukça vatansever geliyor. Ne dersin?
Suena patriótico. ¿ Qué piensas?
Bu yüzden ona Vatansever Çocuk diyorlar.
Por eso lo llaman Yankee Doodle Boy.
Üç yıldır bir casus şebekesine yardım etmek için vatansever bir şekilde köle gibi çalışıyormuşuz.
Llevamos tres años trabajando patrióticamente para ayudar a una red de espionaje.
- Peki, bu adam vatansever mi?
- ¿ Es un patriota?
- Evet, vatansever.
- Sí, lo es.
Bizim olmayı ümit edeceğimizden de öte bir vatansever.
Es más patriota que cualquiera de nosotros.
Çok büyük bir vatansever.
Es un gran patriota.
Karın bıraktığı adamı bekliyor ülkesini seven, vatansever adamı.
Su esposa espera al hombre que se fue... al hombre que amaba a su país, al patriota.
Ada sakinlerinin büyük kısmı vatansever.
Casi toda Ia gente de Ia isla, Ios nativos, son patriotas.
Buraya gelen her İrlandalı vatansever için de harika olmaz mıydı bu?
El bar de Moore sería el centro de reunión de los irlandeses.
Bence o dinozor konuşabilseydi her vatansever vatandaşın söyleyeceğini söylerdi :
A que si el dinosaurio hablara... diría como cualquier buen ciudadano :
Bu kutsal kıvılcım ister rahip olsun, ister asker, isterse sanatçı, vatansever, aşık veya devlet adamı bir ölümlünün kalbinde alev alev tutuştu mu o kişinin yaptığı işler insanlığın gidişatını değiştirir ve onun adı çağları aşar.
Cuando esa chispa divina inflama el alma de un mortal, ya sea cura o soldado, artista o patriota, amante u hombre de estado, sus actos han cambiado el curso de los acontecimientos humanos, y su nombre sobrevive durante siglos.
Ve eğer hesapta olmayan bir şey meydana gelirse... Lucie ve Manfred'in hayatlarının... vatansever, yumuşak, kibar ellerde sıcacık ve güvende olduğunu... bilmek seni rahatlatacaktır.
Si ocurriera algo inesperadamente, sabría que las vidas de Lucy y Manfred estarían sanas y salvas en las dulces y amables manos de esa pandilla de patriotas que él acaudilla.
Kendilerini vatansever olarak görüyorlar.
Ellos se consideran patriotas.
Pek çoğu vatansever, hayal kırıklığına uğramış liberal ya da şantaj kurbanıdır. Çoğu zaman işe duygularını katarak pazarlık güçlerini zayıflatırlar ve bu da iş konusunda makul kararlar vermelerine engel olur.
Son patriotas, liberales frustrados o víctimas de la coacción en esos casos lo emotivo del ambiente debilita su actitud comercial y anula su sentido negociador.
Biz öğretmenler vatansever olmalıyız.
Los profesores tenemos que ser patrióticos.
Seni vatansever olmaktan alıkoyar. Bir şey yapmazsam, burada oturmaktan çıldıracağım.
Los oficiales son peces gordos.
Boş bir mideyle vatansever olmak hayli zordur.
Es difícil ser patriota con el estómago vacío.
O bizim için bir kahraman ve vatansever.
Lo consideramos un héroe y un patriota.
Hem vatansever olup hem de kendine yardım edebilirsen neden olmasın ki?
Pero se puede ser patriota y conservar el pellejo, ¿ no crees?
- Aynı zamanda vatansever.
- Y un patriota.
Vatanseverlik eski moda olabilir ama bir vatansever dürüst bir insandır.
El patriotismo podrá ser anticuado, pero los patriotas son honrados.
Aslında bir elveda şiiri vatansever Masatsura Kusunoki yazmış.
Está basada en un poema de despedida del patriota Masatsura Kusunoki.
İyi ve vatansever bir Polonyalı. Merak etme.
Un buen polaco, un patriota, no te preocupes...
Ama sen gelip vatansever kesildin.
Tenías que liarla y hacerte el patriota.
- Gerçek bir vatansever gördün mü hiç?
- ¿ Cómo se aprende a ser buen patriota?
Gerçek vatansever, linçe susamış bir grup, şu kapının dışında.
Endemoniados y peligrosos. Están detrás de esta puerta.
Bilgi ve tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki, İtalyalı Amerikalılar bu topraklardaki en sadık, kanunlara saygılı, vatansever, çalışkan Amerikan vatandaşları arasındadır.
Porque puedo afirmar, por experiencia propia que los italoamericanos figuran entre los ciudadanos más leales cumplidores de la ley, los más patriotas y trabajadores del país.
Yüzbaşı Holt, sizi ve adamlarınızı bu vatansever iş için tebrik ediyorum.
Le felicito a usted y a sus hombres por su patriótica labor.
Kendisi 30 yaşlarında ülkesinin... durumuna üzülen, bir vatansever.
Cuenta 30 años... y está siempre preocupado, Confía que en Inglaterra recobrará la tranquilidad.
Annesi 15 farklı vatansever kuruluşun lideri.
Su madre dirige cerca de 15 asociaciones patrióticas distintas.
- Bir vatansever.
- Un patriota.
Herkes vatansever olarak konuşuyor.
Los dos hablan como buenos patriotas.
Kendimi vatansever falan hissettirdiği yok.
Ella no me vuelve patriota.
Beyler, umuyorum ki hepiniz gerçek bir vatansever gibi davranacaksınız. Başarılar diliyorum.
Caballeros, espero que se conduzcan como patriotas... y les deseo éxito.
- Sen bir vatansever değil misin?
- ¿ No eres patriota?
Gerçek bir vatansever!
¡ Un verdadero patriota!
Bu sizi tek bir şey yapar Bayan Jeffcoat : Vatansever.
Lo que usted es, Sra. Jeffcoat, es una patriota.
Eski kafalı bir vatansever olmaktan gurur duyuyorum ve ülkemi kurtaracaksam düşmanı yok ederim.
Me enorgullece ser un patriota a la antigua y destruiría a todo enemigo si es para salvar mi país.
Güzel vatansever şeyler.
Buen material patriótico.
Nasıl bir vatansever olduğunu bilirsin.
Era un gran patriota.
Çünkü o bir vatansever ve vicdan sahibi biri. Yada yaşayan en boş adam.
Porque es un patriota y un hombre de conciencia o quizá el hombre más vanidoso del mundo.
Bir vatansever elbet ve çokta cesur.
Un patriota, por supuesto. Y muy bravo.
Onu Polonyalı bir vatansever mi öldürdü?
¿ Asesinada por un patriota polaco?
Yoksa dün geceki vatansever atıfların boşa mıydı?
Tanto romanticismo...
Çok vatansever.
Bienvenido a Alemania, soldado.