English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ V ] / Vauxhall

Vauxhall traducir español

56 traducción paralela
Tanıma uyan kişilerin Gri Vauxhall çaldıkları bildirildi.
Hombres que responden a su descripción han robado un auto gris Vauxhall, DLH436.
Plakası DLH436.
gris Vauxhall, DLH436. Cambio y fuera.
Ve tabii ki, Vauxhall'daki danslarda, oradaki diğer herkesten daha fazla eğilerek reverans yapar.
Y, por supuesto, en el baile en Vauxhall, sus reverencias son las más bajas de todo el salón.
Vauxhall veya Willi'den daha güzel.
Es mejor que el Vauxhall o el Willis.
Vauxhall, insanların görmek ve görülmek için toplandığı bir yerdir.
Los jardines de Vauxhall donde la gente viene " a ver y a ser vista...
M2 otoyolunda 4281 adet Vauxhall Viva 2117 adet Vauxhall Viva delüks...
En la M-2 han aparecido 4.281 Vauxhall Vivas... 2. 117 Vauxhall Vivas de Lux...
Ve bir Vauxhall Astra.
- Y un Vauxhall Astra. - Ah.
Tahmin edeyim. Harry, Vauxhall Cross'den benden ötürü baskı alıyor...
A ver, ¿ a Harry le han tocado la cresta desde Vauxhall Cross porque yo...?
George, Vauxhall Cross'da içkiler şirketten.
Barra libre a cargo de Vauxhall Cross, en el George.
Önemli bir durum var.
¿ Qué? La Señora Vauxhall...
- Ama yarın Vauxhall'daki pikniğe gelecek, değil mi? - Geleceğini söyleyin.
Pero, ¿ sí vendrá al paseo campestre en Vauxhall mañana?
Keşke Jos, onu o saçma Wauxhall pikniğine götürmese.
Ojalá Jos no la llevara a este tonto paseo campestre en Vauxhall.
MI6'nın hassas durumlarda kullanmak için kıyıda köşede sakladığı biri olabilir.
Uno de esos mutantes que el MI6 esconde en sus mazmorras en Vauxhall Bridge Road, al lado de donde el C cultiva sus setas mágicas.
Vauxhall, Devon'da oturan zavallı bir herifin plakasını kopyalamışlar.
La han doblado de un pobre diablo que tiene un Vauxhall en Devon. Está bien.
Tamam, kırmızı bir Vauxhall Caernarfon dışında durdurulmuş.
Bien, un Vauxhall rojo ha sido detenido en las afueras de Caernarfon.
Vauxhall Gardens, uyar mı?
¿ Vauxhall Gardens?
Karen'in mavi bir Vauxhall Cavalier'e bindiğini gördüm.
"Vi a Karen entrar en un Vauxhall Cavalier azul."
Karen, mavi bir Vauxhall Cavalier'e bindi.
"Karen entró en un Vauxhall Cavalier azul."
Karen, mavi bir Vauxhall Cavalier'e bindi.
Karen entró en un Vauxhall Cavalier azul.
Mavi bir Vauxhall Cavalier'e bindi.
Entró en un Vauxhall Cavalier azul.
Vauxhall Cross'da 27. memur.
Er, 27. Un empleado en Vauxhall Cross.
1993'de Bishopsgate'de bombalı saldırı emrini vermiş. Yine 1994'te de Vauxhall Cross'da böyle bir şeye kalkışmıştı.
quien estuvo involucrado con la bomba detonada en Bishopsgate en 1993... y el atentado contra Vauxhall Cross en el 94.
MI6 da güzel yer ama on yıl öncesine kadar Vauxhall Cross'da bacak egzersizine bile izin verilirdi.
El MI6 es un equipo encantador, pero tardas diez años... para que te permitan estirar las piernas... fuera de Vauxhall Cross.
Geriye sadece 1 tane Vauxhall Chevette GL otomatik kalmış.
Solo queda un Vauxhall Chevette GL automático, así es.
Ve Opel İnsignia.
Y el Vauxhall Insignia.
- İnan bana Londra'ya geri döndüğünde bol bol açıklama fırsatın olacak.
- Oh, créeme. Tendrás muchas oportunidades para explicarlo cuando regreses a Vauxhall Cross.
Son model Vauxhall VXR8.
La última versión del Vauxhall VXR8
The Vauxhall ın 8 silindirli 6.2 litre motoru
El Vauxhall tiene un motor más grande, un V8 de 6,2 litros
Vauxhall öne geçti, ve önde kaldı.
Una vez que el Vauxhall pasó al frente, ahí se quedó
Steve McQueen Vauxhall kullanıyor olurdu.
Asi que, si "Bullitt" se volviera a hacer hoy en día, Steve McQueen manejaría... un Vauxhall
Benimki ise Vauxhall Corsa gibi küçük bir arabaya anca sığar.
El mío... Podrías caber todos dentro de un auto pequeño, algo así como un Vauxhall Corsa.
Takma kafana. Sana güvenilir biri gerekli, Vauxhall Astra lazım sana, şık bir Golf GTI değil.
Necesitas a alguien en quien contar, necesitas un Vauxhall Astra no un lindo Golf GTI.
Tanrım, bu bir Vauxhall Corsa.
Demonios, ¡ esto es un Vauxhall Corsa!
Vauxhall'ın ne kadar hızlı gittiğini öğreneceğiz, bunun anlamı da tabii ki, onu uysal yarışçımıza vermemiz gerekiyor.
Vamos a ver lo rápido que es el Opel, y eso significa, por supuesto, dejarlo en manos de nuestro piloto de carreras domesticado.
Lakin şunu bilin, bu işin uzmanı İngiliz 1910 model Vauxhall'dır.
Sin embargos, los expertos consideran que el primer deportivo fue británico, el Vauxhall de 1910.
Şunun şurasında Vauxhall'da kısa bir gezintiye çıkacağız.
Solo daríamos una vuelta por Vauxhall.
Vauxhall'dan beri Bay James'den haber alamadım Dido.
No he sabido nada de él desde Vauxhall, Dido.
- Arabamız Vauxhall Cavalier marka.
Es un auto Vauxhall Cavalier.
Neden bizim Vauxhall Cavalier'le gelmediğini şimdi anlayabiliyorum.
Ya veo por qué no quiso apretujarse con nosotros en el Cavalier.
Tek bir oğlanla öpüşmüş olmayı benim iki katım yaşında birine... bir Vauxhall Nove marka arabanın arka koltuğunda... marketin arkasındaki arsada... suni teneffüs etmeye tercih ederim.
Prefiero haber besado un chico que dar una resucitación boca-zona sur a alguien que me dobla en edad en un auto escondido.
- Hayır. Millbank'deki aptalların yanında mı yoksa Vauxhall'deki zekilerin yanında mı?
Está con los tontos de Millbank o con los inteligentes de Vauxhall?
- "The Vauxhall Griffin."
- El Vauxhall Griffin. - De acuerdo.
Bomba aslında Bay Neave'inin mavi Vauxhall arabasının içine yerleştirilmişti.
La bomba, de hecho, había sido colocada en un Opel azul del Sr. Neave.
Vauxhall Corsa'daydım, Jimmy Redmayne ile kırıştırıyordum.
Estaba en un Vauxhall Corsa, teniendo sexo con Jimmy Redmayne. ¡ No!
Bu modeldeki kapı kolları bir Vauxhall Cavalier'den alınmış. - Doğrudur.
- Las manijas de puerta en este modelo vienen de un Vauxhall Cavalier.
Tate, Vauxhall sonundan geliyor.
Y es... Tate llegando adelante de Vauxhall al final. Ooh!
Zamanında Vauxhall Avustralya'da Senator satmayı düşündü. 80 lerde Almanya'da yapılmış büyük bir araba.
Vauxhall una vez intentó vender el Opel Senator en Australia, un gran sedán fabricado en Alemania en los años 80.
İşte Stig, bir dizel Vauxhall Insignia sürüyor.
Se está volviendo a lo largo de la Stig en una diesel Vauxhall Insignia.
Vauxhall Insignia'da 210 k / s?
130 en un diesel Vauxhall Insignia?
Vauxhall'a bakın.
Mira a Vauxhall.
Bu bir Vauxhall Corsa.
Cuando llegué al circuito, todo parecía prometedor. Eso es... un Opel Corsa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]