Vence traducir español
598 traducción paralela
Bu da beni bir nevi Cornelia yenicisi yapıyor, değil mi?
Eso me convierte en una especie de vence Cornelias, ¿ no?
Okçu yüzbaşınız bu mesafede kazanırsa onun için size 1.000 altın veririm.
Si vuestro arquero vence a esta distancia os daré 1.000 marcos por él.
Bilgiyle, bir büyücüyü öldürebilirsin!
¡ Con un poco de maña se vence al mismo diablo!
Ben noterim, ruhsatım 1943'te sonra eriyor.
Soy escribano, mi permiso vence en 1943.
Her şeye karşın haklı olan güçlüdür.
significa que, después de todo, el bien vence a la fuerza.
Güçlüler daima kazanır.
El fuerte siempre vence.
Unutma orman adamı, güçlü olan daima kazanır!
Recuerda, salvaje, ¡ el fuerte siempre vence!
Ulusumuz ne zaman yenildi?
¿ Cuándo se vence a una nación?
Evinin ipotek ödemesi beş hafta sonra.
La hipoteca de tu casa vence dentro de cinco semanas.
Nasıl bir cesarettir bu ki bir aslanla yüzleştiğini söylüyorsun da güreşçimden korkuyorsun?
¿ Qué clase de coraje es ese que vence a un león y teme a mi guerrero? Este hombre no me ha hecho nada.
Özür dilerim. Sözleşmem bu akşam bitti.
Lo siento, mi contrato vence esta noche.
Ne kadar gitmem dese de, ben kandırmasını bilirim onu. Bayılır dinlemeye gergedanın nasıl avlandığını fundalarla,.. ... aslanların ağlarla ve insanların dalkavuklarla.
Si decide eso, puedo hacerle cambiar de opinión... pues le encanta oír que se vence a los unicornios con árboles... a los leones con redes y a los hombres con aduladores.
Eğer şimdi Tuck Ordway'la hesaplaşmaya kalkışırsan, kim kazanır?
Si ajustas cuentas con Tuck Ordway ahora, ¿ quién vence?
Arı genellikle yeniyor fakat buna güvenmeyin, çünkü tarantula korkunun ne demek olduğunu bilmez.
, normalmente la avispa vence... pero no siempre es así, porque la tarántula no conoce el miedo.
Bu sahip olduklarımı sizin Pers cübbelerinize karşı ortaya koyuyorum ki, artık nasıl giyileceğini de öğrenmem gerek "benim Makedon'um, karşısına çıkaracağınız herhangi bir Persliyi yener" iddiasına.
Lo apuesto todo contra una de vuestras togas persas, que ahora yo también he de vestir, a que el contrincante macedonio vence a cualquier persa a que se enfrente.
- Pazartesi vadeniz doluyor.
- Su documento vence el lunes.
Graziano, Garden'da Davis'i 4. Rauntta Yendi
Graziano vence a Davis en el cuarto asalto del Garden
Şimdi imtiyazın süresi doluyor bu kez aynı ayrıcalığı sağlamak neredeyse olanaksız.
- El permiso para no ir al frente. Ahora vence su plazo, y en esta ocasión será muy difícil renovarlo.
Ve beni döversen Bayan Terrill sana hayranlık duyar diye kumar oynuyorsun.
Y confía en que, si me vence, la Srta. Terrill le admirará por ello.
Asil atına binip uzaklaşır- -... yiğit biri, doğru, dürüst- -... aşkın ilk öpücüğüyle aşkını uyandırmak için gider ve gerçek aşkın her zaman kazandığını ispat eder.
Veloz cabalga en su noble corcel... una gallarda figura... derecha y erguida... para despertar a su amada... con el primer beso de amor.... probando que el amor verdadero lo vence todo.
UYANIŞÇI, GÜNAHI BOZGUNA UĞRATTI!
EVANGELISTA VENCE AL PECADO
Eğer bizi yenerse, Roma'nın kurtarıcısı olacak... ve böylece senatoya karşı nihai zaferi kazanacak.
Si nos vence, se convierte en el salvador de Roma... y obtiene su victoria final sobre el Senado.
- İngiliz ya da Alman... kim kazanırsa kazanır.
Ingleses o alemanes, vence el que vence.
Rehin senedimin süresi dolmak üzere.
Hoy me vence el plazo.
Siz kazanacaksınız, Çünkü sizde gereğinden fazla kaba kuvvet var ama bunun farkında değilsiniz.
Ud. vence porque poseen más fuerza bruta de la necesaria, pero no convence.
Güreş tutalım! Sırtımı yere getirecek bir kişi çıksın tek kelime etmeden eve dönüyorum.
Si alguien me vence, me iré directo a casa.
Kimse Jacko'yu dövemez, Çavuş.
Nadie vence a Jacko, guardia.
Tek yapman gereken, biraz para bulup..... yarın tekrar gelip, adil ve dürüst bir şekilde kazanman.
Todo lo que tienes que hacer es conseguir algo de nuevo capital regresa mañana y vence justa y honradamente.
Senedin günü üç gün sonra, yani 15'inde bitiyor.
El pagaré vence en tres días, el día 15.
Kirayı zamanı geldiğinde Ev sahibime veriyorum
Y se la doy al casero cuando se vence la renta
Beş hafta daha bekleyecekler.
No vence hasta dentro de cinco semanas.
Her halükarda, krediler bir hafta daha bekleyecekler.
Pero, ahora, el préstamo vence dentro de una semana.
Bu ihtiyar gözlere iyi bak da kazanan kimmiş gör, evlat!
Así es como se vence.
İnsandan üstün makine, öyle mi Spock?
¿ La máquina vence al hombre, Spock?
Kontratım gelecek haftaya kadar devam ediyor.
La renta no se vence hasta la proxima semana, me voy a quedar hasta entonces.
O bizi bir kere yenerse, hepimiz asılırız.
Si él nos vence una sola vez, todos seremos ahorcados.
Eğer kazanırsa, onun gururuna kim ulaşabilir.
Y si vence, ¿ quién se erguirá contra su orgullo?
Eğer Sinan kazanırsa, bu Sinan'a pahalıya mal olur.
Si vence, Sinan lo pagará caro.
Texas'ın ise 4 tane var, ama New York bastırıyor.
Texas tiene 4, pero Nueva York nos vence
Eğer onlara yenilirsek eğer Port Arthur düşerse tüm dünyanın gözünde itibarımızı kaybedeceğiz ve burada, evde bizi bir ayaklanma bekliyor olacak.
Pero si nos vence en caso de que Port Arthur caiga nadie en el mundo nos tomará en serio y aquí en casa tendremos una insurrección.
- Bu ehliyetin süresi geçen hafta dolmuş.
Su licencia vence la semana próxima.
Ödeme günü yarın.
El plazo vence mañana.
Ama ödeme günü yarın.
Pero el plazo vence mañana.
Kazanamazsın.
No se le vence.
Bu nehri yenemezsin.
A este río no se le vence.
Bay başkan! Ültimatomun süresi 12 saat içinde bitiyor.
Sr. Ministro, el ultimátum vence dentro de unas doce horas.
Şeytan'ı bozguna uğrat.
Vence a Satán.
En bilge savaşçı, dövüşmeden kazanandır.
El adversar1o más astuto es el que vence s1n llegar a entablar combate.
Zayıflar güçlüleri böyle yener.
Así el déb1i vence al fuerte.
Bu psikolojik migren hakkında.
La migraña psicológica se vence sin medicamentos.
Mesih kazanır!
¡ Cristo vence!