English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ V ] / Verici

Verici traducir español

18,100 traducción paralela
Canım vaftiz kızımın heyecan verici haberleri var.
Mi encantadora ahijada tiene algunas emocionantes noticias propias.
- İşimi seviyorum. Evet, ama çok heyecan verici bir iş değil.
- Sí, pero no es tan emocionante.
Bu hafta yaşadığın en heyecan verici olay neydi?
¿ Qué es lo más emocionante que te ha pasado en la semana?
Basın için gerçekten endişe verici zamanlar.
Es un momento preocupante para la prensa.
Verici kristallerini değiştirmemiz gerek.
Necesitamos cristales de recambio para el transmisor.
... ve kimse kılını kıpırdatmaz bile. Tabii utanç verici çünkü mağazadan çıkarsınız, alarm çalar sonra da emin olmak için rol yaparsınız.
Pero es embarazoso, suena la alarma y debes sobreactuar para estar seguro.
Efendim emin olun azıcık bir para için ziyan oluşunu izlemek utanç verici.
Amo, seguro que sería una vergüenza verla... desperdiciarse por un precio tan bajo.
Hayır bebeğim. Rengarenk ve heyecan verici.
No, cariño, es colorido y emocionante.
New York çok heyecan verici.
Nueva York es tan emocionante.
Hepsini kendime saklamayı hep utanç verici bulmuşumdur.
Es un lugar hermoso. Siempre me pareció una pena tenerlo para mí sola.
Güzel heyecan verici, maceracı.
¿ Qué quieres decir con "cómo"? O sea, es hermosa, emocionante, aventurera.
Cheyenne de o sırada heyecan verici gelmişti.
Y en ese momento, Cheyenne parecía emocionante.
Bu çok utanç verici.
Esto es vergonzoso.
Bugün televizyondan duyabileceğiniz en şaşırtıcı haberlerden biri ülkenin en tanınmış yüzlerinden O.J Simpson çifte cinayet şüphelisi, dehşey verici bir suç ve kendisi şu an kayıp.
Uno de los eventos más impresionantes que verán en vivo por televisión. O.J. Simpson, una de las personalidades más reconocidas de este país es sospechoso de un doble homicidio, un crimen terriblemente espantoso, y está en Large esta noche.
Bu tamamen hayret verici.
Se trata de una completa sorpresa.
Mahkemeye söylüyorum, cidden çok utanç verici bir durum ve tüm sorumluluk bende.
Le digo a la Corte con toda seriedad de que estoy avergonzado por esto y tomo toda la responsabilidad.
Duygusal ve heyecan verici bir ifade verdi.
Con un testimonio emocional y perturbador.
Gecenin bu saatinde bile kendinde olmak mutluluk verici değil mi?
¿ Y no es algo bueno que sigas siendo tú mismo a estas horas de la noche?
Hiç kaygı verici değil!
Y no hay nada siniestro en eso.
Hiçbir hikaye, yaşamak için bu kadar umut verici olmamıştı.
Y sin embargo, otra historia a la que jamás podré estar a su altura.
Bir anne için bunun çok acı verici olduğunu anlıyorum. Ama bunu kabul etmenizi istiyor.
Entiendo que para una madre debe ser muy doloroso, pero ella le ruega que lo acepte.
Uganda Satranç Federasyonunun, yönetim kurulunun bir üyesi olarak hayret verici bir güçle oynayan bir kıza, madalya vermekten onur duyarım.
Como miembro de la Federación de Ajedrez de Uganda, es un honor para mí premiar con una medalla a una muchacha que juega con un poder tan asombroso.
Ama kendisine söyleyemediği utanç verici.
Es una lástima que no te lo diga él mismo.
Aslında... Kutlamak için şampanyamız olmadığı için utanç verici.
En realidad, es una lástima... que no tengamos champán para celebrar,
- Biraz ele verici oldu.
Lo cual es un poco revelador.
- Gurur verici.
- Estoy orgulloso de ti.
Şaşkınlık verici.
Vaya sorpresa.
Hayret verici.
Asombroso.
Benden bir şey istemene izin veriyorum. İstediğin herhangi utanç verici bir şey.
Te dejo que me broncees con spray como quieras.
Bütün dünyadaki kör insanlar için gurur verici bir gün oldu.
Es un día de orgullo para los ciegos del mundo.
Hayır. Bu senin için utanç verici bir şeydi.
Fue sonrojante para ti.
Utanç verici.
Vergonzoso.
Ama daha da utanç verici olan şey Terry fotoğrafta ki gözaltı oranları Gün gibi ortada.
Pero aún más vergonzoso, Terry... es que el número de detenidos está en la fotos, más claro que el agua.
Çok utanç verici ya.
Esto es muy humillante.
Bilmiyorum, dedim sana, çok utanç verici.
Es, te lo dije, es tan embarazoso.
Bu çok onur verici.
Es muy halagador.
Çok onur verici.
Es muy halagador.
Onu ilham verici buluyor musun?
¿ Los encuentras inspiradores?
Ben gerçekten onu ilham verici buluyorum.
Realmente los encuentro inspirador.
Çok uzun bir gözaltı cezası ve iyi bir kariyer için utanç verici bir son.
Y es una sentencia muy larga, y un humillante fin para una carrera decente.
Ne kadar büyüdüğünü görmek oldukça heyecan verici.
Es tan emocionante ver cuánto has crecido.
cok heyecan verici bir yildayiz.
Es un año muy emocionante.
Bu tutumlu sözlerini duymak istemiyorum. Bay Cimri Big Shot oynarken.. .. utanç verici paralar kaybediyor.
No puedo soportar que sea frugal, un tacaño, y aun así es embarazoso que dé propina de más haciéndose el importante.
Sadece arkadaşlarımın çoğu, ki hepsi politik insanlar, ve biliyorsun çok heyecan verici şeyler yaşıyoruz her an herşey değişebiliyor.
Simplemente porque muchos de mis amigos son políticamente activos, y, ya sabes, estamos viviendo estos emocionantes momentos en que las cosas están cambiando constantemente.
Korku verici.
Es aterrador.
Uyku uyuyamıyorum, endişe verici düşüncelerle uyanıyorum.
Duermo mal, me despierto con horribles pensamientos.
Çok utanç verici.
Es una lástima.
Bu umut verici görünüyor.
Bueno, esto parece prometedor.
En iyisi bu sıkıntı verici anıları zihinde tutmamak.
Es mejor no vivir con estos recuerdos perturbadores.
"Burada geçirdiğim süre profesyonel hayatımın en memnuniyet verici günlerini oluşturdu."
Estos han sido, los dias profesionales mas satisfactorios de mi vida...
Dün sabah, profesyonel hayatımın en utanç verici anını yaşadım.
Ayer por la mañana fue la peor humillación profesional de mi vida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]